“Geçtiğimiz hafta yaşadığımız, Kahramanmaraş merkezli depremin yaralı sarmaya devam ediyoruz. Tekraren deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. İnanıyoruz ki, el ele vererek bu acı günleri de "birlikte aşacağız". Ömür boyu yüreğimizden silinmeyecek acılarla birlikte yaşamayı öğrenmek durumundayız. Felaket günleri toplumdaki farklı duyulara ve hırslara sahip olanları da ortaya çıkarıyor. Bundan ders alınabilirse gelecek günlerde yaşanabilecek felaketler karşısında daha metanetli olacağız. Yeter ki, acılar bir süre sonra unutulmaya terk edilmesin. Hemen belirteyim ki devlet, millet el ele verdiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz acı yoktur. Çünkü tarihimiz benzer olaylarla doludur. Millet olarak acıların paylaşılmasında hassas olan bir toplumuz. Bu ve benzer olaylar, toplumumuzda elindekini paylaşmanın, insanları enkaz altından kurtarabilmek için kendilerini enkazın altına atanların çoğunlukta oluşu elbette toplumun çoğunluğu olarak yüce vasıflara sahip olduğumuzu gösteriyor. Ancak, her felakette olduğu gibi bu felaket bölgelerinde de yıkıntıların üzerinde ve etrafında güvenlik güçlerinin bir takım yağma ve soygunları önlemek için nöbet tutmak mecburiyetinde oluşu da gösteriyor ki, insanların hepsinin aynı duygularla hareket etmesini düşünmek gerçekçi olmuyor. İyiler ile kötüler, elindekini paylaşanlarla, elindekini artırmaya çalışanlarla birlikte yaşıyoruz. Bir yanda kumbarasını biriktirdiği paralarla sıkıntıda olan kardeşlerine ulaştıran yavrular, öbür tarafta yıkıntıların arasında para eder neler bulabileceğinin peşinde olanlar. Kısacası her türlü güzelliği de her türlü kötülüğü de birlikte görüyoruz. Deprem bölgelerinde dolaşırken genellikle yaşanan acıların izleri görülüyor. Bu arada elbette uzun süre enkaz altında kaldıktan sonra kurtarılmış insanların çevresinde oluşturulan sevgi çemberleri de var. Etrafta acıların izlerinden çok birlik ve beraberliğin izleri görülsün. Acıların paylaşıldıkça azaldığını, mutlulukların paylaşıldıkça arttığını unutmayalım. Son olarak benzer acıların Şehrimizde de yaşanmamasını istiyoruz. Bunun için yapılması gerekenler ortada. İvedilikle çalışmalar başlatılmalıdır. Şehrimizde bulunan çürük, hasarlı veya dayanıksız yapılar tespit edilmelidir. Vatandaşlarımız olası bir depreme karşı eğitilerek hazırlanmalıdır. Deprem toplanma merkezleri, yardım toplanma merkezi gibi alanlar belirlenerek vatandaşlarımıza bildirilmelidir. Yaşamış olduğumuz deprem süresince en çok eleştiri konusu olan çalışmalardaki koordinasyonsuzluktu. Bu konu asla ihmal edilmemelidir. Valilik, Belediyeler ve sivil organizasyonlar ile işbirliği halinde olunmalıdır. Rica ediyoruz. Lütfen bu kez unutmayalım. Basın açıklamamıza gösterdiğiniz ilgiye teşekkür eder, hepinize hayırlı günler dilerim.”