CHP’de genel merkez, genel başkan, il örgüt yöneticileri, belediye başkanı hocamız bekleneni yaptılar.

Yani şaşırtmadılar.

Milletvekili adayları konusunda aşağı yukarı beklenen isimler yeraldı.

Merkezden gelen gazeteci Utku Çakıröz’ü ayıralım.

Liste belli olunca yine her zaman ki beklenen tartışma, ayrılmalar, tepkiler…

CHP daha işin başında en az 4 milletvekili çıkaracaklarını, ilde de birinci parti olacaklarını söylemişlerdi(hala söylüyorlar ya…).

Tabanın öfkesini iyi bilmek gerekir…

Herşeyi bilenler diyorlar ki; ‘Boşverin ya, onlar birkaç hafta içinde öfkeleri biter.”

Yani; sandığa gidip “kuzu kuzu gelip oylarını atarlar…”

Bana soruyorlar ne olur diye…

“CHP, 2. Milletvekilini kaybetmemeye çalışır”

Yani; 3.sünü almak şaşırtır, 4 tane ise CHP’nin iktidar olması anlamına gelir.

Ben, Kılıçdaroğlu’nun bir çok ilde yaptığı ön seçimde tabanın verdiği mesajı, merkez yoklama ve kontenjanda uygulanacağını düşünmüştüm. Daha önce yapılanların aynısını yaptı.

Birilerinin isteği öne çıktı.

Oysa burada partinin oylarını arttırmak, bir fazla milletvekili almaktır.

Bu uygulamada; bir kişinin istediği kişinin milletvekili olması öne çıkmıştır.

Bunu bedelinin ne olduğunu hep birlikte göreceğiz.

CHP’de tabanında en çok tartışılan  3 konu var.

Birincisi; 3. Sırada bulunan milletvekili adayına inanılmaz tepki var.

“Kenar semtlere nasıl gidip oy isteyecek. İnsanlar ödeyemedikleri su faturalarının nasıl ödediklerini hiç unutmamışlar.”

İkincisi; Erman Gölet’in, partiye hiç gelmemiş kişilerin sıralamada üst sıralarda olması.

Üçüncü konuda Muharrem Şenel’in listenin içine sokulmaması…

Zaten Şenel hemen ayrıldı ve bağımsız milletvekili adayı oldu. 

CHP’den oylar nereye kayar..

HDP’ye, MHP’ye Vatan Partisi’ne ve Muharrem Şenel’e..

Zaten şimdiden, HDP, VP ve Şenel içinde çalışmalara başladılar.

AK Parti’nin iyice yıprandığı bir dönemde, CHP Eskişehir’de yine 2 milletvekili ile kalırsa, bunun birilerinin hesap vermesi gerekir.

Yani; istifa ederler veya partiden ihraç edilirler…

Kağıt üzerinde partili; ama yaptığı icraatlarında parti ismini anmayacaksın, partinin projelerini anlatmayacaksın ama iş milletvekilliğine gelince burnunu işine sokacaksın…

Genel milletvekili seçimlerinde partinin oylarını arttıramamışsın, yani artı 1 milletvekili kazandıramamışsın, kalkıp “4’ü de alırız” demek birilerini ‘ti’ye almaktır…

Zaten bu söze bende “Hadi canım sende” derim…