"Seçim gündeminin yoğunluğu ve stresi, gün geçtikçe artmakta ve bunun sonucunda istenmeyen olaylar da meydana gelebilmektedir. Zira siyasetin ana unsuru insandır! Ve insanların da zaman zaman sağlık sorunları, yorgunluk ve tükenmişlik yaşanması çok doğaldır. Keza CB Sn Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir tv programında; kısa süreli bir rahatsızlık geçirmesi de çok tabii ve insani bir durumdur. Siyasi rekabet baki kalacak şekilde; insani duygularımızı yitirmeden; demokrasi ve centilmenlik adına geçmiş olsun temennisinde bulunmak, duyarlılığımızın bir göstergesidir. Lakin! Sn Erdoğan’ın, Onursal Genel Başkanımız ve dönemin başkanını Sn Bülent Ecevit’e, sağlığı üzerinden yapmış olduğu haksız ve insafsız eleştirileri de asla unutmadık ve bugün gibi hafızamızdadır. Keza Ak Parti cenahı ve yandaş medyası, bugün! Muhaliflikte kimseye söz bırakmayan ve nihayetinde; Ecevit’i mumla arayan, bir kısım basın mensubu ve yazar çizeri de hatırlatmadan geçemeyeceğim. Bülent Ecevit’i, bir ABD işbirliği ve komplosuyla iktidardan uzaklaştırıp, onun yerine; Ortadoğu’nun lideri olacağına inandırılan ve bu uğurda Diyarbakır’ı bile gözden çıkaran bu günkü iktidar! Şimdi millilik üzerinden bir siyaset kurgulamıştır. Nedeni ise dün Ecevit İktidarını düşürüp, kendisini destekleyen güçlerin; bugün! Karşısında olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalmış olmasıdır. Buradaki esas mesele ise Sn Erdoğan’ın, asla bir Bülent Ecevit olamayacağı gerçeğidir; zira Ecevit! Olayları asla şahsileştirmez ve kişisel ikbal ve iktidar uğruna; ilkelerinden ve ülke menfaatinden ödün vermezdi. Gelinen noktada, buradan çıkarılacak en önemli ders ise şudur! Güçlünün yanında değil her zaman için haklının yanında yer almak ve ülkesi için siyasal mücadele veren insanların; yabancı güçler eliyle zorda bırakılmasını fırsat bilip de kendine ikbal yaratmaya çalışmamaktır. Sadece iktidarını korumaya yönelik, nafile çabalar ve bu süreçte yapılan tarihi hatalar ise kendinizle birlikte ülkemize de zarar vermektedir"