Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Serkan Demir, 2014 yılını değerlendirdi. AKP iktidarı ile 2014 yılı kayıp bir yıl olduğunu vurgulayan Demir, “Toplumu oyalamaktan başka derdi olmayan iktidar, kendisini dev aynasında görmeye ve pembe tablolar çizmeye devam etmiştir” dedi.
Geleceğin emanet edildiği gençlerin potansiyel tehlike emeklileri, toplumun sırtında yük, asgari ücretli ise köle olarak görüldüğünü vurgulayan eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Serkan Demir, Taşeronlaşmanın giderek arttığı, işçi ve emekçilerinin payına iş cinayetlerinde ölmek düştüğünü söyledi.
Elektrik, su, doğalgaza yaptığı zamlar ile hükümet, kaşık ile verdiklerini kepçe ile almaya devam ettiğini belirten Demir şunları söyledi:
“Toplumu kamplaştıran, çıkardığı tezkerelerle savaş çığırtkanlığı yapmaya devam eden hükümet, ‘ileri demokrasi’ ve ‘kamu güvenliği’ yalanlarıyla toplumun sesini kısmanın hesaplarını yapmakta, halkın görmezden gelindiği bütçelerle halkın ekmeği küçültülmektedir.
Türkiye’de son 12 yıl içinde kamu hizmetlerinde tamamen piyasa odaklı politikaları hayata geçiren AKP iktidarı ile olağanlaşan ‘torba yasa’ mantığı ile hakları budama mantığı devam etmiştir. 2013 yılında AKP-Memur Sen arasında imzalanan ‘Satış Sözleşmesi’ ile hükümetin önerdiği zamdan daha azına razı olunarak “matematik bilgisini” gösteren yandaş sendika Memur Sen, milyonlarca kamu emekçisini ve emekliyi mağdur etmiş, ilk kez enflasyon farkı alınamayan bu süreçte eğitim emekçileri ek ders zammı alamamış ve ek zam talepleri görmezden gelinmiştir.
Halkın, sağlık ve eğitim için cebinden yaptığı harcama her geçen gün artmıştır.
2014, eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırıldığı, yoksullaştırıldığı, rotasyon tartışmalarına muhatap olduğu, tekçi-dinci- cinsiyetçi eğitim dayatmalarının devam ettiği bir yıl olmuş, eğitim emekçileri, öğrenci ve velilerin mağduriyetleri artmıştır. İkili eğitim uygulaması getirilerek adete okul öncesi eğitimin tasfiyesi yoluna gidilmiş, TEOG yaşanan rezalet ile öğrenciler istemediği okul türünde okumaya mahkûm edilmiş, Özel okul kayırmacılığı ile devlet okulları ikinci plana atılmış, yatılı okullarda öğretmenlere zorunlu nöbet uygulaması getirilmiş, angarya çalışma yaygınlaşmış, 4+4+4 uygulamasının bir sonucu olarak okul dönüşümleri yapılırken veli, sendika görüşlerinin alınmaması mağduriyetler yaratmış öğretmen ve öğrenciler isteği dışında okul değiştirmek zorunda kalmış, eğitim ve bilim insanlarına yönelik baskılar ve sürgünler artarak devam etmiştir.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eğitim Bir Sen arasında imzalanan tek yanlı ve gizli promosyon anlaşması ile eğitim emekçileri zarara uğratılmış, okul dönüşümleri ile öğrenciler ve öğretmenler mağdur edilmiştir. Eğitimin sorunlarını çözmek için yapısal adımlar atmak bir yana eğitimde yaşanan kaosu arttıran Eskişehirli Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI bu genel başarısızlığın mimarı olmuştur.
Eğitim ve bilim emekçilerinin temsilcisi olan EĞİTİM SEN; bütün bu sorunlara karşılık laik, bilimsel, demokratik ve kamusal eğitim talebini ısrarla dillendirmeye devam edecek, bilimin rehberliğinde meselelere yaklaşmaya devam edecektir.”
