Kadına karşı şiddet eylemlerinin önüne geçilmesinde hukukun tutarlı, hızlı ve kesintisiz uygulanmasının caydırıcı bir güç olacağını kaydeden Duman, “Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Baromuz Kadın Hukuku Komisyonu’nun davaya müdahillik talebini kabul etmesi Eskişehir’de yaşanan ilk ve tek örnektir; dolayısıyla emsal niteliktedir ve kadın hakları mücadelesinde büyük bir önem taşımaktadır” dedi.

MEDYAYI ELEŞTİRDİ

Eskişehir Barosu Kadın Hukuku Komisyonu adına açıklama yapan Av. Betül Duman Köycü, basından derledikleri verilere göre sadece 2014 yılının Ağustos ayında erkekler tarafından 22 kadın öldürüldüğünü ve 55 kadına şiddet uygulandığını ancak gerçek rakamların, derlenen rakamların çok üzerinde olduğunu ifade etti. Erkek egemen toplumun bir yansıması olan kadın cinayetleri ve önü alınamayan şiddet karşısında, basının dili ve olayları haberleştirme biçiminin toplumda çarpık bir bilinç oluşturduğunu ifade eden Duman, kadınların öldürülmesi, işkence görmesi veya tecavüze uğramasına konu olan gerçek hayat hikâyelerinin özünün değil, magazinsel halinin manşetlere çıkarıldığını kaydetti. 

KADINLARIN AHI VAR

Duman, “Kadına karşı uygulanan şiddete mazeret üreten, vahşet düzeyindeki şiddete haklı sebepler arayan bu toplumsal algıyı besleyen sorumsuz basın ve medya tekellerine kadınların kanı bulaşmıştır” diye konuştu. Kolluk kuvvetlerinin kadın koruma kanunlarının uygulanmasında gösterdikleri ve neredeyse kasıtlı bir iradeye dayanan ihmal ve özensizliklerinin pek çok kadının hayatının kararmasına veya can vermesine yol açtığını kaydeden Duman, “Her türlü ihbar ve bildirime rağmen, yargının aldığı koruma kararlarını gereği gibi uygulamayan kolluk birimleri üzerinde can vermiş kadınların ahı vardır” şeklinde konuştu.

TUNCAY YALÇIN ÖLDÜRDÜ

Avukat Duman şöyle konuştu: “Eskişehir’de yaşanan bir cinayet söylediklerimizi doğrulamaktadır. Eylül ayı içerisinde karara bağlanarak sonuçlanan ve Eskişehir Barosu Kadın Hukuku Komisyonu’nca müdahil sıfatıyla takip ettiğimiz Yasemin Yalçın Davası erkek şiddetini ve devlet ihmalini açıkça ortaya koymaktadır. Olayın ayrıntılarına baktığımızda Yasemin Yalçın’ın cinayetten bir gün önce, koruma kararına rağmen eşinin sarhoş bir şekilde evin önüne geldiğini emniyet birimlerine bildirmesine rağmen polis ekiplerinin katil kocayı olay yerinden uzaklaştırdıktan sonra serbest bıraktıklarını ve koruma önlemlerinin gereği gibi alınmamasından ötürü ertesi gün Yasemin Yalçın’ın kocası Tuncay Yalçın tarafından evinin önünde defalarca bıçaklanarak öldürüldüğünü gördük bu şehirde.”

İSABETLİ VE SEVİNDİRİCİ BİR KARAR

Sanık Tuncay Yalçın hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 10 Temmuz 2014 tarihinde iddianame hazırlanmış ve dava açıldığını aktaran Duman, “Dosyanın ilk duruşması 5 Ağustos 2014 tarihinde, karar duruşması ise 2 Eylül 2014 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu cinayet dosyasında üç ay gibi kısa bir sürede bütün delillerin toplanarak yargılamanın sona ermesi, Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sanığa ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’nın verilmesi, mahkemece sanık hakkında herhangi bir haksız tahrik veya pişmanlık indiriminin uygulanmaması adil, isabetli ve sevindirici bir karar olmuştur” ifadelerini kullandı.

ŞEKER DİKBIYIK CİNAYETİNİN DE TAKİPÇİSİ

Geçtiğimiz hafta boşanmak istediği eşi tarafından öldürülen Şeker Dikbıyık olayında da toplumsal algı değişikliği yaşanmadan kadınların maruz kaldıkları zulümden kurtulmalarının olanaksız olduğunu kaydeden Duman, “Bu anlamda yazılı ve görsel medyanın, idari ve adli kurumların azami özenle kadına şiddet eylemlerine yaklaşması büyük önem taşımaktadır. Eskişehir Barosu Kadın Hukuku Komisyonu olarak kadına yönelik şiddete karşı her düzeyde mücadele yürütmeye devam edeceğiz ve Şeker Dikbıyık davasının takipçisi olacağız” diye konuştu.

 

 

Editör: TE Bilişim