Eğitim İş Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, Atatürk’ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı gün olan 23 Nisan'ı, bayram olarak armağan ettiği çocukların korunması konusunda siyasi iktidarın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini belirterek; “Okul çağında olmasına rağmen, sokaklarda, tarlada, fabrikada çalıştırılan, şiddetin, istismarın, zorla ve erken yaşta evliliklerin kurbanları olan milyonlarca çocuk bulunmaktadır” diye konuştu. Okullaşma oranlarındaki yetersizlik çözülememiş bir sorun olarak ortada durmaktayken, pandemi sürecinin eğitimdeki eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğine dikkat çeken Yurtman, “Bugün en az 4 milyon öğrenci uzaktan eğitime ulaşamamış veya eğitim sürecinden tamamen kopmuştur. Yoksul ailelerin çocukları her geçen gün eğitim sürecinden kopmakta ve bu durum giderek okul terkiyle sonuçlanmaktadır” dedi. Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine göre, çocuğa yönelik cinsel istismar suçunun; son sekiz yılın en tepe noktasına ulaştığını belirten Yurtman, “Çocuk istismarı, çocuklara yönelik cinsel saldırı suçları, ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyenlerin aksine yaygın ve sistematik olarak işlenmektedir. Verilere göre, ceza mahkemelerinde 2019’da çocuğa cinsel istismar suçundan 28 bin 360 dava açılırken, davalarının sadece 15 bin 651’i mahkumiyet ile sonuçlandı, 6 bin 420 beraat kararı alındı” dedi. “Devlet, çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmekle sorumludur” diye konuşan Yurtman, ülkeyi yönetenlerin, çocukların korunmasına ilişkin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini söyledi. Çocukların eğitim hakkından mahrum bırakılarak, biliminin evrensel ilkeleri üzerinden değil, dini kural ve referanslara göre eğitilmeye çalışıldığını, taciz ve tecavüze karşı korunmasız bırakıldığın ifade eden Yurtman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Meclisi’nin kurulmasının 101. yılıdır. Ulusun onurunu ve özgürlüğünü korumak için Büyük Önder Atatürk'ün Anadolu'da yaktığı bağımsızlık ışığı, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla tüm yurdu aydınlatmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, ulusal egemenliğin vücut bulduğu, demokratik rejimimizin temel kurumu olmuştur. Ancak, çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan yasama-yürütme-yargıdan oluşan kuvvetler ayrılığı ilkesi, AKP iktidarı döneminde yok edilmiştir. TBMM büyük yara almıştır. AKP yöneticileri, bir taraftan demokrasi havarisi kesilirken, diğer taraftan da tek parti iktidarı ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duymaktadırlar.”

Editör: TE Bilişim