Ülkenin gündemi saat başı değişebiliyor.

Sistem bir gündem oluşturabilir veya iktidar…

Muhalefetin gündemi(gücüne göre) ilgi görebilir.

Bir de halkın oluşturduğu gündem vardır.

Bu toplumsal gündemdir.

Halkın oluşturduğu gündemlerden sistem ve iktidarlar hep korkarlar.

Bu yüzden hep gündemleri kendileri  belirler.

CHP yıllardır muhalefette…

Ne halkın gündemini yakalıyorlar ne de kendilerinin ses getireceği bir gündemi olamıyor.

Belki de bu yüzden yıllardır iktidar partilerinin gündemlerinin peşinde koşuyorlar. Yani iktidarın gündemi eleştirmekten yoruluyorlar…

CHP Eskişehir örgütü de yıllardır Eskişehir gündeminden hep uzak kaldı. Bu yönde de eleştirilerde bulunmuştum.

CHP , gündemi  geleneksel Pazar toplantılarında birkaç tümce ile konuşurlar.

Bu da şuna benziyor.

Yani, hafta başında bir yemek yapmışsın, sonra hafta sonunda bu yemeği yeniden ısıtıp önümüze koyuyorsun. Tabi o zamanda kimse bu yemekten zevk almadığı gibi hiçbir şey de anlamıyor.

Bir hafta boyunca Eskişehir’de olan olaylarla ilgili veya şehrin sorunları ile oluşan gündemi  dışarıdan seyret sonra gel hafta sonunda ‘ahkam’ kes…

Buna ancak masal anlatmak denir.

Sendikacı Ali Paşa Şanlı’nın servis edilen video görüntüleri gazetelerin manşetlerinde yeralıyor, diğer tarafta  üniversitelerimizde yine olaylar var.

Hatta, Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Hüseyin Kocabıyık bile “ODTÜ’yü yıkalım” şeklinde bir öneri bile getirmiş.

Bizim CHP’lilerden ‘çıt’ yok.

Biliyorsunuz CHP’nin iki milletvekili de hukukçu.

Milletvekillerimiz suskun, görüşleri nelerdir bilmiyoruz?

Yani şunu diyemezler artık.

“Eskişehir’de değildik, haberimiz yoktu.”

Artık devir bilgiyasar, internet çağı. Dünyanın en uzak yerindeki haberi herkes öğreniyor, görüşlerini iletiyor, tartışıyor.

O yüzden yazımın başlığımı CHP, haberin var mı diye koydum?

Ahmet Arif’in güzel bir şiiridir, Terketmedi Sevdan beni ve bir de Fikret Kızılok, Ahmet Arif’in şiiri ile birlikte harmanladığı ‘Haberin var mı’ şarkısı vardır.

“Haberin var mı?/ Terk etmedi sevdan beni /Aç kaldım, susuz kaldım gecelerce /Geceler geceler /Yastığımda, düşümde, içimdesin /Bir hain bıçak gibi kalbimdesin /Dermanı yoktur bilirim /Tütünsüz, uykusuz kaldım /Terk etmedi sevdan beni /Aç kaldım, susuz kaldım gecelerce,….”

Ahhh; Ahmet Arif’in şiiri yüreği vurup götürüyor…

“Haberin var mı taş duvar?/Demir kapı, kör pencere,/Yastığım, ranzam, zincirim,/Uğrunda ölümlere gidip geldiğim/Zulamdaki mahzun resim./Görüşmecim yeşil soğan göndermiş/Karanfil kokuyor cigaram/Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..”

Sahi, CHP’li dostlar haberiniz var mı diye sormaktan vazgeçtim valla, kendinizden haberiniz yok ki Eskişehir gündeminden haberiniz olsun…