Tepebaşı Belediyesi’nin “İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası”nı İzmir’de verdikleri konserde dinledim.
Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı salona girerken ve   sahneye çıkan çocuklarımızı İzmirliler ayakta alkışlarken onların heyecanını ve mutluluğunu yaşarken “iki elimin sesini” salona doldurmak ne güzel…
7-17 yaş arası tüm çocukları herhangi bir ücret almadan, yetenek sınavına geçirmeden herhangi bir ön eğitim aramadan ‘beraberce müzik yapma’ başarısını görmek bizi de mutlu etti.
Çocuk Senfoni Orkestrası’nın  konserinde bazen kemanın sesinde bazen vurgulu aletlerinin seslerinde Turgut Uyar’ın “Senfoni”n dizelerini mırıldıyordum:
“(….)/Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.”
Mahallelerdeki çeteleşmeyi, çocuklarımızın uyuşturucu gibi yanlış özentilere kapılmasını, küçük yaşta bağımlılıkla tanışmasını engellemenin bir aracı olarak kurulan Çocuk Senfoni Orkestrası dinletiye devam ediyor; bende şiire….
“Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.”
Ataç başkanlığında yapılan çok güzel hizmetlerin içinde en güzel sosyal proje… Başta Ataç olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler. Gelecekte bu çocuklar sanatçı olmayabilirler ama, müzikle dünyasını güzelleştirebilir, yaşama farklı bakmayı öğrenirler, öğretirler…
Ahmet Telli’nin şiiri ile Çocuk Senfoni Orkestrasının çocuklarının alnından öpüyorum:
“(,,,)/ Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bir elma ağacı….”