Geçtiğimiz haftanın konusu Anadolu Üniversitesiydi.
Konu üniversiteler ve özellikle üst kademe icraatlarından açılınca, bahsetmeden geçmek istemedim.
Haliyle yazı bu haftaya sarkmış oldu.
Eskişehir Teknik Üniversitesinde Sağlık Kültür Spor Daire Başkanı, geçtiğimiz süreçte eğitim iş kolunda bir sendikanın, yasanın verdiği hakla üniversiteler şube başkanı seçildi.
Seçilen başkan, üzerindeki kadro ve unvanı bırakmamış.
Yani çift karpuzu koltuk altında sığdırmış, taşımaya devam ediyor.
Bir yanı çalışan temsilcisi, diğer yanı o çalışanların amiri, işvereni olarak…
Gözünü sevdiğim dönem bize neleri gösteriyor.
Eskişehir Teknik Üniversitesi yönetiminin bu anlamda bir düşüncesi var mıdır, bilmiyorum.
Etik olarak hoş olmayan bu durum çözülmeli. Yoksa ufaktan duyduğumuz, “Haydi ben buradayım, daha bize geçmedin” söylemleri var.
Biliyorum, yarın dozajı artar.
Hele ki 15 Mayıs yaklaşıp yetki sürecinde sayılar yakın olursa, bu söylentiler daha da artacak.
Geldikleri gelenek ve geçmiş sendikal sabıkalarından dolayı adım gibi eminim, biz daha nahoş şeyler duyarız.
Hatırlatayım dedim.
Şehrimizdeki bir diğer üniversitede, geçici rektörün üniversite rektörlüğüne yandaş sendika başkanı olarak giren şahsı, en mahrem birim olan personel daire başkanı olarak ön kapıdan çıkarmasına şahit olan bu göz ve hafıza, “Daha neler olabilir?” diye haliyle düşünüyor…
Bunların yanında, iletilen notlarda üniversiteler içinden bir yapının ortak kahvehane işletmesi ve devlet kredisi destekli besicilik projeleriyle uğraştıkları da üniversite çevrelerinde söyleniyor.
Yani beyler, kurbanda hisse aramayın; bizde var.
“Hafta sonu bizim kahveye bekleriz” davetleri artık sıklıkla duyulur diye düşünüyorum.
Her zaman iddia ederim; taviz verilirse arkası gelir ve tutamazsınız.
Siyasetle adam olmuş kişilere torpille hak etmedikleri kadroları verirseniz, bir müddet sonra yine bir şeyler olmayı ya da “el boş, gönül hoş” ticaret yapmayı kesinlikle düşünürler.
Konu üniversiteler olunca buradan her üç rektöre de sesleniyorum:
Size emanet eğitim yuvalarını, siyasetin ve siyasetin aparatlarının arka, yan, ön bahçesi yapmayın, etmeyin.
Görev verdiklerinizin, art niyetlilerin icraat ve pozisyonlarını sorgulayın, gözlemleyin derim.
Faturalar her zaman sahibine çıkar.
İmza: Bir dost