Makine Mühendisleri Odası 60’ıncı kuruluş yıl dönümünü Rixos Otel’de düzenlenen gece ile kutladı. Geceye Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ünal, bir büyük aile olarak, güçlü bir ekip olarak danışma kurulu ve komisyonları aracılığı ile odayı birlikte yönetmeye devam ettiklerini söyledi. Ünal şöyle konuştu: “Gönül isterdi ki bu demokratik işleyişimiz, demokrasi anlayışımız Cumhuriyetimizin tüm kurumlarında, tüm meclislerinde örnek olsun. Ve daha demokratik, daha üretken, daha hızlı sanayileşen ülkeyi yeniden hep birlikte kuralım. Ancak bugün ülkemizde mesleğimiz açısından, bilimin gelişmesi açısından, sanayimizin çeşitlendirilmesi açısından, kadın erkek eşitliği açısından, bilimsel ve etnik farklılıkların tam bir eşitlik ve barış içinde yaşatılması açısından şiddetin ve terörün ortadan kaldırılması açısından, eğitimin herkes için eşit ve özgür bir ortamda yapılması açısından, çevrenin korunması ve sürdürülebilirlik açısından, temel insan hakları ve işçi sağlığı açısından ve nihayet basın özgürlüğü açısından mevcut hükümetin yönetimi altında olumlu bir tablo çizilmesi mümkün görünmüyor.”
EĞİTİMİN KALİTESİ ARTTIRILMALI
Çocukların eğitimleri için imkanı olanların para döktüğünü, ifade eden Ünal, buna rağmen alınan eğitimin kalitesinin artırılması gerekirken, sağlam bilimsel temellerin atılması gerekirken özgür, laik ve ufku açık vicdanı hür birer yurttaşlık eğitimi alabilmeleri gerekirken, sağlıklı bir eğitim için ihtiyaçları olan beden eğitimi ve spordan uzak din dersleri okul öncesine varana kadar zorunlu olmasının gündeme getirildiğini kaydetti. Hafızlık için iki yıl eğitimlerin kesintiye uğratılmasının gündeme getirildiğini söyleyen Ünal, “Bu da yetmiyormuş gibi bir de dün başımıza zorunlu Osmanlıca diye bir şey çıkarılıyor. Osmanlıca neden kaldırılmıştı diye düşünmemiz gerekiyor. Neden birileri devletin televizyonunda çıkıp harf inkılabına “İnkilap-köpekleştirme” deme terbiyesizliğini gösteriyor bunu sorgulamak gerekiyor. ?
GENÇLERİMİZ BONZAİ ÇETELERİNİN KISKACINDA
Milli Eğitim şurası yapıldığını hatırlatan Başkan Ünal, “Çocuklarımız, gençlerimiz bonzai çetelerinin kıskacında iken Milli Eğitim Şurası çetelere değil, mağdur olabilecek öğrencilere karşı polisiye önlemler getirmeyi önümüze çözüm olarak sundu. Bizler çok az sayıdaki gencin iyi koşullarda eğitilmesini, büyütülmesinin istemiyoruz. Zengin fakir demeden herkesin eşit özgür, demokratik, laik ve bilimsel eğitime kavuşmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BEDELİNİ ÖDEYEMEYEN GENÇLER SAVAŞLARDA ÖLMESİN
Bedelini ödeyemeyen gençlerin savaşlarda ölmemesi için savaşların son bulması için mücadele edilmesi gerektiğini belirten Ünal şöyle konuştu: “Soma’da yüzlerce cana mal olan maden kazalarından ders çıkarılmadan madenciliğin fıtratını okumak, yeni iş cinayetlerine gözlerini kapatmak bir yönetim zafiyeti değil de nedir. Bir bakan nasıl olurda 700 bin TL’lik saatin parasını elden verdim gibi bir savunmayı ülkenin meclisinde yapabilir. Atatürk’ün mirası olan bataklıktan kurtararak, geliştirdiği bir çiftliğin ortasına bir saray yapacak parası olan bir hükümet iflas etmiş bir sanayi kuruluşunu ve onun işsiz kalan yüzlerce işçisini sokakta nasıl bırakabilir.”
BUNUN ARTIK ŞAKAYA GELİR YANI YOK
Mühendisler olarak, bilimsel bir mühendislik eğitimi beklediklerini vurgulayan Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak öylesine kolay konulara takılıp kalıyoruz ki kendi mesleki konularımızı kendi içimizde konuşmaktan öteye geçemiyoruz. Çünkü mühendislikten önce bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve anne babayız. Bu temel konularda bizim için öncelikli ve ivedilikli çözülmesi gereken konulardır. Maalesef sesimizi duyurabildiğimiz başka bir demokratik platform bulunmamaktadır. Ocak ayında yaptığımız genel kurulda Cumhuriyet’in nasıl bir tehdit altında olduğunu anlatmıştık. Bunun artık şakaya gelir yanı olmadığını söylemiştik. Ve her gün yaşayarak görüyoruz. Umudumuzu yitirmeden sizlerle mücadeleye devam edeceğiz. Bu gece olduğu gibi birlikte olduğumuz ger gecenin sabahında daha güçlü uyanıyoruz. Yaşasın laik, çağdaş, demokratik Türkiye Cumhuriyeti. Daha demokratik, sanayileşen ve üreten Türkiye hayali için çalışmaya devam edeceğiz.”
