Kırım Sürgünü’nün 75. Yılında Kırım Tatarları tarafından hüzünle anılıyor. Konu hakkında açıklama yapan  Eskişehir Kırım Derneği başkanı Evren Olcay, Tarih boyunca çeşitli faktörler tarafından bin bir zorluklarla karşılaşan Türk toplumu yaşadığı coğrafyalarda zulme uğrayarak zorunlu göçlere dahası soykırımla sonuçlanan sürgünlere uğratıldığını söyledi.

“23 şubat tarihi Çeçen- İnguşlar, 14 Kasım tarihi Ahıska Türkleri, 21 Mayıs tarihi tüm Çerkes toplumu, 2 kasım tarihi ise Karaçay-Malkarlar için ne anlam ifade ediyorsa 18 Mayıs 1944 tarihi de Kırım Tatarları için aynı manada olan insanlık tarihine geçmiş bir utanç vesikasıdır” diyen Olcay açıklamasında şunları söyledi:

“Dönemin Rus diktatörü cani Stalin tarafından verilen emirle, bir gecede evlerini, ailelerini ve vatan topraklarını kaybeden Kırım Tatarları, bindirildikleri hayvan vagonlarıyla meçhule doğru yola çıkmış ve yolun sonuna geldiklerinde ise çilelerle dolu ve vatan hasretiyle geçecek bir yaşamla karşı karşıya kalmışlardır. 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgünü sadece bir toplumun top yekün yer değiştirmeye zorlandığı bir sürgün değil, aynı zamanda 250.000 insanın can verdiği gerçek bir soykırımdır. 

Sürüldükleri coğrafyalarda hayatta kalmayı başarıp anavatanları Kırım’a dönebilen soydaşlarımız ve onların soyları bugün 75 yıl öncesinin acı hatıralarıyla yaşamaktadırlar. Ancak Şubat 2014’te Rusya tarafından başlatılan işgal ve buna bağlı olarak yaşanan insan hakkı ihlalleri Kırım’da yaşayan soydaşlarımızın geleceğe güvenle bakmalarına engel olmaktadır.  

Kırım’da şu anda 300bin civarında Kırım Tatarı yaşamaktadır. Ancak bu toplumun temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisi kapatılmış ve milli liderlerinin Kırım’a girişleri yasaklanmıştır. İşgalden bugüne kadar yüzlerce eve baskın yapılmış, birçok Kırım Tatar aktivist kaçırılmış, bir kısmından haber alınamazken yazık ki bir kısmının da cansız bedenlerine ulaşılmıştır. İşgalden sonra Kırım Tatarlarının Dünyadaki en büyük temsil organı olan Dünya Kırım Tatar Kongresinin yönetim kurulu üyesi Ervin İbrahimov üniformalı kişilerce kaçırılmış ve halen haber alınamamaktadır.  

Rus yönetimi tarafından baskı ve zulmün kol gezdiği Kırım’da vaziyet bu halde iken; tüm uluslar arası anlaşmalara aykırı gerçekleşen bu işgali, T.C Devleti hükümeti kınamaktan ve tanımamaktan öteye bir politika gösterememiştir. Devleti yöneten anlayışın Arap ve Müslüman ülkelerde göstermiş olduğu hassasiyeti ve girişimciliği; kan bağlarımızla bağlı olduğumuz Müslüman ve Türk toplumlarda göremiyor olmak Biz Kırım Tatarlarını yaralamaktadır. Rusya ile yapılan Stratejik ortaklık görüşmelerinden çıkan sonuç bildirgelerinde en son sıralarda tek satırlık İYİ niyet belirtisiyle Kırım politikası yönetilemeyeceği, dahası gerek tarihsel bağlarımız gerekse stratejik konumu sebebiyle, daima önemini koruyacak olan Kırım’ın ve soydaşlarımızın huzurunun tesis edilemeyeceğini önemle belirtmek istiyor;

Kırım Tatar sürgünün 75. Yılında vatanları için hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimizin aziz hatıraları önünde eğilirken bu vesile ile tüm halkımızın mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum.”

Ayrıca dernek tarafından 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgünü Anma töreninin her yıl olduğu gibi bu yılda 18 Mayıs Cumartesi saat 18:00 da Şeker Mahallesi Canıgüroğlu parkında ki anıtta yapılacağı ve akşam namazından sonrada Mamure caminde mevlit okutulacağı bildirildi.

Editör: TE Bilişim