Kış aylarında meydana gelen elektrik kaynaklı yangınlara dikkat çeken Eskişehir İtfaiye Dairesi Başkanı Ergün Peker, “Bir tane prize 3-5 prizin takılabileceği sistem var. Ona da birden fazla şeyi takıyoruz. Daha sonra hepsini birlikte çalıştırdığımız zaman o mevcut olan sistem bunu kaldırmıyor. Bu kesin yangın sebebidir” dedi. Soğuk kış aylarında ısınmak için takılan elektrikli sobalar yangına neden olabiliyor. Özellikle elektrik sistemleri kontrol edilmeden, tek hat üzerinden çoklu prizler aracılığıyla yakılan ısıtıcılar, yangının akabinde zehirlenmeler ve ölüm getiriyor. “Kış aylarında çıkan ev yangınlarının büyük çoğunluğunun elektrik kaynaklı çıktığını görüyoruz” Eskişehir İtfaiye Dairesi Başkanı Ergün Peker, vatandaşların kış aylarında ısınmak için yaptığı yanlış uygulamalardan bahsedip, uyarı ve tavsiyelerde bulundu. Başkan Peker, “Dönemler bazında baktığımız zaman yazın ve kışın yangın çıkış sebepleri farklılık gösteriyor. Kışın tabi evlerde ısıtma olayı ön planda olduğu için ot, ekin veya orman gibi buna benzer arazide yangın çıkmaz. Ağırlıklı olarak evlerin içinde, iş yerlerinde ve araç yangınları vardır. Bunlar kış aylarında biraz daha ön plandadır. Tabi kışın ağırlıklı olarak yangınları sebebi, istisnalar hariç, ısınmayla iniltilidir. Isıtmada deyince, bunun çeşitleri vardır. Bunlar katı, gazlı ve elektrikli ısıtıcılar söz konusu. Burada bizi en çok ilgilendiren konulardan bir tanesi, elektrikli ısıtıcılar ve sobalar. Ev yangınlarının büyük çoğunluğu bu alanda çıktığını görüyoruz. Elektrikle ilgili önce elektrikle ilgili ısınma sağlayabilmek için önce evde bulunan elektrik sisteminin mevzuata uygun şekilde olması gerekiyor. Basit bir sistem elektrikli ısıtmayı kaldırmaz. Çünkü elektrikli ısıtıcı kullanımında enerji tüketimi çok fazla, dolayısıyla eğer mevcut olan tesisatlar uygun şekilde yapılmadıysa kesinlikle o ısıtıcıyı kaldırmaz” ifadelerini kullandı. “Sistem aşırı şekilde ısınıyor o ısıdan dolayı yangın çıkıyor” Başkan Peker, günümüzde birçok elektrikli aletlerin artmasıyla tek hat üzerinden çoklu prizlerle enerji akışı sağlandığından bahsederek, “Ne yapıyor uzun süreli kullanım söz konusu olduğunda sistem aşırı şekilde ısınıyor o ısıdan dolayı yangın çıkıyor. Eğer uygun bir güvenlik sistemi kurulmadıysa yangın ortaya çıkıyor. Bunun en önemli hususlarından bir tanesi genel olarak evlerimizde olan priz sayısı standarttır. Ancak günümüz şartlarında o kadar çok elektrikli alet kullanıyoruz ki priz sayıları yetmiyor. Bunun üzerine insanlar çoklu priz tercihine gidiyor. Yani bir tane prize 3-5 prizin takılabileceği sistem var. Ona da birden fazla şeyi takıyoruz. Daha sonra hepsini birlikte çalıştırdığımız zaman o mevcut olan sistem bunu kaldırmıyor bu kesin yangın sebebidir. Özellikle enerjiyi fazla harcayan cihazların kesinlikle tek bir prizde kullanılması gerekiyor. Yani elektrikli ısıtıcı kullanılacağı zaman onun kullanılacağı tesisatta kesinlikle başla bir cihazın olmaması gerekiyor. Bir de mevcut olan sistemin mevzuatlara göre yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu. “Bazı yangınlarda maalesef, gece ısıtıcı takılı bırakılıyor” Daire Başkanı Ergün Peker, vatandaşların ısınırken ısıtıcılarının mutlaka kendi kontrollerinde olması gerektiğini hatırlatarak, “Elektrikli aletlerde ısıtıcı kullanılırken onunda kontrol dışında olmaması gerekiyor. Bazı yangınlarda maalesef, gece ısıtıcı takılı bırakılıyor. İnsanlar uyku halindeyken sürekli yanıyor. Burada fazla bir enerji tüketimi olduğu için yangın çıkma oranı yüksek. Karbon monoksit yayıp insanların zehirlenmesine sebebiyet veriyor, peşinden de yangın çıkıyor. Kısacası önce elektrik sisteminin enerji yükünü kaldırabilecek bir durumda olması gerekiyor. Bir diğeri de kesinlikle kontrollü ısıtma yapılması gerekiyor. Her şey insanın kendi kontrolünde olacak” diye belirtti. “Belirli bir saatten sonra uyur vaziyetteyken sobaların yanma olayını ortadan kaldırmak gerekiyor” Başkan Peker, ısıtıcıların yanında, evlerde yakılan sobaların da özellikle gece tehlike arz ettiğini kaydederek, “Bunun dışında soba kullanan vatandaşlarımız da var. Soba kullanımında da önemli olan burada hayatın durağan olduğu yan, belirli bir saatten sonra uyur vaziyetteyken sobaların yanma olayını ortadan kaldırmak gerekiyor. Çünkü kontrol dışında kalıyor o anda. Yani sobalar aktif olmamalı. Bir diğeri ise, bacaların çok sağlıklı yapılması gerekiyor. Sızıntının olmaması lazım. Yani bacaların sağlıklı olmaması zehirlenmelere de sebebiyet veriyor. Bu da şunu gerektiriyor, belirli dönemlerde soba baca ve borularının temizlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. “İnsanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz” İtfaiye Daire Başkanı Ergün Peker, insanları yangın konusunda bilinçlendirdiklerini de ifade ederek, “Genel olarak değerlendirdiğimiz zaman biz, 2019 yılı içinde bin 616 adet yangın oluşmuş, bin 200’ü aşkın kurtarma olayları meydana gelmiş. Burada bir önceki yıla göre artış söz konusu değil. 26 bin kişiye eğitim verdik. Yani bunun da katkısı olduğunu düşünüyorum. İnsanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bu da otomatik olarak yangınların belirli sayılarda kalmasına etki ettiğini düşünüyorum. Daha da bilinçli olmalıyız. Çünkü yangınların çıkış nedeni yüzde 95 insan kaynaklı oluyor. Yani biz toplum olarak akıllı ve bilinçli hareket edeceğiz. Herkesten de bunu bekleyeceğiz” diye kaydetti. “Büyük bir tehlike atlattığımızı ben şahsen söyleyebilirim” Öte yandan Eskişehir İtfaiyesi Daire Başkanı Ergün Peker, kentte önceki gün yaşanan doğal gaz patlamasıyla ilgili de bilgi aktararak, “Dünkü olayda patlama sonucu yangın meydana geldiği yönünde bilgi geldi. Ben de bizzat yangın yerindeydim. Burada tabi orada yeraltı sondajı yapılması esnasında doğal gaz hattına oluşan hasarla çıkan gazın ateş alması sonucu patlama oluşmuş. Burada uygulama bu tür tehlikeli ve riskli durumlarda, birimler ve kurumlar önlem olarak İtfaiye Daire Başkanlığına başvuruda bulunurlar, ardından meclisin belirlediği ücret karşılığında bölgeye bir araç göndeririz. Ardından çalışma yapılacak bölgede tedbir amaçlı tutarız. Gazla ilgili çalışma yapılan yerlerde bunlar var. Bunun yanında, yeraltı sondajı vurulan yerde büyük miktarda bir parlama söz konusu olmuş. Tabi gaz ilk çıktığında oradaki binalara dolmuş ve patlamayla birlikte göçük meydana gelmiş. Bununla ilgili kontrollü ve mevzuatların gerektirdiği çerçevede hareket edilmesi gerekiyor. Ama burada bize gelen bir talep yoktu. Önlem bakımından, ‘Gelin, burada bizim önlem almamıza yardımcı olun’ gibi bir durum olmadı. Orada aslında büyük bir tehlike atlattığımızı ben şahsen söyleyebilirim. Çünkü çok büyük bir gaz akışı ve dağılımı oluştu. Biz orada patlama esnasındaki alevlerin binaları yakmasını engelledik” dedi.