Kesk Dönem Sözcüsü Ayhan Gürler TİS süreciyle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "KESK olarak bizler, geçmişten bugüne taşıdığımız mücadele geleneğimize uygun olarak, kamu emekçilerinin talepleri etrafında sonuna kadar mücadele eden, icazet sendikacılığı değil, sınıf sendikacılığı yapmaktayız.

Pandemiyi fırsata çeviren siyasi iktidar tarafından kamu emekçilerinin  ekonomik, özlük ve sosyal hakları tırpanlanmıştır.

İcazet sendikacılığı yapanlar 5 dönemdir hangi sorunu çözdüler.

Memur Sen’in imzaladığı toplu sözleşmelerinde,

-3600 ek gösterge,

- vergi dilimi adaletsizliği,

-sözleşmeli, vekil, ücretli, taşeron gibi esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerinin yasaklanması,

- tüm kamu emekçilerine güvenceli iş, insanca yaşanacak ücret,

-istihdam, atama ve yükselmede liyakatin esas alınması,

-kreş hakkı, kamu kurumlarının ve kamusal hizmetlerin özelleştirilmesine son verilmesi,

-kadınlara yönelik şiddetin, taciz ve mobbingin engellenmesi,

- toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gibi en temel talepleri çözüldü mü?

üstüne üstlük kamu emekçilerinin enflasyona, hayat pahalılığına ezdirildiği yüzdelik cüzi artışların tarihi başarı olarak anlatıldığı 5 dönem unutuldu mu?

Şimdi önümüzde yeni görüşme süreci var. Bizler şimdi soruyoruz: Covid-19 pandemisi ile birlikte derinleşen ekonomik kriz, kamu emekçilerinin alım gücünün iyice düşmesi, gerçek enflasyon karşısında ücretlerinin erimesi, uzaktan çalışma ile birçok ek ödemenin kesilmesi, sözleşmeli çalışmanın yaygınlaşması, torpilin, kayırmacılığın fevkalade artışı gibi devasa sorunlar karşımızda dururken bir dönem daha %3ler-4lerle bağıtlanacak bir sözleşmenin sorumluluğunu tek başına üstlenmeyi MEMUR SEN üyeleri hazır mı?

Hamasi nutukları herkes bir kenera bıraksın, kamu emekçilerinin gerçek sorunları kapalı kapılar ardında değil ortak ve şeffaf bir süreç içinde mücadele ile çözmek için taşın altına elini koysun.

KESK olarak biz varız!

Samimiyet buradadır. Eskişehir'den diğer konfederasyonlara çağrımızdır. Gelin , iş yerlerini birlikte ziyaret edelim, sandıklar kuralım. Ortak mücadelenin ilkelerini, taleplerini, programını kamu emekçileriyle birlikte ve onların da takip edebileceği şeffaf tartışmalarla birlikte oluşturalım. Bu talepleri kazanmak için üretimden gelen gücümüzü, grev hakkımızı da kullanarak mücadele edelim.

Lafla peynir gemisi yürümez! Sorunlar ortada. İcazet ve uzlaşmacı sendikal anlıyışı ile bir yere varılamaz. "

Editör: TE Bilişim