Birlik Vakfı Eskişehir Şubesi tarafından gerçekleştirilen Pazartesi konuşmalarının bu haftadaki  konuğu ESOGÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Yetim oldu. Yetim, Modern Türk Düşüncesi konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Yetim yaptığı sunum sırasında dinleyicilere şunları aktardı:

 “Modern Türk Düşüncesi Tanzimatta ortaya çıkmıştır ve öncüsü ise Şinasi olarak bilinir. Ardından bu dönem aydınları toplanmış ve Yeni Osmanlılar hareketini kurmuşlardır. Tanzimat döneminde yeni bir sistem kurulmuş olup amacı ise Devleti Aliye’nin kurtarılmasıdır ve Osmanlıyı Batının etkisinden çıkarmaktır. 10 yıl kadar bir mücadele verdiler ve sonunda Abdülhamit’le anlaşma yaparak yeni sistemi (meşrutiyeti) getirmişlerdir. Ancak bu sistem 13 ay sürmüştür sadece.

 Sonraki dönemde yeni bir akım başladı; Jön Türkler yani İttihatçılar. Onların da amacı devleti kurtarma, bunu da pozitivizme dayanarak yaptılar. Pozitivizmin fetiş kavramı ‘ilerleme’ idi. ‘Hayatta en hakki mürşit ilimdir’ sözü ise pozitivizmin anahtarı olmuştu.

 30’lu yıllardan sonra, Kadro gibi çeşitli dergiler çıkarılmış ve fikirleri bu şekilde halka duyurmuşlardır. 34 sayı çıkarılan Kadro dergisinin asıl amacı Kemalizm’i evrensel perspektife çekmektedir. Onlara gire asıl gerekli olan ise ademi merkeziyetçiliktir. Fikri çoğunluk, düşünsel zenginliktir. Bu şekilde her dönem de akımlar devam etmiştir.

 Bana göre tarihe iz bırakan üç adam Kemal Tahir, İdris Küçükömer ve Cemil Meriç’tir.

 Günümüze gelince Türk aydınının en büyük zaafı, aydın güncel politik sosyal gerçeklikle fazlasıyla angaje olmuştur. Öğretmen gibidir. Felsefe yapmaya yeni fikirler üretmeye yer bulamaz. Ve buda düşünsel kısırlığa yol açar.”

Editör: TE Bilişim