Eskişehir Kıymetlidir Platformu, şehirimizin havasını, suyunu ve toprağını tehdit eden tüm faaliyetlere karşı mücadele etmeye devam ediyor. Platform adına konuşan Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, yaptığı açıklamada ETİ Bakır Madeni'nin Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerinde planladığı projeye karşı olduklarını yineledi.

Ahmet Kapanoğlu'nun açıklamaları şöyle:

Ekonomik stratejiler belirleniyor Ekonomik stratejiler belirleniyor

"Değerli basın mensupları, Eskişehir Kıymetlidir Platformu olarak, daha önce teknik gerekçelerini belirterek yaptığımız açıklamalarda, ETİ Bakır Madeni'nin verimli toprağı ve iklim özellikleriyle İç Anadolu’nun Akdeniz’i olarak anılan Tepebaşı ilçemize bağlı mahallelerimiz ve Mihalgazi ilçemizin Alpagut Mahallesi'nde 509 hektarlık ormanlık alanda, altın-gümüş maden ocağı zenginleştirme tesisi, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapılmasına kesinlikle karşı olduğumuzu net bir şekilde ifade etmiştik.

Yakından takip ettiğimiz süreç içerisinde, ETİ Bakır Madeni'nin yerel seçimler öncesi durdurduğu altın-gümüş maden ocağı projesinin Çevresel Değerlendirme Raporu (ÇED) sürecini 5 Temmuz'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na yaptığı başvuru ile yeniden başlattığını büyük bir üzüntü içerisinde öğrendik. Bakanlık da 10 Temmuz'da projenin işleme konduğunu duyurdu. Halkın bilgilendirme toplantısı için ise 15 Ağustos'a tarih verildi.

Bizler, doğru alanda ve kurallara uygun olarak, doğamıza zarar vermeden yapılan madenciliğe elbette karşı değiliz. Ancak, bu gibi proje örnekleri ülkemizin birçok bölgesinde çevre felaketlerine yol açmış, telafisi mümkün olmayan kalıcı zararlara neden olmuştur. Özellikle Çanakkale Kaz Dağları, Erzincan İliç ve Ordu Fatsa bölgelerinde açılan maden ocaklarının nelere mal olduğu ortadadır. Binlerce ağaç kesilmiş, siyanür kullanımı nedeniyle su ve toprak zehirlenmiş, tarım alanları büyük zarar görmüş ve biyolojik çeşitlilik de yok olmuştur.

Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerimizde seracılığın gelişmesi için yeni teşvikler yapılırken, bu proje hem Sakarya Nehri'ni hem de bölgedeki tarımsal üretimi bitirecektir. Bölgede hayvancılık faaliyetleri de zarar görecektir. Toprağın, bitkilerin kaldırılması ve toprağın taşınması sırasında oluşacak toz partikülleri insanlar kadar hayvanlarda da solunum yolu hastalıklarında önemli artışa sebep olacaktır. Yani üreticinin et ve süt verimindeki azalmanın yanında, altın madeninin ayrıştırılması için kullanılacak siyanürün hayvanlarda kalıntı bırakma durumu da insan sağlığı için ayrı bir risk oluşturacaktır. Ayrıca, liç yönteminde kullanılacak siyanür ve altının yanında çıkacak ağır metallerin bölgedeki kullanma ve içme sularına karışma ihtimali, insan sağlığına çok büyük kalıcı hasarlar vererek bu hasarlar gelecek nesillere aktarılacaktır.

Daha bir kaç yıl önce yaşadığımız ülkemizin en verimli ovası Alpu’da kömürlü termik santrali kurulması ve bölgede kömür madeni çıkarılması konusunda yapılan toplumsal ve hukuksal mücadele henüz hafızalardadır. Bizler, ülkemizdeki tüm doğaseverlerden, hemşehrilerimizden aldığımız güçle, o mücadeleyi nasıl yürütmüş ve kazanmışsak, aynı kararlılığı ETİ Bakır Madeni'nin Sakarya Vadimizi yok edecek altın madeni projesi için de göstermeye devam edeceğiz. Doğamızı, çevremizi, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı gözümüz gibi koruyacak, altın-gümüş maden ocağı projesinin tüm süreçlerinde duyarlı hemşehrilerimizle güzel şehrimizin savunuculuğunu yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz."

Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, şehrin geleceğini korumak için tüm Eskişehirlileri bu mücadeleye katılmaya davet etti.