Bir önceki yazımızda Cumhuriyetin ilanına giden yolda önemli bir durak olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Hacıbektaş’ta yapmış olduğu tarihi görüşmeler üzerine somut bilgileri bu köşeden sizlerle paylaşmıştık.

Cumhuriyeti önemsiyoruz. Çünkü Cumhuriyet olmasaydı Türkiye olmayacaktı. Neden mi? gözlerimizi Ortadoğu veya Asya’ya çevirdiğimizde gördüğümüz manzara bunu söylüyor bize.

Bakınız krallıkla/saltanatla yönetilen ülkelerin içler acısı haline… Birçoğunda gün geçmiyor ki kent meydanlarında bombalar patlatılmasın, düzenlenen intihar saldırıları ile yüzlerce masum insan can veriyor. Bu korkunç manzaraları ekranlardan izledikçe içimiz sızlıyor.

Cumhuriyet bu anlamda bizim oksijen çadırımız bu coğrafyada var olma sebebimiz.

Cumhuriyeti ilan eden Ulu Önder Atatürk; Türk Gençliğine güvenerek "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Sözleri ile kavuştuğumuz değerleri koruyup/kollamamız/sahip çıkmamız en az Cumhuriyetin ilanı kadar önemlidir.

Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmak için muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu belirten ulu önder özellikle Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan Kürt, Türk, Laz, Çerkez kim olursa olsun Müslüman olan herkes Türk Milletidir diyerek tek yürek tek bilek olmamızın altını çizmiştir.

Cumhuriyet idaresinde hiç kimse ayrıcalıklı ve imtiyazlı değildir. 82 milyonun tamamı devletin, vatanın ve Cumhuriyet'in öz be öz sahibidir.

Önceki yazımızda Atatürk, Hacı Bektaş-ı Veli'nin Ehl-i Beyt nefesi ve İslam mayası ile yoğurduğu medeniyet kimliği Cumhuriyetin ilanıyla kazandığımız en büyük güvencemiz olduğunu belirtmiştik.

O halde Cumhuriyet; Tam Bağımsızlıktır, Egemenliktir, Demokrasidir…

Zor ve çetin şartlarda yedi düvele karşı verilen milli mücadelenin kazanımıdır, Cumhuriyet.

Siyasi esarete ve ekonomik bağımlılığa son veren sistemin adıdır, Cumhuriyet…

Evladın babayı ve babanın evladı katlederek elde edilen saltanatın yerine, halkın özgür iradesinin hâkim olduğu demokratik anlayışın adıdır, Cumhuriyet.

O halde Cumhuriyet; Mardin’in bir köyünde dünyaya gelip Cumhuriyet değerleri ile büyüyüp başarısı ile Nobel ödülü kazanan Aziz Sancar’dır.

Cumhuriyet; İçimizden birisi olarak Eskişehir’de dünyaya gelip, azimle,/özgüvenle/özgürce tüm engelleri Cumhuriyet sayesinde aşarak paralimpik yüzme yarışlarında Avrupa şampiyonu olan Sümeyye Boyacı’dır…

Veya Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde zorlu bir yaşamın arasından koyun sağıp, çobanlık yaparak sınava hazırlanan Habib Bitkin’in girdiği sınavda Türkiye derecesi yapması yine Cumhuriyet sayesinde.

Evet sevgili okuyucular. Bu listeyi siz istediğiniz kadar uzatabilirsiniz.

Kazanımlar/başarılar/ödüller hepsi yaşam kaynağımız olan Cumhuriyet sayesinde. Çünkü Ata’mız “En Büyük Eserim” dediği için..

Göre ne…Köre ne?