Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Eskişehir Şubesi’nce düzenlene etkinlikte Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Birsen, ‘Medyanın Bugünü ve Yarını’ konulu konferans verdi. Türkiye ve dünyada gazetelerle birlikte gazetecilerin örgütsüz, bireysel bir yapıya evirildiğini söyleyen Haluk Birsen, birlikteliğe vurgu yaptı. Gazeteciliğin takım işi olduğunu kaydeden Birsen, “Gazetecilik emek yoğun iştir. Ekip işidir, tek başına yapılacak iş değildir. Muhabirin arkasında güçlü bir ekip varsa o gazeteci güçlüdür. Eskiden bir usta çırak ilişkisi vardı. Şimdilerde bu ölüyor. Buna sahip çıkmak gerekir. Çünkü her gazete bir okuldur” dedi.

Yeni teknolojiden kaynaklı gazetelerde yaşanan değişimden söz eden Birsen, “Şu an Eskişehir özelinde gördüğümüz ama başka yerlerde de sıklıkla karşımıza çıkan küçük internet siteleri, küçük az insanla çıkarılan ajans haberleri ile desteklenen içerikleri birbirine çok benzeyen küçük dokunuşlarla biraz farklılaştırmaya çalıştığımız ama özünde birbirini taklit eden yapılara dönüşüyor ve gazeteler giderek küçük bir kuruma dönüşüyor. Markası var, tabelası var ama bir iki kişilik yapılara dönüşüyor. Birbirinden bağımsız hale geliyor. Tamamen örgütsüz, sigortasız, şirketleşemeyen, kurumsallaşamayan yapılara dönüşmeye başlıyor. Birbirimizden kopuk, bağımsız birlikte olamadığımız, içine düştüğümüz rekabet nedeniyle de birbirimize düşman olduğumuz bir yapıya doğru eviriliyoruz. Bu resmi iyi görmek lazım. Bu bize özgü bir şey değil aslında. Dünyanın tamamında bu yeni teknoloji nedeniyle böyle şeyler var” diye konuştu.

Gazetelerin bitip bitmediğine dair çok soru aldığını ifade eden Birsen, “Gazeteler bence bitti bu gerçeği kabullenmek lazım. Gazeteler bir bir kapanıyor, internete dönüşüyor. İnternetteki tirajların daha ölçülübelir, kontrol edilebilir olması, reklamın giderek oraya akması, işte youtube gibi kanalların çoğalması, televizyonların dönüşmeye başlaması hepsi yeni teknoloji ile önümüze çıkan ve arkasında başka küçük şirketlerle desteklenen yapılar olarak ortaya çıkıyor. Medya sektörü büyüyormuş gibi gözüküyor ama aslında daralan bir yapının içine dönüyor” şeklinde konuştu.

Birsen, “Gazete öyle ya da böyle dünün haberini veriyor. İnternet haberi çok hızlı veriyor. Bunu yaparken daha az elemanla daha düşük maliyetle bunu yapma şansınız var. Gazetelerde hiçbir şey yapmasanız bile kâğıdın depolanması, matbaası, basım süreci ve dağıtım süreci başlı başına çok büyük bir maliyet. Bu maliyetin artık sürdürülebilir bir tarafı yok günümüzde. Bu da bu süreci getiriyor. Eskişehir’de de yaşıyoruz bu süreci. Eskişehir’de bir tane matbaa kaldı. Onun dışında bütün gazeteler Ankara’ya gönderiyorlar. Varlıklarını sürdürmek için Basın ilan Kurumu’nun belirlediği sayıda eleman çalıştırmak zorunda. Ama çoğu çalıştırmıyor. Kendi içinde dönen bir sisteme dönüşüyor” ifadelerini kullandı.

Birsen, “Yapının kendisine baktığınızda insanın içini karartan bir yapıya dönüyor. Ve sosyal medya karşımıza çıkıyor. Orada başka bir dünya çıkıyor karşımıza. Asıl işi gazetecilik olmayan, sadece yorum yapan ve aslında hiçbir zaman gazeteci kadar güvenilir olmayan insanların önümüze çıktığı garip bir yapıya doğru eviriliyoruz. Kâğıt böyle eskirken aslında kâğıdın ölmesi ile birlikte gazetecilik de ciddi bir erozyona uğramaya başlıyor. Çünkü o kâğıt gazete üzerine kurulan gelenek ister alaylı ister mektepli olsun kendi kurallarını kendi ahlakını kurmuş bir yapı. O yapı ölüyor. Onu bu tarafa aktaramadığımız zaman bu sorunların hepsi karşımıza çıkıyor” dedi. Birsen, iletişim fakültelerinde bundan sonraki süreçte sayfa tasarımı dersi yerine web tasarımı dersinin, kodlamanın, sosyal medyayı haber için nasıl kullanılabileceğine dair derslerin yer alması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim