Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından 10 Nisan 2019 günü yapılan “Yeni Ekonomik Program Yapısal Dönüşüm Adımları 2019” başlıklı sunumu değerlendiren DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz,  ülkenin içinde bulunduğu derin ekonomik krizden çıkış için umut vaat etmediğini söyledi.

 Tersine krizin faturasını çalışanların, emeği ile geçinenlerin sırtına yüklemeyi hedefleyen ciddi tehlikeler içerdiğini öne süren Ayaz, “Bakan Albayrak tarafından yapılan ve toplam 9 slayttan oluşan sunum yaşadığımız derin ekonomik krizden çıkış için gerekli olan köklü demokratik, hukuksal ve ekonomik dönüşüm konularında hiçbir somut adıma ve hedefe yer vermiyor..

Öte yandan ekonomik krizin en büyük yükünü çeken emeğin temsilcilerinin görüşleri alınmadan muhtemelen sadece sermaye örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanan sunumda yer alan önlemler, çalışanlar açısından ciddi olumsuz sonuçlar yaratacak niteliktedir” dedi.

Bakan Albayrak tarafından açıklanan Yapısal Dönüşüm Adımları 2019 sunuma göre “kıdem tazminatı reformu”nun gerçekleştirilmesi ve kıdem tazminatı ile Bireysel Emeklilik Sistemi’nin entegre edilmesi planlandığını ifade eden DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz şunları söyledi:

“Kıdem tazminatı fonu kurulmasının ve bu fonun BES ile bütünleştirilmesinin hedeflendiği açıktır. BES’in zorunlu hale getirileceği de ifade edilmektedir.

Kıdem tazminatının fona devri DİSK ve işçi sendikalarının ezici çoğunluğu açısından kapanmış bir tartışmadır. Yeniden gündeme getirilmesi kabul edilemez. Kıdem tazminatının fona devri kıdem tazminatının miktarını düşürecek, ödemesini zorlaştıracak ve işçilerin önemli bir iş güvencesi dayanağını ortadan kaldıracaktır. Hükümeti kapanmış bir tartışmayı açmaması için uyarıyoruz. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Tartışmayacağız ve kabul etmeyeceğiz.

BES’i zorunlu hale getirilmesi de kabul edilemez. BES’in zorunlu olması ücretler üzerinde yeni bir yük anlamına gelecektir. Zorunlu BES düşük ve orta gelirli çalışanlar için gelir kaybı demektir. Kriz koşullarında zaten artan geçim sıkıntısının daha da artması anlamına gelecektir. Bakan Albayrak’ın ‘emeklilerin geçim kaygısı olmayacak’ diye sunduğu zorunlu BES, işçilerin gelirlerinin tırpanlanması, bugünkü geçim sorununun büyütülmesi anlamına gelmektedir. Emekli aylık ve gelirlerini insanca yaşayacak düzeye yükseltmek, devletin görevidir.

Kıdem tazminatı fonu ile zorunlu hale getirilecek BES’in ‘entegre edilerek’, tıpkı İşsizlik Sigortası Fonunda yapıldığı gibi işverenleri ve bankaları fonlamak için kullanılmasına, krizde yüzde 99’un haklarının gasp edilerek yüzde 1’e kaynak aktarılması asla kabul edilemez.

Sunumda ‘sosyal güvenlik reformu’ adıyla neyin hedeflendiği açık olmamakla birlikte geçmiş deneyimler ışığında bunun sosyal güvenlik haklarının daha da budanması anlamına geleceğini söylemek kehanet olmayacaktır. Bakanın sunumu Emeklilikte Yaşa Takınılanlar (EYT) sorununun çözümünün reddi anlamına da gelmektedir. Bakan Albayrak EYT sorununu çözmek yerine emekliliği zorlaştıracak girişimler peşindedir.

Vergi reformu adı altında kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürülmesi ve dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payının düşürülmesi hedefi, gelir vergisinin artışı anlamına gelecektir. Gelir vergisinde ezici pay ücretli çalışanlara aittir. Bu hedef emekçilerin vergi yükünün artması anlamına gelecektir.

Bakan Albayrak’ın slayt sunusu krizden çıkış için gerçekçi ve adil hedefler içermek bir yana krizin faturasını emekçilere ve halka yüklemeyi öngörmektedir. Hükümeti kıdem tazminatının fona devri, zorunlu BES ve reform adı altında sosyal güvenlik haklarını kısıtlayacak adımlar atmaması konusunda uyarıyoruz.

Ekonomik krizden çıkış için öncelikle demokratik hukuk devletini tesis edecek adımların atılması krize karşı emeğin haklarını koruyacak sosyal politika önlemlerinin alınması gerekiyor.

Krizin faturasının işçilerin ve halkın sırtına yüklenmesini kabul etmeyeceğiz.

Kıdem tazminatımızı, ücretlerimizi ve sosyal güvenlik haklarımızı sonuna kadar savunacağız.

Hükümeti uyarıyoruz: İşçiler kriz koşullarında giderek ağırlaşan bir yaşam mücadelesi verirken, kıdem tazminatına ve işçilerin cebine el uzatmanın karşısında her türlü demokratik direniş meşru bir hak olacaktır.”

Editör: TE Bilişim