Eskişehir’de gelenek haline gelen ve yıllardır her ayın ikinci haftasında kurulan antika pazarı, her yaştan antika severi ağırlıyor. Sabahın erken saatlerinde tezgâhların önüne gelen nostalji tutkunları, antika pazarında adeta tarih yolculuğuna çıkıyor. Kültürel ve tarihi değeri bulunan eşyaların satışa çıkarıldığı pazara Eskişehirliler yoğun ilgi gösteriyor. Eskişehir’in yanı sıra farklı illerden birçok satıcı ve koleksiyoncu da kentteki antika pazarında tezgâh açıyor. ‘Göçebe antikacı’ olarak da bilinen satıcılar, şehir şehir gezerek hem koleksiyonunu genişletiyor hem de beraberinde getirdikleri antikaları alıcılara sunuyor.

“Denizli’den gelen malzemeleri burada satıyorum ve buradan aldıklarımı da oralarda satıyorum”
Denizli’den gelerek Eskişehir Antika Pazarı’nda tezgâh açan Adnan Menderes Gün farklı illerdeki pazarlara gittiğini belirterek, “Ben buraya Denizli’den geliyorum. Mezatlar, müzayedeler ve pazarları takip ediyoruz. Güzel bir ortam yaşatıyoruz. Ben bu işe para ve pul koleksiyonuyla başladım. Sonrasında aldı başını gitti. Zevkli bir iş ve aynı zamanda topladığımız eşyalar adeta tarih kokuyor. Gençlerimize de tavsiye ediyoruz. Biz bunu çocukluğumuzdan beri devam ettiriyoruz. Artık pazarlar için il dışına çıkmaya başladık. Eskişehir’e kadar geldik. Her hafta farklı pazarlara gidiyorum. Ankara, Bursa, İzmir’de pazarlara gidiyorum. Akşamları müzayedelere, sabahları pazarlara katılıyoruz. Buralarda hem satıyoruz hem alıyoruz. Denizli’den gelen malzemeleri burada satıyorum ve buradan aldıklarımı da oralarda satıyorum” şeklinde konuştu.

“Severek yaptığımız için şehir şehir dolaşmaktan zevk alıyoruz”
Uşak’ta öğretim görevlisi olan ve aynı zamanda antika tutkusu için farklı illerdeki pazarlara giden Uşak Antika Sevenler Derneği Başkanı İbrahim Efe “Eskişehir pazarı güzel. İnsanların antikaya ilgisi yoğun. İç Ege bölgesindeki en iyi pazarlardan biri diyebiliriz. Biz Uşak’ta da aynı gün antika pazarı kuruyoruz ancak buradaki ilginin daha yoğun gördüm. Çocukluk dönemimde pul toplayarak başladım ve daha sonra kendi alanım da Halk Bilimi olduğu için el yazması kitaplar toplamaya başladım. Sonrasında da ilgi alanlarım çoğaldı ve bu işe girmeye karar verdim. Yaklaşık 11 yıldır da antika işiyle profesyonel olarak uğraşıyorum. Bu bizim için aslında bir iş değil bir tutku, hobi. Severek yaptığımız için, şehir şehir dolaşmaktan zevk alıyoruz. Antika pazarları zaten bir okuldur. Ürünlerin tarihi, piyasa değerleri, elimizdeki ürünlerin değerleri ve taşınabilir kültür varlıklarının kıymetini antika pazarlarında öğreniyoruz” dedi.

Editör: Mustafa YILDIRIM