Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan okulların zamanında açılmasını isterken, hiç bir hazırlığın yapılmamasına tepki gösterdi. Alkan, "6 Eylül’de okulların açılmasına az bir süre kaldı. Eğitim Sen olarak 1.5 yıldan fazla kapalı olan okulları ve üniversiteleri mutlaka açmak zorunda olduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

 Bizler 1.5 yıldır okulları ve üniversiteleri açmak , açık tutabilmek için bir planlamanın maalesef ortaya koyulmadığını  her seferinde Eskişehir kamuoyu ile paylaşmıştık. Sorumlu olarak da siyasal iktidarı, MEB'i ve YÖK' ü gösterdik ve  tarihsel sorumluluklarını yerine getiremediklerine vurgu yaptık. Yine emekçi, yoksul ülke çocuklarına ve gençlerine karşı sorumluluğumuz gereği bilimsel açıdan sorunun ele alınması gerekliliği çağrısını yapıyoruz. Ve soruyoruz:

Bugünkü durum 1.5 yıl öncesinden ne kadar farklı ele alınmaktadır? Vaka artışları ve özellikle son bayram tatilindeki süreç 2 hafta sonra nasıl bir tablo ile karşılaşacağımızı az çok ortaya koymaktadır. MEB ve YÖK  hangi planlamalar  ile yüz yüze eğitime geçişi ve devamlılığını sağlayacaklardır? Kağıt üzerinde mi yoksa somut adımlar atacaklar mı ?

Eğitim Sen olarak salgının iyi yönetilemediğini gördük. Eğitim temel öncelik olmayınca da okulları güvenli olarak açabilecek ve ardından da açık tutabilecek bir politika ortaya konulamamaktadır.  Zaten iktidar uygulamalarıyla çocukların eğitimine önem vermediğini de bir şekilde itiraf etmiştir. Özel okullar ve kurslar açıkken kamu okulları kapalı tutulmuştur. Aynı şekilde  AVM' leri açık tutup okulları kapatan, sosyal ve ekonomik yardım yerine fabrikaları açık tutmak bu itirafını  en güzel göstergesi olmuştur. Okulları kapatmanın kısa dönemli ekonomik etkilerinin diğer sektörlerden düşük olduğunu hesaplayan hükümet, sırf bu nedenle çocuklarımızın eğitim haklarını ihlal etmiştir. Bunun neticesinde de eğitimin ve eğitimcinin değersizleşmesini doğurmuştur.

Buradan siyasal iktidara ve yeterince sorumluluk almayan ve okulların her fırsatta kapatılmasında iktidar ile uzlaşan muhalefete ve toplumun bütün kesimlerine çağrı yapıyoruz : Bir kuşağı kaybettik, ikinci kuşağı da  kaybetmeyelim. Bunun maliyeti ülke için ağır olur. Gün sorumluluk alma, elimizi taşın altına koyma günüdür. Türkiye dünyada okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri olmak gibi bir ünvana sahip olmasın. Bunun için,

●       Acilen düşük seyreden çift doz aşılama oranımızın toplumsal olarak yükseltilmelidir.

●      Üniversiteleri mutlaka açalım. Barınma ve ulaşım sorunları çözülmelidir.

●      12 ile 17 yaş arasını acilen aşılanmalıdır. Okulların fiziki yapısını başta havalandırma, kalabalık sınıflar olmak üzere düzeltilmelidir. Okullara bütçe ve yardımcı personel alımı yapılmalıdır.

●      Okullara test kitleri dağıtılmalı, öğrencilerimize test yapmayı öğretmeliyiz.

●      Öğretmen atamalarını bütçeye göre değil açıkları kapatılacak  şekilde gerçekleştirilmelidir.

Editör: TE Bilişim