Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan,  Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin,eğitimdeki yanlış politikaların faturasını öğretmene kestiklerini söyledi. Anadolu Üniversitesini ziyaret eden MEB Bakan Yardımcısı Mustafa Safran ile MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı’nın pedagojik formasyonun kaldırılacağı yönünde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan,  eğitimdeki yanlış politikaların faturasını öğretmene kestiklerini söyledi.

“MEB bürokrasisi ülkede eğitimde yaşadığımız yıkım politikalarından sorumlu değilmişler gibi öğretmenleri hiçbir bilimsel ve objektif kriter olmadan sınıflandırmaya tabii tutmuşlardır” diyen Alkan, “Sayın Safran yaptığı konuşmada 1 milyonluk öğretmen camiasını tasnifleyerek adeta eğitimdeki enkazın sorumlusu ilan etmiştir.  300 bin öğretmenin iyi ,300 binin ‘ ‘biz bu işi yaparız’ diğer 300 binin ise umudunu  kestiğini ‘ kuma saplanan araç gibi patinaj’  yaptığını vurgulamıştır. MEB bürokratı nasıl olurda öğretmenleri ‘Başarısızlar, isteksizler, başarılılar’ sınıflandırmasına tabii tutarak  algı oluşturmaya çalışır.

Eğer ortada öğretmenler açısından böyle bir tablo varsa sebepleri  acaba uygulanan eğitim politikalarından kaynaklı değil midir” diye sordu?

MEB, öğretmenleri işine  yabancılaştırdığını ifade eden Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan şunları söyledi:

“ Morali bozuk bir kitle yaratmıştır. Belleklerimizi tazelersek ortaya çıkan  kara tabloyu  kısaca özetleyelim: Sürekli değişen sistem, torpil, adam kayırma, yandaş sendikaya zorla üye yapma, siyasal müdahaleler , korku, mobing bu saydıklarımız ülke tarihimizin son 17 yılında eğitimde oldu.

Evet bu ülkenin bir eğitim sorunu var. Hatta ekonomik krizden daha büyük . Bu sorunu çözmek öyle ayak üstü yapılacak açıklamalarla olamaz. Piyasaya terk edilen, kamusal, bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşan politikalar ile de hiç çözülemez. Üniversitelerin akademik özerklikleri ortadan kalkmışken öğretmen yetiştirme politikalarını tartışmaya açmak sadece topu taca atmaktır. Şimdi soruyoruz:

-Eğer pedagojik formasyon kalkacaksa öğretmen alma konusunda kim nasıl karar verecektir ?

-Bu karar, atama bekleyen öğretmen sayısını azaltma isteğinden ibaret bir adımsa, var olan sorunu çözmek bir yana daha da çözümsüz hale getirmeyecek midir? “

Editör: TE Bilişim