AYDIN SARIOĞLU
ESKİŞEHİR (İHA) - Eskişehir’e gelen gazeteci yazar Tuncay Özkan, "Gezi Parkı olayları Türkiye’nin ikinci Kurtuluş Savaşıdır" dedi.
Eskişehir ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özkan, Gezi Parkı olaylarının yıl dönümü hakkında da konuştu. Olayların ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu ileri süren Özkan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Gezi eylemlerine katılan, katılacak olan çocuklarımızı, gençlerimizi ve yurttaşlarımızı Allah korusun. Gezi, Türkiye’nin ikinci Kurtuluş Savaşı'dır. Gezi eylemleri, Türk ulusunun 100 yıllık devrimine sahip çıkışıdır. Gezi, Türkiye’nin yeni yüzüdür. Gezide gençlerimiz bize yer yüzü sofrası kurarak, Türkiye’de nasıl birlikte ve beraber yaşanacağını ve bu birlik beraberliğin yok olmadan nasıl devam edeceğini gösterdi. Bunu sürdürmek gerekir ancak gördüğüm kadarıyla hükümetin bu durumdan büyük bir rahatsızlığı var. Bu rahatsızlığın bir devlet terörüne dönüşmesi, devlet baskısına, şiddetine dönüşmesi toplumuzun birliğini ve beraberliğini olumsuz etkilemektedir. Ali İsmail Korkmaz’ın heykelini ziyaret ettim, yüreğim burkularak. Gezi şehitlerini rahmetle, minnetle anıyorum. Onlar önümüzdeki yüzyılın Türkiye’nin önünü açan insanlarıdır. Orada yaralananlar, sakat kalanlar Türkiye’nin yeni geleceği için canlarından vermişlerdir. Bunu çok değerli görüyorum. Bugün 1’inci yılı. İnşallah Türkiye bunu yeni yüzyılın en büyük olayı olarak anmaya devam eder.”

“TÜRK-KÜRT KARDEŞ OLURSA VARLIKLARI DEVAM EDER”
Son günlerde Doğu illerinde yaşanan yol kapatma olayları ve çocukların kaçırılması konusuna da değinen Özkan, Türk ve Kürt milletlerinin kardeşçe yaşaması gerektiğine dikkat çekti.
Yaşanan olayları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin engelleyecek gücünün bulunduğunu dile getiren Özkan, “Türkiye’yi Türk uygarlığını, Misak-ı Milli'yi, Cumhuriyet'i savunmak için yaşıyorum. Türkiye’de Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayrımı yapmadan her yurttaşın birliği, beraberliği için ellerinden gelen her şeyi yapacağına inanıyorum. İnsanların özgürlük, adalet ihtiyacı var. Bunun acilen karşılanması gerektiğini biliyorum. Bunun için Türkiye’yi dolaşıyorum ancak bir çakıl taşı, bir toplu iğne başı kadar dahi Türkiye Cumhuriyeti yönetiminde boşluk kabul etmiyorum. Bunun önlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti de bunu engelleyecektir. Hem askeri gücü hem de yönetim iradesi vardır. Türkiye’nin asla bölünmeyeceğine, asla parçalanmayacağına ve geleceğinin çok aydınlık olacağına inanıyorum. Bölgede yapılan olayların yönetim boşluğundan kaynaklandığını düşünüyorum. İnsanların talepleri var. O talepleri dinlemek gerekiyor ancak birlikte olursak, Türk-Kürt kardeş olursa ikisinin de varlığı devam edebilir. Eğer Türk-Kürt kardeş olmaz, Türkiye Cumhuriyeti'ni savunmaz ise, ne Kürt varlığını sürdürebilir ne de Türkiye Cumhuriyeti. Etle tırnak gibiyiz. Bizi birbirimizden ayırmak isteyen her eyleme ve düşünceye karşı hep beraber durmamız gerektiğini düşünüyorum. Orada yol kesmeden daha önemli şey, küçük yaşta çocukların dağa kaçırılması karşısında annelerin isyanıdır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Özkan, “Birleştiren, barıştıran bizim birliğimizi büyütecek bize güç katacak bir Cumhurbaşkanı seçmeli. Benim adayım ise Sayın Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'dir. Hocanın birleştireceğine, bütünleştireceğine ve Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır bir cumhurbaşkanı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Editör: TE Bilişim