Cumhuriyet Halk Partisi’nde belki de kimsenin dikkatini çekmeyen bir konuyu ele alacağım…

Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ile Jale Nur Süllü çalışmaları ile dikkat çekiyor. Şehrin sorunlarıyla ilgileniyor.

Bazen bu sorunları mecliste gündeme getiriyorlar, bazen basın açıklaması yapıyorlar, bazen de olay yerine giderek konuyu gündeme getiriyorlar.

İktidar partisinin yerel seçimlerdeki yenilginin şokunu üzerinden atamadığı şu dönemde, Eskişehir’in gözü kulağı oldular.

ALKIŞLAR ONLARA…

Asıl sözünü etmek istediğim konu ise; CHP açısından önemli ve sessiz bir devrim sanki…

Belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, milletvekillerinin, il, ilçe başkanlarının sürekli anlaşmazlık yaşadığı bir CHP’de Çakırözer ve Süllü, kol kola vermiş engelli koşusunun “finish”ine varmaya çalışıyorlar.

Bu birliktelik, çok seslilik, aslında sadece CHP için değil Eskişehir için de önemli bir örnek.

CHP BU RÜZGÂRI ARKASINA ALMALI

Ve tabi, Eskişehir’den zaferle çıkan bir CHP, Türkiye’de esen Ekrem İmamoğlu rüzgârını arkasına almalı ki yakalanan bu ivmeyi yukarılara taşısın.

Bunun yapılabilmesi için üyelere, partilileri bir araç olarak değil, kendilerinin de partinin bir parçası olduklarını hissettikleri işe yarar, onlara ihtiyaç duyulduğu hissini geçirecek eylemler yapılmalı, il, ilçe, kadın kolları, gençlik kolları işleyişte aktif görevler almalı…

Ancak bunu göremiyoruz. Neden mi? Çünkü atama ile gelen il yönetimini devirme planları ile meşgul bir grup var. Bir parantez de görevden uzaklaştırılan CHP gençlik kollarına hala bir atama yapılmadığını belirterek açmak istiyorum.

Süllü ve Çakırözer’in birlikten güç doğar tezi ile yola çıkmak CHP’nin yararına olacaktır.

Burada en büyük iş üç belediye başkanına düşüyor, seçim çalışmaları süresinde gösterdikleri birlikteliği sürdürmeleri gerekiyor, böylece bunun samimiyetine halk da inanacaktır. Uyumlu ve birbirini dinleyerek, ortak çözümler üreten başkanlar CHP örgütünü de güçlendirecektir.

Son bir söz, yine seçimde elde edilen başarının arkasında da bu birlikte duruşun etkisi olduğunu söylemek yanlış olmaz…