Eskişehir Barosu’nda yapılan açıklamayı Çocuk Hakları İzleme Komisyonu Başkanı Duygu Akyol gerçekleştirdi. İnsan hakları fikrinin her insanın doğuştan özgür ve onur bakımından eşit olduğu bilincine dayandığını anlatan Akyol, “Çocuk hakları da insan haklarıdır, birbirlerinden ayrı olarak düşünülemezler ve evrenseldirler.” dedi. Ancak gerek Çocuk Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri gerekse de Çocuk Koruma Kanunu’nun uygulanması noktasında çocukların adalet sistemiyle temas ettikleri çeşitli durumlarda maruz kaldıkları hak ihlallerine ve hukuka aykırı uygulamalara ilişkin sorunların halen devam ettiğine dikkat çeken Duygu Akyol, “Savaşlar, salgınlar, açlık, iklim krizleri…. Dünya çocuklar için her geçen gün daha da zorlu bir hale gelmektedir.” diye konuştu. 
ÇOCUK ODAKLI
Çocukları risklerden korumaya, haklarının ihlal edilmesini engellemeye, korunma hakları çiğnenmiş olanları desteklemeye yönelik çalışmaların, sosyal hizmetler, güvenlik, yargı, eğitim, sağlık ve diğer alanlardaki yetkili merciler tarafından çocuk odaklı, hak temelli, disiplinler arası ve bütüncül bir yaklaşımla ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak yapılması gerektiğini ve denetlenmesi gerektiğini belirten Akyol, “Çocuk adalet sistemi kapsamında öncelikle Türk Ceza Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu arasındaki uyumsuzluklar giderilmeli, mevzuat uluslararası insan hakları ve çocuk haklarına dair mevzuatlarla uyumlu hale getirilmelidir.” ifadelerini kullandı. 
AYRIMCILIKTAN KORUNMALI
Çocuklar için etkili, kolay ulaşılabilir, güvenilir ve hak temelli başvuru mekanizmalarının aktif hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Akyol, şunları kaydetti: “Avukatlar olarak bizlerin, ebeveynlerin ve çocuklarla çalışan uzmanların konuyla ilgili bilgi ve farkındalık düzeyleri artırılmalı,  çocuğa karşı her türlü şiddetin suç olduğu ve bu konuda bildirim yükümlülüğünün bulunduğunun tüm toplum tarafından benimsenmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde belirtildiği şekilde tüm çocuklar, kendilerinin ve ebeveynlerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da diğer düşünceler, ulusal, etnik veya sosyal köken, mülkiyet, engellilik, doğumla gelen ve diğer durumlar temelinde oluşabilecek her türlü ayrımcılıktan korunmak durumundadırlar.  Her çocuğun hiçbir ayrım gözetmeksizin, yaşama, gelişme, kendisini ilgilendiren konularda özgürce görüşlerini bildirme ve üstün yararına uygun davranılmasını isteme hakkı vardır.”
HAK İHLALLERİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Dünyada ve Türkiye’de çocukların uğradıkları hak ihlallerinin her geçen gün arttığını aktaran Akyol, şöyle konuştu: “Eskişehir Barosu ve Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu olarak;  önleyici ve koruyucu yaklaşıma sahip, etkili, hak temelli, çocukların da katılımının sağlandığı çocuk odaklı bir çocuk koruma sistemi ve sistemin etkisini izleyecek izleme mekanizmaları kurulması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz.  Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çocukların uğradıkları cinsel, duygusal, fiziksel ve ekonomik her türlü istismar ve hak ihlalleriyle mücadele etmeye ve bu konularda açılmış ve açılacak davaların takipçisi olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.”
ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ NASIL DOĞDU
Çocuk Hakları İzleme Komisyonu Başkanı Duygu Akyol, Çocuk Hakları Günü’nün ortaya çıkışını ise şöyle anlattı: 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından benimsenen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme Türkiye tarafından 2 Eylül 1990 tarihinde imzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde de Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Tarihte en çok devlet tarafından onaylanmış insan hakları antlaşması olan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 197 devlet tarafından onaylanmıştır. Çocuklarla ilgili ekonomik, sosyal, kültürel, medeni ve siyasi tüm hakların korunması ve desteklenmesine yönelik en kapsamlı insan hakları antlaşması ve hukuki belgedir. Sözleşmede tüm çocukların bakım, tedavi, hayatta kalma, gelişim, korunma ve katılımına ilişkin evrensel standartlar açıklanmaktadır. Sözleşme, çocukların sosyal aktörler ve aktif hak sahipleri olarak açık bir şekilde tanındığı ilk uluslararası belgedir. 20 Kasım, 1989 yılından bu yana BM tarafından, dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.”

Editör: Mustafa YILDIRIM