İstanbul Tuzla’da yaşayan gıda toptancısı Tarık Tunç (40), 7 yıldır yaz mevsiminin bitmesinin ardından vatandaşlar tarafından denize düşürülen altınları su altında dedektörle arıyor. Kendisini şanslı altın avcısı olarak tanıtan Tunç, sudan çıkardığı altınları kuyumcuda bozdurarak sokak hayvanlarının mama ve diğer ihtiyaçlarını karşıladığını belirtti.

İstanbul Tuzla’da yaşayan gıda toptancısı 40 yaşındaki Tarık Tunç, 7 yıldır her yaz mevsiminin ardından denize giderek vatandaşlar tarafından denize düşürülen altınları denizin altında dedektörle arıyor. Tunç, suyun altından çıkardığı altınları kuyumcuda bozdurarak sokak hayvanlarının mama ve diğer ihtiyaçlarını karşılıyor. Sokakta yaralı halde bulduğu bir köpeği veterinere götürmek ve tedavi masraflarını karşılamak için birçok kez daldığını belirten Tunç, bulduğu altınlar ile tedavi ettirdiği köpeğin ilk anları ile tedavi sonrası anlarını da kaydetti. Görüntülerde tedavi sonrasında Tunç’u gören sevimli köpeğin mutluluğu ise gülümsetti. Diğer taraftan daha önce birçok kez Haliç’e daldığını söyleyen Tunç, Haliç’in altında çok ürktüğünü ve daha önceki dalışlarında hiç bu kadar korkmadığını söyledi. Tunç, su altında yaptığı aramalarda atın yüzük, para, değerli eşyalar, antika tabak, fotoğraf makinesi, telefon ve birçok eşyayı bulduğunu belirtti.

“50 YILLIK EVLİLİK YÜZÜĞÜNÜ ÇIKARDIĞIMDA TEYZENİN YÜZÜNDEKİ MUTLULUK BENİ ETKİLEDİ”

Altın bulma serüveninden bahseden ve kendisini şanslı altın avcısı olarak tanıtan Tarık Tunç, “Bir yaşlı teyze Bodrum’da yüzüğünü düşürmüştü. Bir dedektörcü teyzeye yardımcı olarak yüzüğü bulmaya çalıştı fakat derin bir noktaya düştüğü için bulamadı. Ben de o zamanlar serbest dalışla ilgileniyordum. Bir de ben arayıp şansımı denemek istedim. Aldım dedektörü ve yüzüğü çıkardım. Yaşlı teyzeye teslim ettiğimde yüzündeki mutluluk beni çok etkiledi. Sonuçta 50 yıllık evlilik yüzüğünü çıkartmıştım. Suya daldığım zaman tüm sorunlarımı unutuyorum. Tamamen başka bir dünyaya açılıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“BOZDURDUĞUM ALTINLARLA SOKAKTAKİ AÇ VE HASTA HAYVANLARA YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞIYORUM”

Dalmaya küçük yaşlarında başladığını ve bu vesile ile sokak hayvanlarına yardımcı olduğunu kaydeden Tunç, “Küçük yaştan beri dalış işi ile ilgileniyorum. Bu hobiye başlamadan önce de zaten hayvanlara yardımcı oluyordum. Hobiye başladıktan sonra yardımım biraz daha fazlalaştı. Bulduğum altınları kuyumcuya götürüp bozduruyorum. Bozdurduğum altınlarla da sokaktaki aç ve hasta hayvanlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu şekilde birçok hayvanın hayatını kurtardık” şeklinde konuştu.

“HİÇ BU KADAR SU ALTINDA ÜRKMEMİŞTİM”

Defalarca Haliç’e daldığını belirten Tunç, “Önceden Haliç’in yanından geçemezdik kokuyordu. Burnumuzu kapatıp geçerdik. Sonra Haliç temizlendi daha sonra bu hayalimi gerçekleştirmek istedim. Suyun altı Haliç çok ürkütücü bir yer, bugüne kadar sayısız dalış yaptım ama hiç bu kadar su altında ürkmemiştim. Hatta mağara gibi bir yere girdim çok karanlıktı göz gözü görmüyordu. Çok etkilendim” dedi.

“DALIŞ YAPTIĞIM ZAMAN ÖNÜME GELEN TÜM ÇÖPLERİ TOPLARIM”

Su altına daldığında çöpleri de toplayarak filesine doldurduğunu aktaran Tunç, “Devamlı yanımda filem olur. Belime bağlarım. Dalış yaptığım zaman önüme gelen tüm çöpleri toplarım. Çoğunlukla cep telefonu, fotoğraf makinesi buluyorum. Sonuçta bunlar da denize zarar veren şeyler ve çöp. Elimden geldiği kadar temizlemeye de çalışıyorum. Zor günlerden geçiyoruz. Allah devletimizin ve milletimizin yardımcısı olsun. Hastalarımıza şifa versin. Kafeler kapalı sokak hayvanları yiyecek ihtiyaçlarını buralardan karşılıyorlardı. Herkes sokağına bir tas yemek koyarsa onlarında karnı doymuş olur” diye konuştu.

(İHA)