Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nesrin Ekici, oda olarak sağlık çalışanlarının emeğinin görünmesini, hakkının ödenmesini istediklerini ifade ederek “Ek ödeme değil tek ödeme istiyoruz” dedi.

Toplum sağlığına yönelik politikaların başarısının sağlık emekçilerinin sağlığının, özlük ve ekonomik haklarının geliştirilmesiyle gerçekleşebileceğini belirten Ekici, “Hekimlik yapabilmek; çalışma koşullarının yeterliğine, hukuki-insancıl çalışma sürelerine, mesleki bağımsızlığa, bilimsel desteğe, şiddetten uzak bir ortama bağlıdır. Ancak çalışma koşulları ve sağlık sistemi bozukluklarının yanı sıra hekimler için giderek büyüyen bir sorun daha var: Geçinememek.” şeklinde konuştu.Kasım ayı boyunca “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattıkları eylem sürecinde hekim maaşlarının yeterli düzeye yükseltilmesi amacıyla taleplerini bir kez daha tekrarlayacaklarını dile getiren Ekici, “Elbette sonuç almak için mücadelemiz tüm tabip odası yöneticileriyle, meslektaşlarımızla, sağlık emek meslek örgütleriyle birlikte artarak devam edecektir. Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam diyor, 23 Kasım Salı günü İstanbul’dan başlayan Beyaz Yürüyüş’le Kocaeli ve Bursa’dan sonra 26 Kasımda Eskişehir’de taleplerimizi dile getireceğiz. 27 Kasım Cumartesi günü Ankara’da yapacağımız Beyaz Forum’da da mücadele hattımızı birlikte tartışacağımızı bir kere daha duyuruyoruz.” ifadelerini kullandı.                  

Sağlıkta dönüşüm nedeniyle iş yükü artan hekim ve tüm sağlık çalışanlarının, Mart 2020’den itibaren COVID-19 salgınında daha da arttığını ve bir iş yükü ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Ekici, şöyle konuştu: “Daha fazla hastalanmış, daha fazla ölmüş, özveriyle, tüm deneyim ve bilimselliklerini ortaya koyarak; aile sağlığı merkezleri, aciller, pandemi poliklinik/klinik/yoğun bakımlarında, filyasyonda ve aşılamada var gücüyle çalışmaya devam etmiştir. Hakkınız ödenmez denmiş ve gerçekten ödenmemiş, emeklerinin karşılığında alkıştan öteye gidilmemiştir. Adaletsiz ve çoğunlukla ödenmeyen ek ödeme yalanları ile süreç geçiştirilmiştir. Ek ödeme adaletsizliği çalışma barışını bozmaktan başka bir işe yaramadığı gibi, ödemeler ne düzgün dağıtılabilmiş, ne de adil olmuştur. Ek ödeme adı altında verilen, geleceğimize hiçbir yansıması olmayan ücretlendirme modeli emek sömürüsünden başka bir şey değildir.”

Temmuz 2021 Türk-İş araştırmasının sonucuna göre; aylık gelirde yoksulluk sınırının 9 bin 500 lira olduğunu aktaran Ekici, şöyle konuştu: “2021 Temmuz ayı enflasyonu yüzde 18,95 olmasına rağmen bu yıl kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ücretlerinde verilen zam oranı yüzde 8,45 düzeyinde kalmıştır. Bağımsız araştırmacılar ve tüketici derneklerinin alternatif enflasyon hesaplarına göre, halkın hissettiği "gerçek enflasyon" yüzde 45’tir. Sabit ek ödeme hariç; mesleğe yeni başlayan pratisyen hekim maaşı yaklaşık 4.900 TL; 30 yıllık uzman hekim maaşı 5.800 TL’dir. Hekim emekli maaşında 2018’de yapılan değişiklikle kısmi bir iyileştirme yapılmış olsa da, emekli olup çalışılırsa bu ödeme kesilmektedir. Üstelik bu düzenlemeye BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimler dâhil edilmemiş, yeni bir eşitsizlik ve hak kaybı yaratılmıştır. Emekli hekimlerin yüzde 30’unu oluşturan BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2.300- 4.000 TL arasında olup, ücretler maalesef açlık sınırının da altında kalmıştır.”

Yoğun emek gerektiren meslek grubu olarak hekimlerin, emeğinin karşılığı insanca yaşayacak ve emekliliğe yansıyacak güvenceli gelir alamadıklarını sözlerine ekleyen Başkan Ekici, “Bu nedenle; Türk Tabipleri Birliği olarak derhal; hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 Ek Göstergenin uygulanması ve Özel Hizmet Tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az yüzde 150 oranında artış talep ediyoruz.  Tüm sağlık çalışanları maaşında da 3600 ek gösterge uygulanması talebimizi tekrarlıyoruz.” dedi.

Editör: TE Bilişim