Eskişehir’de 1979 yılından bu yana hizmet veren en köklü firmalarından biri olan Eldem Ticaret Şirketler Grubu’nun kurucusu, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eldem, beyaz eşya, dayanıklı tüketim mallarından, ev tekstili ve zücaciye çeşitlerine, iletişim sektöründen inşaat faaliyetlerine, otomotivden, sigorta ve aracılık hizmetlerine uzanan geniş yelpazede yakaladıkları başarının sırlarını anlattı.
Eskişehir’de ticaret hayatına köklerini salarak, bu şehirde büyüyen ve tüm yatırımlarını yine Eskişehir’e yapan Eldem Şirketler Grubu, 17 mağazası ve yüzden fazla çalışanı ile Eskişehirlilere 36 yıldır hizmet veriyor. Güven ve kalitenin uygun fiyatlar ve ödeme koşulları ile birleştiği Eldem mağazalarında bir ailenin yeme içme ve giyim dışında tüm gereksinimlerini karşıladıklarını anlatan Eldem Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eldem, “İnsanlar evini, arabasını bizden alabilecek, evini bizim mobilyalarımızla dekore edecek, beyaz eşyaları ve teknolojik aletleri, küçük ev aletlerini yine bizden alabilecek” diye konuştu.
Sizin ticaretle nasıl tanıştığınızı merak ediyorum, tüm büyük işadamlarında olduğu gibi sizin de simit satma ya da ayakkabı boyama öykünüz var mı?
Evet benim de ticaret hayatım ilkokul yıllarına dayanıyor, Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde doğdum, babam Hasan Hüseyin Eldem ticaretle uğraşıyordu. Ben çok küçük yaşlarda gazete satarak ticaret hayatına atıldım, babamın otobüsü vardı, otobüsle Sarıcakaya’ya getirdiği gazeteleri satardım. Sonra Ticaret Lisesi’ni bitirdim, Akademi’ye kaydolduğum gün, bana bakkal dükkanı teslim ettiler. “Burada çalışacaksın gece de okuyacaksın” dediler. Üniversite ikinci sınıftayken otomotiv ve nakliye işine başladım, 1972’de ticarete başladım, 1974 Kıbrıs savaşından sonra 1976’da yağın, tuzun olmadığı dönemde aklımda hiç yokken koşullar öyle bir gelişti ki kendimi Vakıflar Bankası’nda çalışıyorken buldum. Burada 3 yıl çalıştım, 1979’da bankadan ayrılarak Eldem Ticaret’i kurdum.
ESKİŞEHİR’DE DOĞDUK BURADA BÜYÜDÜK
1979’dan bu yana başka bir şehirde yatırım yapmadınız mı?
O günden bu yana Eskişehir’deyiz başka bir yerde yaşamayı istemediğimizden, burayı çok sevdiğimizden tüm yatırımları burada yaptık, burada büyüdük.
Eskişehir’in bu köklü firması nasıl büyüdü?
Güvenilen, tercih edilen bir firma olduk; müşterilerimize en iyi hizmeti verebilmenin, çalışanlarımızla verimli ve yararlı artı değer yaratabilmenin yollarını araştırdık. Şehrimize, ülkemize kaliteden ödün vermeden hizmet veren kuruluş olma vizyonumuz ile bugünlere geldik. 1979 yılında halı ve mobilya ağırlıklı olarak faaliyete başladık, sonra da beyaz eşya ve kahverengi eşya dediğimiz; beyaz eşya dışında kalan bilgisayar, televizyon, video, radyo gibi ürünleri kapsayan ürünlere de bünyemizde yer verdik.
Hangi markalar var?
Bünyemizde birden fazla markayı topladık; Ariston, Vestel, Bosh Hotpoint, LG, Samsung bayiliğini yapıyoruz. Bunların beyaz ve kahverengi eşya grupları var. Bunlar dışında küçük ev aletlerine de yer veriyoruz, Bosch, Samsung, Vestel,Sharp, Hotpoint, Uğur, Simfer, ICF, Casper, Toshiba, Philips, Fakir, Güral Porselen, Korkmaz gibi markaların ve daha birçok markanın yetkili satıcısıyız. Kişisel bakımda Braun ürünleri var.
İletişim sektöründe de varsınız…
Evet, iletişimle ilgili Vodafone Eskişehir ana bayisiyiz, 2 noktada mağazamız var. Bilişim sektöründe de varız, LG, Iphone, Samsung gibi tüm cep telefonu markalarını satıyoruz.
KOZLU EVLERİ SANAT KÖYÜ OLACAK
İnşaat alanında yaptığınız çalışmalar içinde Kozlu Evleri’nin ayrı bir yeri var diye düşünüyorum…
Eldem Dayanıklı Tüketim Malları İnşaat Turizm İşletmeciliği Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketimizde; inşaat faaliyetleri ile Eskişehir’e Kozlu Evlerini, Eldem Residence’ı ve Esra Apart’ı kazandırdık. Kozlu Evleri büyük bir projeydi, bundan sonra orası için planım burayı bir sanat köyü yaparak, oraya yeni bir ünvan katabilmek. Kozlu Evleri’nde seramik, resim, atölyeleri belediyelerin iş atölyelerini burada oluşturmak, üretilen ürünleri burada sergilemek, sanatçıların yeni kuşağa bilgilerini aktarabileceği atölyeler kurmak, özetle; buraya yeni bir hayat katacak bir proje oluşturmak istiyoruz.
ESKİŞEHİR’İN GELECEĞİ ÇOK PARLAK
İnşaat dışında diğer çalışma alanlarınız…
Bir de ESOTO Eskişehir Otomotiv ve Sanayi Ltd. Şirketimiz ile Mazda bölge servisi, yedek parça ve ikinci el alım hizmetlerini sürdürüyoruz. Eldem Sigorta ve Ticaret Ltd. Şti. Groupama Sigorta’nın Eskişehir Acentesi olarak ve İstikbal ve Bellona bayisi olarak Emek, Sakarya şubelerinde ve ESOTO Plaza’da en iyi ürünleri ve hizmeti sunmak için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Sizinle beraber Eskişehir de büyüdü, kentin ticaret hayatının önemli isimlerinden biri olarak bu tarihi süreçte neler yaşandı, Eskişehir’in geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünya, Türkiye gelişiyor tabi Eskişehir de gelişiyor, 1958’de Hilton Oteli yapılabilecek kadar gelişmiş bir şehir olduğumuzu, şu anda Büyükşehir Belediyesi’ne ait Tepebaşı Belediyesi’nin eski binasının olduğu yerin bir otel olduğunu; bu otelin bir balo salonu olduğunu ve burada valslerin yapıldığını düşünürsek, Eskişehir’de Fransız okullarının var olduğunu, 1960-1965’lerde Eskişehir’de çiçek saksılarının caddelerde olduğunu bilirsek Eskişehir’in geçmişinden gelen kültürü daha iyi anlarız. Evet Eskişehir 1975’ten sonra bir duraklama devri geçirdi. Ancak şehirlerin kalkınması siyasetle doğru orantılıdır, bu duraksamayı Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen kırdı ve kendi öngörüsünü ortaya koyarak; Eskişehir’i çok farklı bir konuma getirdi. Eskişehir yüzünü batıya çevirmiş bir şehir olduğu için farklı bir konuma geldi. Eskişehir’in istikbali de çok parlak... Anadolu’nun ortasında ulaşımla ilgili kesişme noktasında, Bursa, İzmit ve İstanbul'un sanayiden dolayı artık hareket edecek yeri kalmadı. Sanayiyle ilgili kurumlar Eskişehir’e geldiği andan itibaren Eskişehir’in kaderi değişecek diye düşünüyorum.
YUNUS EMRE AYRI BİR DEĞER
Yalnızca ticaret hayatında değil, sizin kültür ve sanatla da iç içe olduğunuzu biliyoruz…
Eskişehir’de 10 yıldan uzun bir zamandır Eldem Sanat Galerisi’ni yürütüyoruz, Sanat Derneği’nin sponsorluğunu yapıyoruz, orada üyeliğimiz de var. Sanatla iç içe yaşıyoruz.
Eskişehir değerlerine sizce yeteri kadar sahip çıkabiliyor mu?
Bu konuda önemle üzerinde durmak istediğim isim Yunus Emre’dir. Bizim Yunus Emre gibi bir değerimiz var ve buna sahip çıkmamız gerekiyor, onun eserlerini ortaya çıkarmak yaşatmak, bunları genç kuşaklara da aktarmamız gerekiyor. Bir faninin büyüklüğünü anlatabilmek ancak onun için büyük mekanlar ortaya çıkarabilmekle oluyor. Ona büyük bir türbe yaparsanız insanların ilgisini çekiyorsunuz. Örneğin Mevlana’nın mezarını görüyorsunuz, türbenin büyüklüğü ilk baktığınızda sizi etkiliyor; böyle büyük bir insana böyle büyük bir kabir olur diyorsunuz. Dolayısıyla Yunus Emre’nin de büyüklüğüne yakışacak bir mekanı olmalı diye düşünüyorum. Yunus Emre ayrı bir değer, bu konuya yerel yöneticilerin önem vermesi gerekiyor.
GÜNDE 1 LİRAYA CEP TELEFONU
Son olarak Eskişehir’de yaşayan çoğu insan Eldem’den taksitle alışveriş yapmıştır, anneler uzun yıllar küçük küçük taksitlerle kızlarının çeyizlerini dizmiştir, hala devam ediyor mu senetli satışlarınız?
Bu şehirde yaşayan insanlar biz tanıyor, biz de onları tanıyoruz, kredi kartıyla ve nakit satışlarımız olduğu gibi, babamızdan devraldığımız senetli taksitli satış sistemini de devam ettiriyoruz, kişilerin ödeyebileceği miktar neyse 5 yıla kadar vadeli satış yapıyoruz, örneğin önümüzdeki ay bir kampanya yapacağız günde 1 liraya cep telefonu satacağız.