Haber: Gülnaz Demirok/Bartu Can
Eskişehir Filistin ile Dayanışma Platformu, 29 Kasım Filistin ile Dayanışma Günü kapsamında yaptığı açıklamada Gazze’de yaşananların bir “çatışma” değil, sistematik bir “soykırım” olduğunu vurguladı. Platform adına konuşan Mahir Hamdi Sarı, uluslararası toplumun sessizliğini, küresel güçlerin ittifakını ve Türkiye’deki siyasi tutumu sert sözlerle eleştirdi.
“İsrail’in hedefi 1948’den beri aynı: Filistin’i Filistinsiz bırakmak”
Eskişehir Filistin ile Dayanışma Platformu adına konuşan Mahir Hamdi Sarı açıklamasına şu sözlerle başladı:
“Bugün 29 Kasım Filistin ile Dayanışma Günü’nde bir kez daha haykırıyoruz: Filistin’de yaşanan bir çatışma değil, uluslararası toplumun gözü önünde yürütülen organize bir SOYKIRIMDIR. İsrail’in yerleşimci-kolonyal düzene dayanan işgalci siyaseti, 1948’den bu yana Filistin halkını topraklarından sürmeyi, parçalayıp yok etmeyi hedefleyen sistematik bir imha planıdır.
Gazze’de kentlerin haritadan silinmesi, çocukların açlıkla cezalandırılması, hastanelerin ve okulların bombalanması; tüm bunlar tesadüf değil, Siyonist projenin özüdür. Bu bir devlet terörüdür. Bu bir sömürgeci şiddet makinesidir. Adı nettir:
Siyonizm insanlığa karşı işlenen bir suç düzenidir.
Ve unutulmasın:
Filistin halkının direnişi meşrudur, haklıdır, kaçınılmazdır.
İşgal altında yaşayan bir halkın direnişini sorgulamak, işgali aklamaktır.”
“Trump–Netanyahu ortaklığı Filistin’i tasfiye etmeyi hedefliyor”
Sarı, Gazze’deki saldırıların yalnızca son aylara değil, yıllardır kurulan uluslararası ittifaklara dayandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün Gazze’de tanık olduğumuz katliamın kökleri, sadece son aylara değil, yıllardır kurulan uluslararası ittifaklara dayanıyor. Özellikle Trump döneminde kurulan Trump–Netanyahu ortaklığı, Filistin’in tasfiyesini açık biçimde hedefleyen bir ‘Filistinsizleştirme’ projesi üretmiştir.
Trump’ın ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak sunduğu plan, gerçekte Filistin’i yok etmeyi, Gazze’yi yaşanmaz bir enkaza dönüştürmeyi, Batı Şeria’yı ilhak etmeyi ve Filistinlileri zorla göç ettirmeyi içeriyor.
Netanyahu ise bu planı kendi faşizan ajandasının uluslararası kalkanı haline getirerek Gazzelileri kitlesel olarak sürmenin, Gazze’yi boşaltmanın, yani Filistin topraklarını Filistinsiz bırakmanın zeminini hazırlıyor.
Bugün Gazze’de uygulanan kuşatma, zorla aç bırakma, toplu bombardıman, sınır dışına sürme girişimleri; bu küresel planın somut uygulamasıdır.
Bu nedenle ilan ediyoruz:
Trump–Netanyahu ittifakı sadece iki liderin ortaklığı değil, Filistin’i tarihten silmeyi hedefleyen emperyalist-siyonist projenin küresel ayağıdır.
Bu proje halkların dayanışması karşısında çökecektir.”
“Devletler sessiz, dünya halkları ayakta”
Sarı, dünya genelinde halkların Filistin ile dayanışma içinde olduğunu, ancak devletlerin büyük kısmının sessiz kaldığını söyledi:
“Bugün Filistin’in yanında devletler değil, dünya halkları var.
Latin Amerika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Afrika’ya milyonlar meydanları dolduruyor; işçiler limanları kapatıyor, öğrenciler kampüsleri işgal ediyor. Çünkü biliyorlar ki Filistin mücadelesi sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın özgürlük mücadelesidir.
Uluslararası hukuk mekanizmalarının ve Batı’nın ikiyüzlü demokrasi söyleminin çöktüğü açıkça ortadadır. Bu suskunluk ve destek, soykırımın siyasi ortaklığıdır.”
“AKP iktidarı yıllardır ikiyüzlü tutum sergiliyor”
Açıklamanın en sert bölümlerinden biri Türkiye hükümetine yönelik oldu. Sarı, iktidarın Filistin konusunda söylem ile eylemin çeliştiğini belirtti:
“Türkiye’de ise AKP iktidarı yıllardır aynı ikiyüzlü oyunu oynamaktadır: meydanlarda Filistin retoriği, kapalı kapılarda İsrail’le ticaret, askeri işbirliği, enerji anlaşmaları.
Gazze yanarken, Türkiye limanlarından İsrail’e sevkiyat devam ediyor.
Enerji hatları çalışıyor. Diplomatik trafik sürüyor.
Yani Filistin’in kanı akarken, ticaret ve çıkar ilişkileri hiç durmuyor.
Bu sadece ikiyüzlülük değil, soykırıma fiili ortaklıktır.
Açıkça söylüyoruz:
İsrail ile ticareti sürdüren, askeri ve diplomatik ilişkileri kesmeyen hiçbir iktidar Filistin’in yanında değildir.
Gazze için gözyaşı döküp İsrail’e ekonomik can suyu sağlayanların Filistin halkına söyleyecek tek bir samimi sözü yoktur.”
Platformun talepleri: “Çağrımız kesindir”
Mahir Hamdi Sarı, çözüm için atılması gereken adımları da sıraladı:
“— İsrail’e tüm boyutlarıyla ambargo uygulanmalıdır.
— Askeri, ticari ve diplomatik ilişkiler derhal kesilmelidir.
— Siyonist saldırganlık uluslararası yargı önünde hesap vermelidir.
— Gazze kuşatması kırılmalı, insani yardım engelsiz ulaşmalıdır.
— Filistin halkının kendi geleceklerini belirleme hakkı tanınmalı ve işgal son bulmalıdır.”
“Direnen Filistin halkı yalnız değildir”
Sarı açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Bugün burada bir kez daha ilan ediyoruz:
Siyonizm yıkılacak, Filistin kazanacak.
Soykırım düzeni çökecek, halkların dayanışması büyüyecek.
Direnen Filistin halkı yalnız değildir — biz buradayız, yanlarındayız.
Yaşasın Filistin direnişi!
Kahrolsun Siyonizm!
Kahrolsun emperyalizm ve tüm işbirlikçileri!”