Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Eskişehir İl Temsilciliği DSİ Önünde bir açıklama yaptı. ESM Eskişehir İl Temsilciliği adına Uygar Kurtçu şunları söyledi; "Olağanüstü günlerden geçiyoruz. İktidar emeğe, emekçilere, çiftçilere, esnafa, kadınlara, gençlere, halka karşı adeta ekonomik darbe yapıyor. Göz göre göre ve sonucunu bildikleri ekonomik politikalarla emeği ucuzlatıyor, işsizliği, güvencesizliği artırıyor, yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyorlar.

Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk.

 Enflasyon aldı başını gidiyor. TÜİK’e göre yüzde 19,89, bağımsız araştırmacılara göre yüzde 50 civarındadır.

2021 için geçerli olan yeniden değerleme oranı yüzde 9,11 iken 2022 yılında rekor bir artışla %36,2 yapıldı. Bu zam, cebimizdeki yangının 2022 yılında daha da büyüyeceği, temel yaşam giderlerimizi karşılayamaz hale geleceğimizin habercisidir.

Ücretlerimiz enflasyonun altında ezildi. Maaşlarımız ve alım gücümüzü eridikçe eriyor.

TİS görüşmelerinin bağıtlandığı 22 Ağustos 2021 tarihinde, yani daha 3 ay önce, Merkez Bankası döviz kuruna göre 8.4572 TL olan dolar dün itibariyle 12.6595 TL olmuştur. TL dolar karşısında Ağustos ayından bu yana %49,6 değer kaybetmiştir. Enflasyon artışı da dikkate alındığında yandaş konfederasyonla 2022 yılı için %.5.+ %7,  2023 yılı için %8 + %6 olarak yapılan maaş artışı şimdiden hükmünü yitirmiştir.

Ev kiralayamaz, kiraladığımızı da ödeyemez olduk.

Bin bir emekle büyüttüğümüz gençler barınacak yurt bulamıyor.

Ucuz işgücü kaynağı görülen kadınlara yönelik şiddet kadın kırımı boyutuna ulaştı.

Keyfiyet ve hukuksuzluk tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline gelmiştir.

İktidar bir yandan istihdam yaratacak yatırımlar yapmıyor, bir yandan çalışanların da işsiz kalmasına yol açacak politikaları hayata geçiriyor.

İşsizlik aldı başını gidiyor. İşsizlerin sayısı 10 milyona yaklaştı. Gençler ve kadınlarda işsizlik oranı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2020 yılında kayıtlı işçilerin yüzde 42’si asgari ücretle çalışıyor. Yani 2020 verilerine göre 15 milyon 203 bin 423 kayıtlı çalışan işçiden 6 milyon 390 bin 19’u açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor.

9 milyonu aşkın yaşlılık aylığı alan emekli ile 4 milyon civarındaki hak sahibi emekliler de açlık sınırında yaşıyor.

Görüldüğü ve yaşandığı üzere nüfusun büyük bölümü insanca yaşam koşullarının çok uzağında açlık sınırının çok yakınında yaşam mücadelesi veriyor!

Bildiğiniz üzere Asgari Ücret Komisyonu 1 Aralık’ta, yani yarın toplanıyor. Bu görüşmelerden açlık sınırında yaşayan milyonlar için insan onuruna yaraşır bir ücretin belirlenip belirlenmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.

Mesele kaynak olmaması değil, iktidarın ve sermayenin tercihleridir.

Bize olmayan kaynaklar, silahlanmaya savaşa gidiyor. O nedenle, barış hepimizin acil talebi.

Bize olmayan kaynaklar hazine garantili KOİ projeleri aracılığıyla yandaş müteahhitlere gidiyor!

Bize bir maaş bile çok görülürken, kaynaklar birkaç maaş birden alan iktidarın bürokratlarına, eşe-dosta gidiyor!

Biz fakirleşirken onlar zenginliklerine zenginlik katıyor.

Bir avuç azınlık dışında artık kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Nefes alamaz hale geldik. Bıçak kemiğe dayandı. Toplumsal öfke ve tepki giderek büyüyor.

Buradan bu vesile ile bir kez daha söyleyelim, baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır.

Çok Acil ve Asgari Olarak;

·       Çalışanların ücretlerine son iki yılda yaşanan kayıpları telafi edecek şekilde zam yapılmalıdır.

·       Mal ve hizmetlere son iki yılda yapılan zamlar geri çekilmeli, denetim sağlanmalıdır.

·       Elektrik , su ve doğalgazın bir kısmı belediyeler ve devlet tarafından karşılanmalıdır.

·       Herkese yaşanabilir bir “temel gelir güvencesi” veirlmesi için bütçeden kaynak aktarılmalıdır.

·       Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasviyesine ve özelleştirme soygununa son verilmelidir.

·       Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan pay arttırılmalıdır.

·       Kamu emekçilerinin ek göstergesi 3600’e çıkarılmalıdır.

·       Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe hayata geçirilmelidir.

·       Toplumsal barışı saplayacak acil demokratik adımlar atılmalıdır.

·       Evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gereçk bir toplu sözleşme sistemine geçilmelidir.

İşsizliğe ve Yoksulluğa Hayır!

Emekten ve halktan yana bir bütçe istiyoruz.!"

Editör: Mustafa YILDIRIM