KESK’li Kadınlar Adına Esm Eskişehir Dış İlişkiler Kadın Ve Çevre Sekreteri Latife Doğan yaptığı açıklamada Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nunda yapılacak değişikliğe tepki gösterdi. Açıklama şöyle; "

Değerli basın emekçileri,

Dünya genelinde ve ülkemizde halk sağlığını tehdit eden Koronavirüs salgınının yaşandığı ve her geçen gün hasta sayısı ve ölüm vakalarının arttığı bu günlerde; bir yandan hem kendi sağlığımızı hem toplum sağlığını korumaya çalışıyoruz, bir yandan da eğriyi doğrudan ayırma uğraşındayız. Önlem adı altında atılan her adımdan bakalım bu sefer emekçilere, kadınlara, çocuklara aba altından hangi sopa gösterilecek kaygısını taşımak da bu coğrafyada yaşamanın hikmeti olsa gerek.

Virüsle mücadele kapsamında cezaevlerinin boşaltılması amacıyla hızlandırılmış ve nihayetinde aralarında Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun da bulunduğu bir dizi kanunda değişiklik öngören tasarının taslak metni basına yansımış bulunmaktadır. 3. Yargı paketini adı konulmamış bir affa dönüştürüp, adına “infaz indirimi” dedikleri bir düzenleme ile 100 bin civarı mahpusun dışarı çıkması sağlanacaktır. Kasten öldürme suçu, terör suçları ile örgütlü suçlarda infaz süresini kısaltmayan paket cinsel suçlar ile uyuşturucu suçlarına ceza indirimi öngörüyor. Cinsel suçlar bakımından 3/4’lük koşullu salıverilme oranı 2/3’e yani yüzde 75'den yüzde 67'ye indirilecek. Yani sözün özü; zaten iyi hal indirimleri, haksız tahrik indirimleriyle neredeyse cezasızlıkla ödüllendirilen cinsel suç failleri cezalarının üçte ikisini yattıktan sonra salıverilecekler.

Ülkemizdeki yargı pratiğinden biliyoruz ki özellikle kadına karşı şiddet ve cinsel suçların, çocuk istismarı gibi suçların cezalandırılması aşamasında kadınların direnişleri sonucu cezalarda indirimler engellenmektedir. Bir de cezaların infazları sırasında öngörülen bu indirimlerin kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceğini ve bu suçları teşvik edeceğini biliyoruz. Ayrıca bu salıverilmelerin öncelikle mağdur kadın ve çocuklar olmak üzere tüm kadınlar için hayati bir risk ve tehlike taşıdığı tartışmasızdır. Bizler iktidara buradan sesleniyoruz; öncelikle cezaevlerindeki yaşlı, hasta, hamile, kadın ve çocukları dert edinin. Sırf muhalif oldukları için ya da gerçek gazetecilik yaptıkları için cezaevlerine doldurduklarınızı bir af olmaksızın virüs yayılmadan salıverin. Biz kadınlar; katilleri, tecavüzcüleri, çocuk istismarcılarını aklamanıza daha önce de defalarca izin vermedik bundan sonra da vermeyeceğiz.

Virüsten korunma tedbiri olarak evlerde kaldığımız bu günlerde ev içinde kadınlara yönelik şiddet vakalarında artış gözlenmektedir. En az virüs kadar tehlikeli olan ve kadınların hayatına kasteden şiddete karşı hükümeti bir an önce acil eylem planı hazırlamaya çağırıyoruz. Salgın bahanesiyle kolluk güçlerinin şiddet vakalarına müdahalesinde gecikmeler yaşanmasının, koruma ve tedbir kararları almada gecikmelere mahal verilmesinin engellenmesini istiyoruz. Kadına karşı şiddette adli süreçlerin ertelenmemesini, sığınma evlerinin koşullarının düzeltilerek salgına karşı önlem alınmasını istiyoruz. Salgının yarattığı güvensizlik ortamında kadınların artan şiddet vakalarından korunmasını, 6284 sayılı yasanın ve İstanbul Sözleşmesinin tavizsiz uygulanmasını istiyoruz.

Salgınla mücadelede kadınları sadece hijyen ve temizlik noktasında hatırlayıp teşekkür eden iktidar zihniyetine buradan şiddete karşı alınması gereken önlemlerin geciktirilmemesi gerektiği konusunda uyarıyoruz ve katilleri, tecavüzcüleri, çocuk istismarcılarını affetmeyi aklınızdan bile geçirmeyin diyoruz."

Editör: TE Bilişim