Gezegenimiz, tarihinin en büyük aşılama kampanyası ile karşı karşıya!

Kampanyada neler yok ki! Araba, para, yiyecek-içecek, av tüfeği…

İlerleyen satırlarda; ülkeleri şehir şehir gezip, ödüllerden örnekler göreceğiz.

Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerinden bazıları aşı olanlara özgürlükler tanırken, bu uygulamayı Türkiye de kullanmak istiyor. Sağlık Bakanlığımız; toplumsal bağışıklık kazanılması amacıyla Eylül’e dek yüzde 70 oranında aşılama hedefliyor. Bu nedenle aşıya teşvik için yeni formüller üzerinde çalışıyor.

Yapılan açıklamalara göre aşılananlara “pozitif ayrımcılık” uygulanacak. Aşı olanlar ol/a/mayanlardan daha özgür olacak. Buna göre; kamu kurumları, konser, sinema ve tiyatro gibi etkinliklere aşı yaptıranlar alınacak. Yerine göre de, maske zorunluğu esnetilecek. Neden “olamayan” ifadesini kullandım, açıklayayım. Geçen hafta, Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı çok sevdiğim doktorum ile konuşuyorduk.

Doktor: “Öyle hastalar var ki, aşı olmak isteseler de, sağlık durumlarından dolayı aşı olmaları mümkün değil!”

Selma: “Peki, bu hastalar için; doktorlar, kurumlar rapor vb. hastalığından dolayı aşı olamadığını belirten belge veremez mi? Sonrasında HES kodu veya e-nabız uygulamasına da işlensin. Sonuçta bu kişiler aşı karşıtı değil ki!

Pozitif ayrımcılık, hukukçular camiasında da görüş farklılıklarına neden oluyor.

İdare Hukuku Profesörü Metin Günday’a göre; “Devlet, aşı temini yükümlülüğünü sağladıktan sonra aşı olmayan vatandaşına toplumsal etkinlikleri kısıtlayabilir. Mevcut Anayasa ile ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’yla bu karar alınabilir”.

Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum; “Türkiye Cumhuriyeti Hukuku’nda aşı yaptıranlar ve yaptırmayanlar arasında ayrımcılığı makul kılacak bir düzenleme yok” diyor.

Halk Sağlığı Uzmanları ise; bireysel haklarla toplumsal hakların çatıştığını, ancak karar alırken toplum sağlığının ağır basması gerektiğini söylüyorlar.

Neler oluyor bize, bize neler oluyor?

Dünya turumuza ABD’den gelen flaş hamle ile başlayalım. Sürü bağışıklığına Amerika’da ilk ulaşacak yer San Francisco olmak üzere. Nüfusun yüzde 68’inin iki doz aşılandığı şehirde, günlük vaka ortalaması 13,7. Kentte çalışan 35 bin kamu görevlisi için aşı zorunluluğu getirilmiş ve aşı olmadıkları takdirde işlerini kaybedecekleri uyarısı yapılmış.

Batı Virginia’dan ilginç bir kampanya.  Appalachian Dağları ve efsanevi patikasının bulunduğu şehirde, Babalar Günü’nde yapılan 1 milyon dolarlık para ödüllü aşı teşvik piyangosu dışında, eğitim bursu, özel donanımlı kamyon, eyalet parklarına ücretsiz giriş, avcılık ve balıkçılık lisansları, avcılık için 5 özel av tüfeği ve 5 özel pompalı tüfek verildi. Aynı eyalet; teşvik amacıyla 16-35 yaş arasındakilere aşı olmaları durumunda 100 Dolar(yaklaşık 900TL) tasarruf bonosu vereceğini açıkladı.

Kuzey Amerika’da Türklerin en yoğun yaşadığı kentlerden olan New Jersey, halkını alışılmışın dışında yöntemlerle teşvik etmeye çalışıyor. Yüzölçümünün büyük bölümü parklar ve yeşil alanlarla kaplı olduğu için Bahçe Eyalet (Garden State) unvanını taşıyan yer, yaklaşık 2bin 800 yıldır Kızılderililere ev sahipliği yapıyor. “Shot and a Beer” adlı aşılama programına, 21 yaş ve üzeri eyalet sakinleri katılabiliyor. Aşı olana bir adet 50cl’lik bedava bira verilen kampanyanın destekçisi New Jersey merkezli 13 bira fabrikası. Aşı kartını gösteren kişi anlaşmalı yerlerden birasını alabiliyor.

General Motor, Ford, Cryhsler gibi önemli markaların bulunduğu ve dünyanın en büyük otomotiv fuarına ev sahipliği yapan Detroit kentinde ise; “birisini aşı olmaya ikna ederek getiren” herkese 50 dolarlık alış-veriş kartı verilmekte.

San Diego kentinden sportif kampanya. Aşı olanlara beyzbol maç bileti.

New York ve Ohio’da, gençlerin aşı olmasını sağlamak için 12-17 yaş grubundaki öğrencilere çekiliş yoluyla tam kapsamlı üniversite bursları verileceği açıklandı.  Kampanyanın adı,  “Bugün aşınızı yaptırın. Geleceğinizi oluşturun”.

Şimdiki durağımız Yugoslavya’dan 2006 yılında ayrılan Sırbistan. Türkiye’ye yakınlığı, tarihi dokusu, vizesiz olması sebebiyle seyahat için çok tercih edilen ülkelerden biri.  Başkent Belgrad’da bulunan Usce adlı AVM, corona virüs aşısı olan 100 kişiye 3000 dinarlık (yaklaşık 250TL) indirim çeki verileceğini duyurmuş. Yaşlısı genci sabahın erken saatlerinden itibaren, AVM girişinde izdihama neden olmuş.

Dünya yaşam alanının sekizde birini kapsayan yüzölçümü ile en geniş ülkesi Rusya’ya gidelim. Başkent Moskova, 14 Haziran-11 Temmuz arasında ilk doz aşı olanlar ile araba çekilişi yapacak.

Corona’nın sıfır noktası olan Çin’den örnek vermezsem olmaz!

1,4 milyarlık nüfusunun yüzde 40’ını aşılamayı hedefleyen Çin, vatandaşlarını telefon ile arayıp aşı olmaya davet ediyor. Pekin’de aşılama merkezlerinin önüne kurulan dondurma tezgâhlarında, aşı kartını gösterenler bir dondurma fiyatına iki dondurma alabiliyor. Ayrıca; aşı olanlara indirimli çay satan yerler, oyuncak dağıtan mağazalar, hatta devlet idaresindeki bir fotoğraf stüdyosu düğün fotoğraflarında indirim yapacağını duyurmuş ve talep yüksek!

Sıra;  yazılan-çizilenlere göre, akıl almaz tezatlar ülkesi Hindistan’a geldi. Gücerat eyaletinin Rajkot şehrinde, kuyumcular birliği aşı olan kadınlara altın hızma, erkeklere el blender’ı hediye ediyor. Ülkenin farklı yerlerinde; ücretsiz atıştırmalıklar, araba tamircilerinde, kırtasiyelerde indirimler… Kuzey Delhi Belediyesi ise, sınırları içinde aşı olanlara yüzde 5 vergi indirimi uyguluyor. Bu arada; NASA çalışanlarının % 36’sı, Amerika’daki doktorların %38’i ve bilim insanlarının da % 12’si Hintlilerden oluşuyormuş.  

Dubai’de üç restoran tek doz aşı olana %10, çift doz olana %20 indirim yapıyor. Dünya’nın, dirsekten tuz dökme hareketi ile tanıdığı ünlü kasap, şef, restoran işletmecisi Erzurumlu Nusret Gökçe’nin Nusr-Et, üçünden biridir belki de!

23 Temmuz-8 Ağustos 2021’de yapılacak Tokyo Olimpiyatları öncesi, nüfusunun önemli bölümünü aşılamak isteyen Japonya, TV’de Sağlık Bakanı tarafından yapılan açıklamada, aşı olanlara “ücretsiz buharda pişmiş mantı sunacağız” dedi.

Dünya turumuz kapsamında yazdığım kampanya örnekleri bütünün çok azı.

Ve bence; dünya virüsün de, aşının da, kampanyanın da böylesini görmedi!

Ülkemizde, henüz bu fikri uygulamaya koyan olmadı. Ancak; aşılama hızımız hedeflenen seviyeye gelmezse, hediye seçeneğine başvurulacak düşüncesindeyim.

Ayrıca; Sağlık Bakanlığı’nın sadece aşı kampanyasıyla yetinmemesi, sosyal bilimciler ve ilgili kurumlar koordinasyonunda, toplumumuzun aşı psikolojisini yönetmek adına yeni kararlar alması gerektiği kanaatindeyim.

Türkiye;  yıllardır seçimler öncesi pek çok hediyeyi vatandaşı ile buluşturmuş bir ülkedir. Havlular, şapkalar, kalemler, çeyrek altınlar, vaatler…

Aşılama hızımızı istenen hedefe çıkartmak adına gerekli her türlü promosyonu yapacağına sonuna kadar inanıyorum. Lakin bütçemiz de ortada!

Keşke; hiçbir ek çalışmaya gerek kalmasa da, halkımız özgür iradesi ile bilimin ışığında doğru olanı yapıp, aşı olsa!

Çok değil, yüz yıl önce milyonlarca insanın ölümüne neden olan çiçek, kolera, tifo, çocuk felci gibi hastalıklarla mücadeleyi aşılar sayesinde kazandık. Kızamık, boğmaca, tetanos, kuduz dâhil birçok hastalığı aşı kampanyaları ile kontrol altına aldık.

Peki, şu anda sorun ne? Aşı karşıtlığının ya da aşıya güvensizlik meselesinin arka planında ne var?

DNA’mızı değiştirebileceğini, birilerinin bedenlerimize mikroçipler yerleştireceğini öne sürenler mevcut. Dayanağınız ne? Videonuzu bir kişinin fazla tıklaması mı? Bilim-kurgu filmleri mi? İşin doğrusu ne?

Yanıt tek cümleden ibaret: Virüsün daha bulaşıcı varyantları ortaya çıkıyor ve bu varyantlara karşı eldeki aşıların işe yaramazlığını gösteren bir araştırma şimdilik yok!

Pandeminin sonunu getirmek istiyorsak, tek çözüm var. AŞI OLMAK!

Olacağınız bu aşı ilk de değil, son da olmayacak…

Sağlıcakla kalın.