DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova Kalabak suyu sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tambova, "Yaklaşık bir aydır, şehrimizde yaşanan Kalabak suyunun dağıtımı konusundaki sorunlar; tarihi geçmiş olduğu iddia edilen damacanaların değiştirilmesi sebebiyle devam etmekte ve uzayan bu süreçte kamuoyundaki kafa karışıklığı da giderek artmaktadır. Anlaşılan bu su sorunu, daha çok su kaldıracağa benziyor. Bu konuda, bugüne kadar hemen hemen her türlü yorum yapıldı. Görevde ihmalin istifa ile çözülemeyeceğinden; halk sağlığının büyük ölçüde riske atıldığına ve bu durumda başka yaptırımlar, soruşturma ve müeyyide uygulanması gerektiğine kadar pek çok söz söylendi. Hatta, şehrin merkezine bırakılan ve eleştirel afiş giydirilmiş bir araçta kamuoyunda çok konuşuldu. Ancak, esas mesele; bu konunun bir anda ve çok organize bir şekilde şehrin gündemine getirilmesi ve ilginç bir şekilde haftalardır çözülemiyor olmasıdır. İlgili yetkilinin eski damacanaları değiştiriyoruz açıklamasından anlıyoruz ki, gerçekten tarihi geçmiş damacanalar var ve koskoca bir kurumda kimsenin dikkatini bile çekmemiş. Madem ESKİ sorumsuzluğu kabul ettiyse, bu ihmalin bir yaptırımı olmayacak mı? İnsanların sağlığı bile isteye mi riske atıldı diye, en azından bir Kalabak suyu tüketicisi olarak sormak hakkımız. Sorunun ortadan kaldırılmasının uzun zaman alacağını açıklayan belediye, ya bu konuda çok rahat ya da çaresiz! Eğer öyleyse, büyükşehir belediyesini ve dolayısıyla başkanını böyle çaresiz bir durumda bırakmak, dışarıdaki muhalif parti ve grupların dahliyle olabilir mi? Yoksa içeriden bir menfaat güruhunun operasyonu mudur? Bu konudaki şüpheler ve sorular da gün geçtikçe artıyor. Üstelik, büyükşehir belediye başkanının neredeyse etrafından hiç ayrılmayan pek çok figüran oyuncunun, bu günlerde yakınlarında fazla görünmediği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Bütün siyasi varlıklarını borçlu oldukları kişiyi; bu zor gününde niye savunmadıkları sorusunu da bence, en çok bir ‘kişinin’ sorması gerekir. Daha önce de belirttiğimiz gibi; insanlarda aradığınız tek kriter, sadece bana biat etsinler olur ise ve aslında kimseden itibar görmeyen kişilere, hak etmedikleri görev ve yetkileri verirseniz, bu değersiz insanlar! Gerçekte, çok muteber olduklarına inanacaklar ve sizden sonraki menfaatlerinin hesabını yapmaya başlayacaklardır. Ve bu süreçte yer kapma mücadeleleri, birilerini yıpratma ve koltuğundan etme düşüncelerini de ilk fırsatta hayata geçireceklerdir. Bizce şu an, büyükşehirin en büyük sorunu içten kuşatılmışlık halidir. Öncelikli mesele, belediyedeki; kayırmacılığı, şahsi menfaatçiliği, aileme de yer açayım düşüncesini, yozlaşmayı ve çürümüşlüğü ortadan kaldırmaktadır. Yoksa, Kalabak krizi biter başka krizler yaratılır. Bu ‘derin’ mevzu bilinçli bir şekilde mi uzatılmakta orası da muallaktır. Demek ki, herkesin birinci önceliği; liyakat, dürüst ve hakkaniyetli çalışma prensibi olmalıdır. Aksi takdirde; ehil olmayan insanlar, sorumlu oldukları kişi ve kurumları yıpratacaklardır. Biz kimsenin iktidar mücadelesi ile ilgilenmiyoruz. Siyasi fırsatçılıktan uzak, her zaman; dürüst, adil ve ölçülü siyaset yapma gayretindeyiz. Sadece, şehrimizin menfaatini önemsiyor ve bu mağduriyetin bir an evvel giderilmesini istiyoruz. Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz."dedi.