“Konuşma gecikmesi, çocukların takvim yaşlarına göre beklenen konuşma becerisini gösterememesidir. Biz çocuklarda 1 yaş civarında tek kelimelerin, 2 yaş civarında iki kelimeli cümlelerin veya 50 kelime civarında kelime haznesinin, 3 yaş civarında da anlaşılır 3 kelimeli cümlelerin olmasını bekleriz” diyen Eyüboğlu yeteri kadar kelime kullanmayan veya kelime haznesi az olan çocuklar için konuşma gecikmesinden bahsedebileceğini belirtti. Konuşma gecikmesinde genetik faktörler, sosyal ortam, ekran kullanımı, psikiyatrik, nörogelişimsel ya da ağız dış yapısındaki bozuklukların sayılabileceğini kaydeden Eyüboğlu, “Konuşma gecikmesi herhangi bir nörogelişimsel bozukluk olmadan tek başına masum bir şekilde görülebileceği gibi önemli bir gelişimsel bozukluğun ilk belirtisi de olabilir. Otizm, bilişsel gelişimde gerilik veya işitme kaybı, konuşma gecikmesinin önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle konuşma gecikmesi yaşayan çocukların nörogelişimsel değerlendirmesinin ve tıbbi muayenesinin mutlaka yapılması gerekir. Bu değerlendirmede kulak burun boğaz muayenesi ve çocuğun gelişimsel basamakları ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeli ve konuşma bozukluğunun nedeni saptanmalıdır” diye konuştu. Çocukların konuşma becerilerinin evde desteklenebileceğini kaydeden Eyüboğlu, “Çocukla oyun oynamak, bu esnada kelimeleri tekrar tekrar kullanmak ve çocuk işaret ettiğinde hemen anlamayıp çocukların konuşmasını teşvik etmek, ekran süresini azaltmak, hatta ilk iki sene tablet telefon gibi ekranı olan elektronik aletlerin kullanılmasını engellemek, çocukların kelime haznesinin artmasında etkili olabilir. Ayrıca çocukların 3 yaş sonrasında kreş gibi sosyal bir ortamda bulunması da uyaran miktarını arttıracağı için konuşma becerisinin ilerlemesine katkı sağlayabilir” dedi.  

Editör: Mustafa YILDIRIM