Demiryol-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ramazan Uysal, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlandığını duyurarak grev kararı aldıklarını belirtti. Uysal, "ESTRAM A.Ş ve Belediye ile Demiryol-iş Sendikası'nın yürütmüş olduğu, Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, 12.04.2021 tarihinde başlayıp, Yaklaşık 4 ay sürmüş ve 24/8/2021 tarihi itibariyle uyuşmazlıkla sonuçlanmış.

60 günlük görüşmelerinin ardından 30 günlük arabulucu süresi de sona erdi ve 60 günlük grev süresi başladı.

Bizler Eskişehir halkının mağdur olmaması gerektiği sorunu öncelikle masada çözmek gibi bir sorumluluğumuz olduğunun bilincindeyiz.

Eğer karşı taraftan mağduriyeti giderecek adım gelmezse zorunlu olarak grev yapmaya zorlanmış olacağız.

Bizler Müdür, Genel müdür maaşı istemiyoruz. Fakat her ekonomik krizde olduğu gibi pandeminin de faturasının çalışanlara ve dolayısı ile ailelerine ödettirilmemesi gerekir.

Bizler emeğimiz den bir yere kadar fedakarlık yaparız, çalışanların geçinmekte ciddi zorluklar yaşadığı malumunuzdur.

Bu süreçte ağır çalışma koşullarından kaynaklanan sabah saat  04:00 de başlayıp gece saat 02:00’da son bulan bu çalışma temposu pandemi süresince her türlü riske (kazaya, şiddete ve hastalığa) rağmen, Vatman, otobüs şoförü, bakımcılar  ve tüm estram personeli görevini aksatmadan fedakarca devam ettirmişlerdir.

Pandemi süresince çalışan personel, normal çalışma süresinden fazla çalıştığının ücretinin ödenmemesine, iş elbiselerinin, ayakkabılarının verilememesine, yıllık izinlerini kullanmamalarına ve hafta tatili yapamamalarına rağmen sükunet ve sabır içinde çalıştılar. İşyerinde içtikleri sularını dahi evlerinden taşıdılar, kumanya yediler ve bu süreçte fazlasıyla yoruldular.

Ayrıca otobüs şoförleri kaza oluşması halinde hasar bedelini kendi maaşlarından ödeyen tek işyeri olduğu malumunuzdur. Bunun yanında CHP parti yetkililerinin ve parti sözcülerinin ve herkesinde bildiği gibi her 4 ayda bir elektriğe, gaza, suya ve petrole zam geldiğini, 1500 TL'den başlayan ve asgari ücreti bulan ev kiralarının, pazarın, marketin el yaktığı, yeşil soğanın 6 TL, üzüm 10 TL, nar 15 TL, incirin 20 TL ve yağın 85 TL olduğunu, dar gelirlinin alışveriş yapmak için pazarın sonunu bekledikleri ve okul masraflarının el yaktığını beyan etmektedirler.

Açlık sınırının 3,513 TL, yoksulluk sınırının 12,195 TL’ye yükseldiği bir dönemde sizin de vicdanen bu fikre katılacağınız malum dur.

Canını ortaya koyarak pandemide Toplumu işe taşıyan, pandemili hasta taşıyan, yolcuların şiddetine maruz kalan bu fedakar insanlara birde ilaveten aşırı geçim sıkıntısı düşüncesi ile yoğun trafikte binlerce insanın yaşadığı cadde ve sokaklarda yapılan sürüşlerde, zaten iş riski yüksek olan işlerinde iş riskini fazlalaştıracaktır.

Çiftçiye, besiciye, arıcılığa ve ipek böceği üreticisine sahip çıkan Sayın; Yılmaz Büyükerşen hocanın çalışanın emeklerinin karşılığını vereceğini, çalışanlar kendilerinin de boynunun büktürülmeyeceği inancındadırlar.

Hak ettikleri emeklerinin karşılığını alın terleri kurumadan kendilerine verileceğini Umut etmektedirler.

Emek en yüce değerdir. Yaşamak bir haktır. İnsanca yaşanacak bir ücret istenmektedir."

Editör: TE Bilişim