Eskişehir Seyyar Tuhafiye ve İşportacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Safa Şen Esgazete'nin sorularını yanıtladı. Covid 19 salgınının esnaf üzerinde yarattığı yıkımı anlatan Şen, verilen kredi desteğinin yetersiz olduğunu, önümüzdeki 1 yıl boyunca kredi ödemelerinin ertelenmesi gerektiğini anlattı. Şen, “Yapılandırmalar, vergiler, stopajlar üst üste geldi. İçinden çıkılamaz bir hal aldı. Devletimizden isteğimiz esnafın 1 yıl ödemesiz nefes almasını sağlaması. Hem küçük esnafa sahip çıkmış olur hem parasını da garantiye almış olur, bir daha da af çıkarmaya gerek kalmaz.” diye konuştu.
Kaç yıldır başkanlık görevini yürütüyorsunuz, bu mesleğe nasıl başladınız?
1984’ten beri ticaretin içindeyim. Baba mesleği olan terzilik ve ticaret hep yapmak istediğim bir meslekti. Ancak esas mesleğim matematik öğretmenliği. Kısa bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra baba mesleğime döndüm. Tuhafiye ürünleri, ev tekstil ürünleri satarak hayatımı idame ettirdim. Yine 1984 yılında Eskişehir Seyyar Tuhafiye ve İşportacılar Odası’nın yönetim kuruluna dahil oldum. 2010 yılında başkanlığa aday oldum ve seçildim. O günden bugüne de sürdürüyorum.
Seyyar Tuhafiye ve İşportacılar Odası hangi meslek gruplarını içinde barındırıyor? Kaç üyeniz var?
500’e yakın üyemiz var. Odamız 1964 yılında kurulmuş. O dönemin şartlarında, şehrin değişik yerlerinde, kartonların, muşambaların üzerinde, çeşitli ürünler satarak hayatlarını idame ettiren seyyarlar bir araya gelerek kendilerini temsil edecek bir örgüt, bir kurum kurmak istemiş, seyyarların ve ağırlıklı olarak tuhafiyecilerin içinde bulunduğu bir dernek kurmuşlar. 2005 yılında 506 sayılı yasadan 5362 sayılı yasaya dönerken dernekler de odaya dönüşmüşler. Odaya dönüştükten sonra işlevleri farklılaşmış, daha kamusallaşmışlar. Derneklerden ziyade yarı kamu kuruluşu niteliğinde odalara dönüşmüşüz. Bizim odamızda tuhafiyeciler, zücaciyeciler, ev tekstili, halı, kilim, kadınların el örmesi gibi 65 meslek kolu bulunuyor. Önceden parfümcü ve kırtasiyeciler de dahildi fakat nace kodu değişikliği sebebiyle artık alamıyoruz. 65 tane nace kodumuz var odamıza kayıtlı.
Eskişehir esnafı halkın tüketim alışkanlığından memnun mu? Halk yerli esnafı mı AVM’yi mi tercih ediyor?
2010 yılında başkan olduktan sonra AVM’ler de giderek artmaya başladı. Eskişehir’in en büyük şanssızlığı AVM’lerin yürüme mesafesinde, şehrin merkezinde bulunması. Küçük esnafa çok ciddi manada zararı oldu. Siz değerli basın mensuplarına bu noktada teşekkür ediyorum. Sizin aracılığınızla, halkımıza yerel esnaftan alışveriş yapmalarını, yerel esnaftan alışveriş yaptıkları takdirde şehir ticaretinin canlı olacağını ve yerel esnaftan yapılan her türlü alışverişin nakdi tutarının yine şehir içinde kalacağını söyledik ve bunu faydası oldu. Ama AVM’ler her zaman esnafımıza yara verdi. Ben hep şunu söyledim: Bizim esnafımız çok güncel. İstanbul’un yakınlığının sağladığı yararla çıkan ürünü 1 ya da 2 gün sonra bizim esnafımızda görebilirsiniz. Önce kendi esnafımızı gezin, kafanızda bir fikir oluşsun. Bizim halkımız duygusaldır, girdikleri mağazada ilgi ve alaka isterler. Bizim esnafımız dükkâna girdiğinizde size birebir alaka gösterir. Eğer yorgunsanız size bir tabure verir, elinize bir bardak su verir. Der ki; ‘dinlenin sonra alışverişinizi yapalım.’ Ancak bu sıcaklığı AVM’lerde görmeniz mümkün değil. 2011 yılında ben bu tehlikenin geldiğini ve büyüyeceğini öngörerek zamanın milletvekili ve bakanlarımıza dosya verdim. Şu anda dosya falan vermiyorum çünkü o dosyalara bakıldığını düşünmüyorum. AVM’leri geçtik, cep marketler, online alışveriş siteleri oluşmaya başladı. O zaman olmaz dendi ama geldiğimiz noktada cep marketler de her türlü ürünü satmaya başladılar. Benim esnafım annesinin köyünden gönderdiği bir kavanoz balı dükkânın önüne koysa, devletin görevleri ‘sen tekstil ürünü satıyorsun bunu satamazsın’ diyor. Cep marketlerde elektronik, züccaciye tuhafiye, gıdanın haricinde neredeyse her şey satılıyor ama benim esnafım satamıyor. Net çizgilerle bu ayrılsın, AVM’lerle ilgili bir yasa oluşsun, herkes çizgisini bilsin. Avrupa’da bu yapıldı, herkes kendi ürününü satıyor. Orada da AVM var ama şehrin dışında belli bir kilometre uzaklıkta. Her şeyi şehrin merkezinde bulamıyorsunuz, küçük esnafın korunması lazım.
Online alışverişlerin esnafa etkisi ne oldu?
Online alışverişin bizim esnafımıza çok ciddi anlamda zararı oldu. Ama çağımızın bir gerçeği, olmazsa olmazı. İnternetin olduğu, bazı kolaylıkların olduğu bir ortamda dolayısıyla internet alışverişi de olacak. İnternet alışverişinde aldığınız ürünü görmüyorsunuz, birebir dokunup, bakıp alamıyorsunuz. Bu yüzden çok ciddi manada sıkıntılar yaşayabiliyorsunuz. Ancak bizim esnafımızdan yapacağınız her türlü alışverişte muhatabınız karşınızdaki esnafınız. Bununla ilgili devlet korumacılık getirdi ama tüketiciyi koruma adına korumacılık getirdi. Online alışverişte bizim esnafımıza korumacılık getirmedi. İnternet alışverişi, çok ciddi rekabet ortamının oluştuğu bir alan. Ben bu alanda satan esnafın kârlı bir ticaret yaptığını düşünmüyorum. O ortamda herkes bir ürünün kalitesine değil, fiyatına bakarak alışveriş yapıyor ama ürünlerin pek çoğunda da sıkıntı çıkıyor. Bu sıkıntı AVM’lerde de var. Mesela gelen ürünlerin pek çoğu ikinci ya da üçüncü, fason imalat olduğunu biliyoruz. Her ürünün bir maliyet fiyatı var, maliyet fiyatının çok altında getirip satmaya çalışıyorlar. Ürünün çok kaliteli olmadığını insanlar kullandıktan sonra fark ediyorlar. Bizim esnafımızdan aldığınız bir tencereyle internetten aldığınız bir tencerenin çok farklı bir kalitede olduğunu görüyorsunuz. Ben inanıyorum bir müddet sonra tekrar gezerek, bakarak alışveriş yapacaklar. Devlet memurları akşam 5’e kadar çalışıp evlerine gidiyor. Alışveriş yapma, gezme imkânları olmuyor. Bu pandemi süresince cumartesi pazar her yer kapalıydı, memurlar gezemedikleri için ihtiyaçlarını internet ortamından karşılamak zorunda kaldı. Online alışveriş bu yüzden gündeme geldi.
Pandemide sizin işkolunuzdaki esnafa bir hibe desteği sağlandı mı?
Pandemi sürecinde esnafımız zor zamanlardan geçti. Devletin verdiği 25.000 TL hibe desteğinden pek çok esnafımız yararlanmasına rağmen yeterli olmadı. Oda olarak bizim beklentimiz faizsiz kredi verilmesi yönündeydi. Fakat beklentilerimizi karşılamadı. Hibe desteği yeterli olmadığından esnafımız esnaf kredi kooperatifi aracılığıyla kredi çekti. Dönem dönem uygulanan kapanmalar esnafımızı yıprattı. Pandemi süresince basın yayın aracılığıyla insanlara hep evde kalın, dışarıya çıkmayın dediler. Hatta bunu trafik ışıklarına bile yazdılar. Ama bizim odamıza bağlı esnafımıza da dükkânları açın dediler. Biz dükkânları açtık ama insanlara evde kalın dedikten sonra dükkânları açın demenin çok da bir mantığı yoktu. Esnafımız günlük 5 lira ciro ile eve gider oldu. Dükkân sahibi devlet sizi kapatmadı diyerek kirada ve stopajda hiçbir indirim uygulamadı. Bu durum hem maddi hem de manevi çöküntüye neden oldu. Devlet tarafından açıklanan 130 tane meslek kolundan ve basit usule tabi olan esnaflarımız 1000 TL hibe desteğinden faydalanırken, odamıza kayıtlı basit usule tabi olan fazla üyemiz olmadığından çoğu üyemiz bu hibe desteğinden faydalanamadılar. Dolayısıyla bu destekten esnafımız faydalanamadığından üst kuruluşlarımızla görüşmelerimizi yaparak, beklentilerimizi belirttik. Son olarak devletin verdiği 3000 TL hibe desteğinden odamıza kayıtlı 33 tane meslek kolu faydalanırken 30 tane meslek kolu faydalanamamıştır. Bu destekten nace kodundan dolayı faydalanamayan üyelerimizin de faydalanması için üst kuruluşlarımıza bildirdik. Hibe desteği müracaatlarında odaya gelen üyelerimize yardımcı olarak, başvurularını takip ettik.
Bu süreçte siz neler yaptınız?
Sağlık bakanlığının yaptığı açıklamalar neticesinde maske, mesafe ve hijyen kurullarına uyulması gerektiğini esnaflarımıza anlattık. Oda üyelerimize maske dağıttık. Bunun dışında esnaflarımızı ziyaret ederek, dükkânlarında “maskesiz girilmez, pandemi on dört kural afişi, 1,5 metre mesafe” yazıları bulunmayan esnafımızı uyardık ve bu yazıları tedarik ederek dükkânlarında bulundurmalarını sağladık. Pandemiden dolayı borcunu ödeyemeyen esnafımız, borçlu olduğu kurum ve kuruluşlara 7256 sayılı yapılandırma kanunu kapsamında borçlarını yapılandırabildi. Esnaf kefalet kooperatifinden kredi çeken esnafımız ödeme zamanı geldiğinde ödeme yapamadı. Bu kanunla hem kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarını yapılandırabildi hem de esnaf kefalete olan borçlarını yapılandırabildi. Bu kapsamda oda aidatlarını yapılandıran sadece 14 esnafımız oldu. Görüldüğü gibi esnafımızın durumu oldukça kötü ve yeni yeni toparlanmaya başlıyor. Bizim beklentimiz esnafımızın kapanmanın ardından daha bol kazançlı iş yapabilmesidir. 7326 sayılı yapılandırma kapsamında da üyelerimiz odaya olan borçlarını yapılandırabileceklerdir. Pandemi sürecinde esnafımız adına bankalarla protokol imzalayarak, daha uygun faiz oranıyla kredi kullanmalarını sağladık
Belediyeler kira aldı mı bu zaman zarfında, yerel yönetimlerin size desteği oldu mu?
Odunpazarı Belediyesi’nin pandemi sürecinde ihtiyacı olan esnafa yaptığı gıda desteğinden esnafımızın yararlanması için gerekli görüşmeleri yaptık. Bu görüşmelerin sonucunda esnafımızın üç ay kullanabileceği gıda yardımından faydalanmasını sağladık. Büyükşehir Belediyesi’nin dağıttığı Ramazan erzak paketinden 100 adet alarak ihtiyacı olan üyelerimize dağıttık. Pandemi sürecinde mağduriyet yaşayan esnafımız dükkân kiralarını ödemekte zorlanmıştı. Mülkü belediyeye ait olan dükkânların durumunu için Büyükşehir Belediyesi ile görüşülerek 6 ay esnaftan kira alınmaması sağlandık. Yunus Emre Halk Çarşısı bize aitti. Belediyenin mülkünde oturan ve odamıza bağlı olan esnaflarımız ilk pandemi döneminde (Mart, Nisan, Mayıs, Haziran 2020) kira alınmadı. Bu dönemde ise 6 aylık kirayı yarı aldı. Kira olarak belediyelerimizden böyle bir yardım gördük.
Ne olursa, devlet ne yaparsa esnaf rahat bir nefes alır?
Pandemi sürecini şimdilik atlattık gibi gözüküyor. Tabii daha kötüye de gidebilir fakat biz bugüne göre düşünüp, bugüne göre hareket etmeliyiz. Ben yılbaşında da yine siz değerli basın mensupları aracılığıyla söylemiştim. Hamamyolu gibi insanların birbirleriyle çok yakın oldukları bir ortamda, bu virüs çok artar ve daha çok kısıtlama gelir demiştim. Hakikaten daha sonra çok daha ciddi kısıtlamalar geldi. Yine bugün hükümetimiz kısıtlamaları kaldırdığı için halk rehavete kapıldı. Bu rehavetin bir faturası olacağına ben inanıyorum. Ama geldiğimiz noktaya göre esnafımız yeni yeni iş yapmaya başladı ama geriden gelen çok büyük borçları var. Hükümet bunu bildiği için tekrar bir yapılandırma çıkarttı. Ne yazık ki bu yapılandırmada devletin alacağı kira bedelleri yok. Onu atlamışlar, unutmuşlar. O da bir eksik. Devlet ilk pandemide 25 bin lira destek kredisi vermişti o destek kredilerin şu an devlete dönüşü zor. Esnafımızın kullandığı esnaf kredi ve kefalet kooperatifleri aracılığıyla krediler var. Eğer pandemi böyle giderse, pandemiyi bitti olarak kabul edersek bu Eylül ayında devlet bunları inceleyip bir yıl ödemesiz, faizsiz, 4-5 ay vadeli; maliyeye, SSK’ya, kooperatiflere olan borçları ötelemelidir ki; esnafımız topladığı parayla ticaret döngüsünü tamamlasın 1 yıl boyunca. Daha sonra esnafımız hem devlete olan hem de mal aldıkları yerlere olan yükümlülüklerini yerine getirsin. Esnafın şimdi ödeme yapması çok zor. Yapılandırmalar, vergiler, stopajlar üst üste geldi. İçinden çıkılamaz bir hal aldı. Devletimizden isteğimiz esnafın 1 yıl ödemesiz nefes almasını sağlaması. Hem küçük esnafa sahip çıkmış olur hem parasını da garantiye almış olur bir daha da af çıkarmaya gerek kalmaz. Böyle bir yapılandırmayla herkes kendisini düzene sokar. Devlet yapılandırmayı her zaman çıkarıyor ama alt yapısı olmadıktan sonra istedikleri kadar yapılandırma çıkarsınlar. Ödeyemez esnaf.
Esnaf aşılandı mı? Esnafa özel aşı çıktı mı?
Hayır, yaşı gelenler yaptırdı. Esnafa özel bir şey çıkmadı. Günü gelen yaptırdı. Esnafımız pandemi döneminde maddi ve manevi anlamda çok sıkıntı çekti, bir daha böyle sıkıntı çekmek istemiyor. Sizin aracılığınızla, esnafımız adına, halkımızdan şunu istiyoruz; hijyeni öğrendik artık, bu pandemi öğretti. Maske ve mesafeye gerçekten dikkat edelim ve hayatımızda benimseyelim. Şahsi fikrim bu bir biyolojik savaş. Covid 19 biter, Covid 20 çıkar. Bundan sonraki nesiller bununla yaşamayı öğrenecek. Bunu öğrendikten sonra da normale dönerler. Önümüz bayram. Büyük bir ihtimal bayramda kapanma gelmeyecek. Gelirse bizim için yıkım olur. Biz kapanmayı kesinlikle beklemiyoruz, arzu etmiyoruz. Halkımız da bayram alışverişlerini küçük esnafımızdan yapsın. Esnafımıza katkıda bulunmuş olurlar.