İşlenebilir rezervlerinin tamamına yakını Eskişehir’de bulunan lületaşı, 12 farklı aşamadan geçirilip üzerine en zor motifler işlenerek dünyaya ihraç ediliyor.
Beyaz altın ya da deniz köpüğü olarak da adlandırılan lületaşının işlenebilir ticari rezervlerinin neredeyse tamamı Eskişehir’de bulunuyor. Yerin 100 metre altına kadar kazılan kuyulardan çıkarılan lületaşı, endüstriyel amaçlı kullanımının yanı sıra hediyelik eşya ve özellikle pipo yapımında yoğun olarak kullanılıyor. En yetenekli lületaşı işleme ustalarının bulunduğu Eskişehir’de imal edilen pipolar çok sayıda ülkeye ihraç ediliyor. En karmaşık ve zor motiflerin dahi kentteki ustalar tarafından başarılı şekilde işlendiği lületaşı pipolar, yurt dışından yoğun talep görüyor. Beyaz altından yapılan pipoların satıldığı ülkelerin başında ise Çin, ABD, Danimarka, İtalya ve Almanya geliyor.

“Yapamadığımız motif yok”
Sektöre lületaşı madencisi olarak başlayıp pipo ustası olan Eskişehir Lületaşı El Sanatları Derneği Başkanı Emre Mangaltepe, “Bütün motifleri yapabiliyoruz, yapamadığımız yok. Bizde belirleyici iki etken var. Taşın şekli ve bize gelen siparişlerin şekli. Lületaşı pipolar yoğun bir şekilde yurt dışına ihraç ediliyor. Amerika, Avrupa ve Asya’da istenen figürler farklı. Gelen siparişlerin şekillerine göre biz de motifleri belirliyoruz. En zor olan motifler ise kişisel portre istekleri. Özel bazı siparişlerde gönderilen fotoğrafın birebir aynısını yapmamız gerekiyor. Bazen 3, bazen de 10 gün sürebiliyor. Süredeki en büyük etken de ustanın o andaki ruh haline bağlıdır. Lületaşı piponun topraktan çıkıp kullanıcıya gidebilmesi için 12 farklı aşamadan geçmesi gerekiyor. Taşın ham halinin temizlenmesi, taşa en uygun figürün belirlenmesi, işlenmesi, kurutma ya da fırınlanması gerekiyor. Sonrasında ise uygun materyaller birleştiriliyor. Zımpara, ince detayların işlenmesi ve cilalanması yapılıyor” diye konuştu.

“Her ülkede farklı kültürel figürler tercih ediliyor”
Lületaşının değerli bir maden olmasının yanı sıra pipoların talep görmesinde ustalığın da önemli olduğuna dikkat çeken Mangaltepe, “Biz genellikle klasik pipo formları yapıyoruz. Şu anda pipo gönderdiğimiz ülkeler; Danimarka, Almanya, İtalya, Çin ve ABD üzerinde yoğunlaşmış durumda. Hem klasik hem de modern sanatları pipolara yansıtıyoruz. Avrupa’da genelde Yunan mitolojisi daha çok tutuluyor. İngiliz kraliyet ailesinin çeşitli sembollerini kullanıyoruz. Almanya’da Bavyeralı dediğimiz modeller tercih ediliyor. Çin’de de hayvanlı takvimdeki karakterler, Çin’e özgü liderlerin portreleri ve ejderha gibi semboller tercih ediliyor. Amerika’da ise bizon, Kızılderili sembolleri ürünlerde belirleyici oluyor” dedi.

Editör: TE Bilişim