2017 yılında tamamlanan Eskişehir Ulaşım Ana Planı Revizyonu sonrasında, planda öngörülen kavşak düzenlemeleri, yeni tek yönlü yollar, yaya bölgeleri, bisiklet yolları ve toplu taşıma sistemi hakkında yapılan öneriler çerçevesinde çalışmalarının devam ettiğini aktaran Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce, “Trafik sorunu varsa, en büyük nedeni çevre yolu olmamasından, ya da çevre yolunun şehrin içinden geçmesinden kaynaklanıyor. Bu konuda yetkilileri göreve davet ediyorum. Eskişehir bunu hak etmiyor.” diye konuştu.

Porsuk Nehri manzarası eşliğinde sorularımızı yanıtlayan Ayşe Ünlüce ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik, Ünlüce tüm sorularımızı samimiyetle cevapladı.

Son dönemde adını daha sık duymaya başladığımız Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce’ye trafik sorunundan, kentsel dönüşüme, kırsal kalkınma çalışmalarından, su politikalarına, pek çok konuyu sorduk. Frig Vadisi’nin turizme kazandırılmasında önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Ünlüce, bölgede Ev Pansiyonculuğu Projesi’nin de hayata geçtiğinin müjdesini verdi. “Büyükşehir Belediyesi son dönemde proje üretmiyor” eleştirilerini de ilettiğimiz Ünlüce bu konuya da söyleşimizde açıklık getirdi. Son olarak siyasete girip girmeyeceği de merak edilen Genel Sekreter Ayşe Ünlüce, bu soruyu da ilk kez Manşet için cevapladı.

Şehir Tiyatroları ve Senfoni Orkestrası’nın ortak projesi olan “Kybele” adlı oyunun ilk gösterimi Yazılıkaya Midas Anıtı’nda yapıldı. Bunu Yazılıkaya’nın, meşhur Frig Vadisi’nin turizme kazandırılmasındaki ilk adım gibi düşünmek mümkün müdür? Bölgede turizmi canlandırmak için neler yapılacak?

Biliyorsunuz Frig Vadisi büyük ölçüde Afyon, Kütahya ve Eskişehir üçgeninde bulunuyor.  Yazılıkaya ise, bu vadinin en büyük ve en önemli anıtı.

Frig Vadisi'nin tanıtımı, turizme kazandırılması için bugüne kadar birçok girişimde bulunuldu. Ancak bu girişimler ya yarım kaldı, ya da istenilen etkiyi yaratamadı. Afyon Valiliği’nin kendi il sınırları içinde çalışmalar başlattığını biliyor ve izliyoruz. Geçenlerde basında bazı köşe yazarlarımız haklı olarak sitem etti. Ne yazık ki termal turizminde olduğu gibi,  Frig Vadisi turizminde de Afyon’un gerisindeyiz. Frig Vadisi'nin Eskişehir sınırları içinde kalan kısmında ve özellikle Yazılıkaya Anıtı ve çevresinde bir turizm destinasyonu yaratmak,  Bakanlık nezdinde ele alınması gereken bir konu. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak Han Belediyesi ile birlikte her zaman destek olmak isteriz. Örneğin Kybele oyunun anıtın önünde sergilenmesi gibi etkinlikler tanıtım açısından önemli. Ancak insanların konaklamalı turizmle bölgeyi gezmelerini sağlamak için çok farklı yatırımlar gerekiyor.

Ne yazık ki yakın zamana kadar bölgeyi görmek için gidenlerin kullanacakları hiçbir tesis yoktu. Hatta tuvalet bile sorundu. Bölgeye hiçbir yatırım yapılamamış. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak 2019 yılında Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Ev Pansiyonculuğu Projesi Han İlçesi'nde başlatmıştık. Turizm Fakültesi'nin verdiği eğitimler ve teknik gezilerden sonra pandemi sebebiyle ne yazık ki bu güzel projeyi biraz ötelemek zorunda kalsak da Ağustos ayı itibariyle Kayı Köyü’ndeki evimiz faaliyete geçmiş bulunuyor, Yazılıkaya’daki evimizin ise son eksikleri tamamlanıyor. Han’da harika bir hafta sonu kaçamağı yapmak isteyen herkesi bekliyoruz.  Daha önce de biliyorsunuz Han Belediyesi ile birlikte anıtın yakınına küçük bir karavan ve çadır konaklama bölgesi yapmıştık.

Ayrıca, Seyitgazi, Han ve Yazılıkaya arasında yaklaşık seksen kilometre yolu beton yol yapıyoruz. İki sene önce başlayan bu güzergahın son aşaması bu yaz tamamlanıyor. Bu belki de Yazılıkaya’ya bugüne kadar yapılan en büyük yatırımlardan biri. Vadiyi, hak ettiği şekilde turizm merkezine çevirmek çok daha kapsamlı çalışmalar gerektiriyor. Bu konuda devletin tüm kurumları ile beraber her türlü işbirliğine hazır olduğumuzu buradan belirtmek isterim.

Büyükşehir Belediyesi son dönemde kırsal kalkınmaya çok daha fazla ağırlık vermeye başladı, bunun nedeni neydi, ipekböcekçiliği için dut fidanı dağıtılması, üretici kadın kooperatifleri, 2020 yılı Temmuz ayında 6 ilçe belediyesi ile imzaladığınız tarım alanlarının üretimde kullanılması protokolü vs. bu alanda Eskişehir’in kazanımları ne oldu, yeni çalışmalar var mı?

İlçelerimizin ve köylerimizin, daha doğrusu mahallelerimizin nüfusları her geçen yıl azalıyor. Kırsalda nüfus azalınca verimli toprakların önemli bir bölümü de kullanılmadan, ekilip biçilmeden öylece duruyor. Genç nüfus neredeyse hiç yok. Kalanların büyük bölümü de hala atadan dededen kalma yöntemlerle tarım yapıyorlar.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yılmaz Büyükerşen'in bu konuya önem verdiğini biliyorsunuz. 2014 yılından sonra büyükşehir sınırlarının il mülki sınırları ile genişlemesinden sonra öncelikle, köylü ve çiftçiye hibe destekleri vermeye başladık. Projeye başladığımız ilk dönemde, üreticiye domates fidesi dağıttık. İlk etapta 5 milyona yakın gelir elde edildi. Ardından yine hibe olarak marul fidesi dağıttık. Aynı dönemde, Eskişehir ve bölgesinin, geçmişte önemli gelir kaynaklarından biri olan ipek böcekçiliğini yeniden canlandırmak için dut fidesi üretimine yöneldik. Belediyemize ait tarımsal arazilerde ürettiğimiz dut fidanlarını isteyenlere dağıttık. Yalnızca Eskişehir bölgesine değil, ülkenin birçok şehrine ve kırsalına da gönderdik. Son iki yıldır da bunlara ek olarak lavanta konusunda destek veriyoruz.

Ayrıca, yerli tohum üretiyor ve ihtiyacı olanlara veriyoruz. Yani fidan, fide, tohum desteği sağlıyoruz.

Canlı hayvan desteği de veriyoruz. 2 yıla yakın bir zaman önce manda yetiştiriciliği için uygun olan bir ilçemize damızlık manda hibe ettik. 2 yıl içinde sayıları iki katına yaklaştı. Yine iki ilçemizde küçükbaş hayvancılık projemizi başlatmış bulunuyoruz. İlçe belediyelerimizle ortaklaşa yürüttüğümüz bu iki projeyle de yine çiftçimize hayvan hibe edebilmeyi ve dolayısıyla hayvancılığı canlandırabilmeyi amaçlıyoruz. 

Ayrıca, sebze ve meyve kurutma tesisleri kurduk ve bölgedeki üreticilere devrettik. Yine iki yılı aşkın süredir, Halk Ekmek Büfelerimizde halkımıza ekmeğin yanında sütü de hem uygun fiyata hem de sağlıklı ve kaliteli şekilde satışını yapıyoruz. Bunun yanına “gezen tavuk yumurtası” satışını da ekledik. Ardından tereyağı, lor peynir ve kahvaltılık peynir satışlarımız başladı. Buradaki temel amacımız, yine üreticiye destek olmak. Sütü üreticisinden direkt alıyor, gerekli pastörize işlemlerinden geçiriyor ve vatandaşın kullanımına sunuyoruz.

Kooperatif kurmak yoluyla ürettiklerini kendilerinin pazarlamaları konusunda da yol gösterici projelerimiz var. Kooperatiflerin ürettiği ürünlere alım garantisi vererek, şehrimizin çeşitli noktalarında açtığımız “üretici marketlerimizde” satışa sunuyoruz. Tek şartımız kooperatif ürünü olması. Üstelik aracısız. Böylelikle hem üretici, hem kooperatifler, hem de hemşehrilerimiz kazanıyor.

Son projelerimizden biri de, Büyükşehir Belediyesi'ne ait olup, atıl durumda bekleyen verimli tarım alanlarını bir protokol çerçevesinde ilçe belediyesinin inisiyatifine bırakıyoruz. Onlar da bölgedeki çiftçiler vasıtasıyla buraları ekip biçiyorlar. Elde edilen ürün yine bölge çiftçisine aktarılıyor. Ekstra bir gelir kapısı daha oluyor. Ürünlerin küçük bir miktarını da protokol kapsamında belediyemize veriyorlar, biz de hissemize düşeni ihtiyacı olan çiftçilerimize dağıtıyoruz. Bu dönem elde edilen ürünleri, Eskişehirliler adına yangın ve sel bölgesindeki çiftçilerimize gönderdik.

Bu sene başlatmış olduğumuz bir diğer projemiz de arıcılık projesi. Toplumun gelişmesinde öncü olan kadınlar üretime katıldıkça güzel günlere olan ümidimiz artıyor. Kadının elinin değdiği her şey güzelleşiyor ve bu nedenle ülkemizde kadınların her alanda önlerinin açılması gerekiyor. Bu bakış açısıyla kurumsal olarak desteklediğimiz kadın istihdamının yanı sıra üreticiyi destekleme noktasında da kadınların yanında durmaya, onlara destekler sunmaya büyük önem veriyoruz. Diğer projelerimizde desteklediğimiz kadın üreticilerin haricinde son olarak arıcılık konusunda kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık sağlayarak arı kovanı ve arıcılık ekipmanları dağıttık. Diliyorum ki bu desteklerimiz devam edecek ve Eskişehirimiz arıcılık ve bal üretiminde de Türkiye’nin marka kentlerinden biri haline gelecektir.

Eskişehir ne kazanıyor derseniz, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yılmaz Büyükerşen'in de her fırsatta vurguladığı gibi, bizimki "Can Suyu Projesi..." üretimi, dolayısıyla geliri arttırmanın yöntemleri konusunda destek olmak. Gerisi yine çiftçimize, üreticimize kalıyor. Bu projeleri sürdürülebilir bir hale getirmek konusunda hepimize çok görev düşüyor.

Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi için İzmir’deydiniz. Eskişehir’in su kaynakları ne durumda, içme ve kullanma suyu bakımından. Bu arada, Odunpazarı bölgesinde çeşmelerden boşa akan suları değerlendirmek için çalışmalarınız var mı?

Dünya genelinde son yıllarda etkisini gösteren kuraklık Eskişehir ilimizi de etkilemekte olup gerek yer üstü gerek yer altı kaynaklarımızda önemli ölçüde azalmalara sebep olmaktadır. Bu konu ile ilgili ESKİ Genel Müdürlüğümüz, Eskişehir ili genelinde vatandaşlarımızın içme ve kullanma suyu sıkıntısı yaşamaması için mevcut kaynakların en verimli şekilde kullanılması amacı ile her türlü önlemi almakta olup diğer ilgili kamu kurumlarıyla işbirliği de yapmaktadır. Bildiğiniz gibi, şehrimizin merkezi, içme ve kullanma suyu açısından tek kaynaktan yani Porsuk Çayından beslenmektedir. Porsuk Barajı’nın su rezervi günden güne azalmaktadır. Alternatif su kaynakları yaratmak gerekir. Bu konuda Devlet Su İşleri’ne de gerekli taleplerimizi ilettik. Öncelikli olarak Sakarbaşı kaynak suyunun ilçe merkezinden sonraki bölümden belirli miktarını alarak Eskişehir’e getirme üzerine bir protokol hazırladık ve imzaladık. Dilerim DSİ de bir an evvel bu protokolün gereğini yerine getirip kısa sürede alternatif bu su kaynağını şehir merkezine getirecek proje ve ihale işlemlerini bitirir. Bu konu şehrin en elzem konusudur bence.

Odunpazarı’ndaki çeşmeler ile ilgili olarak, ESKİ tarafından insani tüketim amaçlı sularla ilgili yönetmeliğe uygun, kontrol edilebilir ve tek noktadan yönetilebilir sular değerlendirilmektedir. Küçük ve dağınık yetersiz çeşmelerden akan sular halkın sağlığını olumsuz etkileyeceğinden içme ve kullanma suyu olarak değerlendirilmemektedir. Fakat bu tür mahalle çeşme sularının ilçe belediyelerince sulama ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamalarına yönelik kullanılması amacı ile gerekli bilgi paylaşımları ESKİ tarafından ilgili belediyelerle yapılmaktadır.

Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir proje üretmediği yönünde eleştiriler var, Pandemi süresince Büyükşehir neler yaptı, bu süreçte kendi projelerine odaklanabildi mi, yeni çalışmalar var mı?

Sanıyorum Başkanımızın göreve geldiği 1999'dan beri var bu tür eleştiriler. Yapılanlar ortada. Eskişehir'in hangi noktadan hangi noktaya geldiğini herkes görüyor.

Bununla birlikte şu gerçeğin de görmezlikten gelinemeyeceği açık. Ülkemiz ve dünya bir buçuk yılı aşkın süredir pandemi ile uğraşıyor, daha doğrusu boğuşuyor. Yalnızca Eskişehir Büyükşehir Belediyesi değil, tüm belediyeler birçok projelerini askıya almak, ertelemek zorunda kaldılar. Bırakın belediyeleri, ülkeler bile sağlıktan spora, sanattan kültüre, ulaşımdan ticarete birçok alanda ilişkilerini sınırladı ve yeniden dizayn etti. Dolayısıyla bizim de hem gelirlerimiz azaldı, hem de devlet tarafından yeni düzenlemeler, kısıtlamalar getirildi. Bunlara her kurum gibi biz de uymak zorundaydık ve uyduk. Enerjimizin ve kaynaklarımızın önemli bir bölümünü, pandemi nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetleri önlemek için kullandık. Örneğin yeni projeler için kullanacağımız bütçeleri, işini kaybetmiş, dükkânını kapatmak zorunda kalmış, geçim sıkıntısını had safhada çeken insanlarımıza yardım etmek için kullandık. Başta Valilik olmak üzere devlet kurumları ile koordineli olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirdik.

Tarihi Odunpazarı bölgemizdeki projelerimiz devam ediyor. Ülke ekonomisinde yaşanan sıkıntı, döviz kurlarındaki dalgalanma nedeniyle ihaleleri alan müteahhitler zaman zaman büyük sıkıntılar çektiler, hala da çekiyorlar. O nedenle gecikmeler olabiliyor. İki yeni hatta tramvay hatlarını tamamladık, hizmete açtık. Ayrıca, şehir merkezinde yaşayanların farkında olmadıkları bir şey de, ilçelerimizde yaptığımız çalışmalar. Kırsaldaki ilçelerimiz yıllarca o kadar ihmal edilmişler ki, parça parça bu eksiklikleri gideriyoruz. Yeni meydanlar, yeni yeşil alanlar, yeni çocuk bahçeleri kazandırıyoruz. Diğer taraftan Kırsal Kalkınma Projemizi sürdürüyoruz. ESMEK kurslarımızı tüm ilçelerimizde yaygınlaştırmak için hızla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tüm bunların yanında rutin belediye hizmetlerini de eksiksiz yerine getiriyoruz.

Büyükşehir’in en çok eleştirildiği iki konudan ilki trafik, ikincisi kentsel dönüşüm. Trafik ile başlayalım, sizce kentte bir trafik sorunu var mıdır yoksa muhalefet mi abartıyor? Daha önce İTÜ ile yapılan ulaşım master planı vardı, sonra gündeme gelmedi tekrar, trafik konusunda neler yapıldı?

Başkanımızın temel şehircilik anlayışlarından biri, şehirlerin araçlara değil, insanlara yani yayalara ait olduğudur. Trafikte öncelik kesinlikle yayalarındır. Ancak araç sayısı kontrolsüz bir biçimde her geçen gün artıyor.  Özellikle pandemi döneminde toplu taşıma yerine özel araç kullanımı çok yaygınlaştı.

Trafik sorununu çözmede en etkili yöntemlerden biri, toplu taşıma konforunu artırmaktır. Bilindiği üzere son dönemde iki yeni tramvay hattını daha hizmete soktuk, ayrıca iller bankası aracılığı ile kırk milyon Euroluk yurt dışı krediyle yeni tramvaylar alacağız, şu anda ihale aşamasındayız. Ayrıca yeni tramvay hattımız Eskişehir Teknik Üniversitemize olacak, çalışmalarına başladık.

Yine sabah ve akşam yoğun saatlerde üniversitelerimize ulaşım için körüklü otobüslerimizi hatlara vereceğiz.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2003 tarihli kararı ile “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Ana Planı” onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Geçen zaman içerisinde kentin mekânsal, ekonomik ve sosyal yapısında ulaşımla ilgili veriler değişmiş ve 5216 Sayılı Kanunu’nda yapılan düzenleme ile büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarına genişletilmiştir. Bu gelişmeler kentin tüm mülki sınırları içerisinde mevcut ulaşım sorunlarının yeniden ele alınmasını ve gelecekte oluşacak ulaşım taleplerinin tespiti ile çözüm önerilerinin oluşturulmasını gerektirmiştir. Bu amaçla İstanbul Teknik Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile 2015 yılında Ortak Hizmet Sözleşmesi imzalanarak Eskişehir Ulaşım Ana Planı Revizyonu çalışmalarına başlanmıştır. Hedef yılı 2035 yılı olan Eskişehir Ulaşım Ana Planı Revizyonu ( EUAP 2035) 2017 yılında tamamlanmıştır. Sonrasında Meclis ve UKOME tarafından da onaylanmıştır. Planda öngörülen kavşak düzenlemeleri, yeni tek yönlü yollar, yaya bölgeleri, bisiklet yolları ve toplu taşıma sistemi hakkında yapılan öneriler çerçevesinde çalışmalarımız devam etmektedir.

Bu şehirde trafik sorunu varsa, en büyük nedeni çevre yolu olmamasından, ya da çevre yolunun şehrin içinden geçmesinden kaynaklanıyor. Bu konuda yetkilileri göreve davet ediyorum. Eskişehir bunu hak etmiyor.

Kentsel dönüşüm yalnızca Eskişehir’in değil tüm Türkiye’nin en önemli gündemlerinden biri, aynı zamanda da yol alınması bir o kadar zor bir alan Eskişehir’de bu alanda neler yapılıyor?-Porsuk 1, 2, Gündoğdu projeleri ne zaman başlamıştı, yapılacak dönüşümlerle ilgili son durum nedir?

Porsuk 1/2 dönüşüm projelerinin başlangıcı hatırlarsanız, sekiz mahalleyi kapsayan afet riskli alan projesi ile beraber başlamıştı. Fakat proje mahkeme kararı ile iptal edildi, iptal bölge bazında mı, parsel bazında mı tartışmaları sürerken Başkanımızın öngörüsü ile hızlıca Porsuk projeleri hazırlandı. Bugün geldiğimiz noktada Porsuk 1 ve 2 bölgelerini kapsayan alan için Belediyemiz tüm çalışmalarını tamamladı. Planlar hazırlandı, meclisten geçti, tapu işlemleri tamamlandı. Artık iş mülkiyet sahipleri ile yatırımcıların anlaşmasına kaldı. Biz de bu konuda her türlü destek ve bilgilendirmeyi sağlıyoruz. Bizim bu dönemde en çok heyecan duyduğumuz işlerin başında bu proje geliyor.

Gündoğdu Dönüşüm Bölgesi’nde de çalışmalarımız devam ediyor, 1. bölgenin mülkiyet sahipleri ile muvafakat süreci büyük oranda tamamlandı, 2. bölgenin 1. etabının ihale hazırlıkları devam ediyor.

Yine son zamanlarda sizi daha çok görmeye başladık, gelecek planlarınızda siyaset var mı?

Üniversite mezuniyetimden bu yana hep devlet memuru olarak çalıştım, bu nedenle herhangi bir siyasi parti üyeliğim ve aktifliğim olmadı. Şu anda tamamen, yürüttüğüm görevi layıkıyla yerine getirmeye odaklı yaşıyorum.

Bu güzel sohbet ve buluşma için size ve Esgazete ailesine teşekkürlerimi sunuyorum.