Eskişehir’de yıllardır beklenen kentsel dönüşüm için atılmayan adımlar, olası bir depremde faciaa beklenmesine sebeb oluyor. İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Kılıç, "1999 Marmara depremi öncesi yapılan binaların yenilenmesi gerekiyor. Gelişen standartların çok uzağında kalan binaların dönüşümüne 20 yıl önce başlansaydı, yenilemelerin çoğunluğu tamamlanacaktı" dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Kılıç, muhtemel bir deprem riskine karşılık Eskişehir’in acilen yeni ve sağlam binalar ile dönüşmesi gerektiğini söyledi.
Geçmişte yaşanan afetlerin etkilerinden bahseden Orkun Kılıç, 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminde Eskişehir’de de binaların yıkıldığını hatırlatırken, depremde yaşanan kayıpların yalnızca depremden kaynaklı değil, mühendislik hizmeti almamış kötü binalar yüzünden olduğunu dile getirdi.
“1999 öncesi binalar gerçekten risk taşıyor”
Doğal afetlerin toplumda can ve mal kaybına sebep olmasına karşın, insanların ve yöneticilerin yaşanılan depremleri çabuk unutuyor olması, tehlikelere karşı hazırlıksız yakalanmaya sebep oluyor. İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Kılıç, depremlerin olağan doğa hadisesi olduğunu ve yaşanan can ve mal kayıplarının yalnızca fay hattıyla ilgili olmadığını belirterek, “İzmir depremi Seferihisar’da oldu fakat Bayraklı’da alüvyon zemin üzerinde bulunan mühendislik hizmeti almamış, kötü binalar yıkıldı. Maalesef ki Eskişehir’de Bayraklı ile benzer özellikler gösteriyor. Atatürk Caddesi, Yunus Emre Caddesi, Kızılcıklı Caddesi, İsmet İnönü Caddesi, Sivrihisar Caddesi gibi şehrin merkezindeki caddelerimiz, alüvyon zemin üzerinde bulunuyor. Bu alüvyon zemin üzerinde 5 kattan daha yüksek, alt katında dükkân bulunan, birçoğu 1999 yılından önce yapılmış binalar mevcut. Bir bina için yapım yılı çok önemli. Çünkü 1999 yılından sonra yapı denetim yönetmeliği getirildi. Nervürlü demir kullanımı, hazır beton kullanımı, ürün standartlarının yükseltilmesi gibi bu yönetmelikte olumlu etkenler var. Fakat 1999 öncesi binalar gerçekten risk taşıyor. Bu açıdan baktığımız zaman, Eskişehir’in özellikle merkezinde bulunan bu binaların, yakın çevrede yaşanan 6 üstü bir deprem anında yıkılacağını öngörüyoruz” dedi.
“Depremleri ölümcül hale getiren bizleriz”
Yaşanan 1999 depreminden sonra yenilenmesi gereken onlarca yapı olduğunu dile getiren Kılıç, büyük Marmara depremi sonrası Eskişehir’de yenilenme çalışmaları başlamış olsa, geride kalan 22 yılda büyük bir ölçüde dönüşümün tamamlanmış olacağını söyledi. Orkun Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem olmadan önce buna karşı bir önlem alınması gerekiyor. Eskişehir’de hiçbir yerden, kentsel dönüşümle alakalı destek almadan, imar planında bu caddeler üzerinde vatandaşın lehine değişiklikler ve kat artırımı yaparak, bu caddelerin kısa sürede güçlü binalara dönüşmesini sağlayabiliriz.”
“Biran önce Eskişehir’de bulunan eski binaların belediyelerle iş birliği içerisinde yeniden yapılanması gerekiyor”
Eskişehir’de bulunan binaların yenilenmesi için belediye destekli kentsel dönüşüme kafa yormak gerektiğini belirten Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik, “Eskişehir ikinci derecB deprem bölgesi. Eskişehir’de çok sayıda 50-60 yaş üstü eski yapı bulunuyor. Bununla ilgili hükümetimiz tarafından çıkarılan kentsel dönüşüm modeli var. Fakat bu konuda Eskişehir, diğer şehirlere göre çok geri kaldı diyebiliriz. Bunun da sebebi kat artırımının olmaması. Belediyede imar durumlarının vatandaşa cazip gelecek şekilde değişmesi gerekiyor. Örnek olarak söylüyorum, vatandaşın cadde üzerinde 4 katlı binası var ve bu binayı yenilemek istediklerinde belediye sadece 1 kat fazlasını veriyor. Durum böyle olunca maliyetler inşaatı yapacak olan müteahhitleri ve vatandaşı zorluyor. Bundan dolayı da kentsel dönüşüm Eskişehir’de ağır aksak devam ediyor. Bilindiği üzere deprem bölgesi çok önemlidir. Gerçekten bir çok eski bina var. İnsanların artık daha rahat edebileceği, yaşantılarını garanti altına alabileceği ve güvenlikli yerlerde yaşayabilmesi için kentsel dönüşüme gidilmesi gerekiyor. İzmir’de yaşanan depremde eski deniz kumlarından yapılmış binaları gördük. Artık yeni dönemde inşaatın ve betonların belli bir derecesi var. Deprem yönetmeliğine göre kontroller var. Biran önce Eskişehir’de bulunan eski binaların, bu dönüşümü hızlı gerçekleştiren illerin belediyeleri örnek alınarak, yeniden düzenlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.