Eskişehir-Bilecik Tabip Odası,  4-10 Mayıs tarihleri arası İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Haftası nedeniyle yazılı basın açıklaması yaparak, Nisan ayında en az 145 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini vurguladı.

Ölenlerin 2’si (yüzde 1,37) sendikalı işçi, 143 işçi ise (yüzde 98,63) sendikasız olduğu belirlendiğini ifade eden Eskişehir-Bilecik Tabip Odası açıklamasında şöyle denildi:

“Ayrıca raporumuzda meslek hastalığı nedeniyle gerçekleşen iki iş cinayeti var. Oysa ILO ve WHO verilerine göre 1 ‘iş kazası sonucu ölüm’ karşılığında yaklaşık 6 ‘meslek hastalığı sonucu ölüm’ olmaktadır...’denmektedir.

Büyük iddialarla 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ne yazık iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesine bir çözüm olmamıştır, iş kazaları ve meslek hastalıklarının bu yasa ve mevzuat ile önlenemeyeceğini defalarca söyledik. Üstelik bu güne kadar Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından İSG ile ilgili ulusal politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetime ilişkin kararlar diğer sosyal tarafların görüşleri önemsenmeden alınmıştır.

TTB/TMMOB/Sendikalar, çeşitli meslek örgütleri ve EBTO olarak yıllardır söylediklerimizi belki bu sefer dikkate alırlar diyerek bir kez daha tekrar edelim;

1.Sigortasız ve sendikasız çalıştırma önlenmeli, kayıt dışı çalışma yasaklanmalıdır.  Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır.

2. İSİG ile ilgili düzenlemeler ve uygulamalar, sektör, çalışan sayısı vb. hiçbir ayrım olmaksızın bütün işyerlerini ve tüm çalışanları kapsamalıdır. Kamu kuruluşlarında ve 50’nin altında çalışanın olduğu az tehlikeli işyerlerinde, İSG uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılması uygulaması hemen başlamalı ve bir kez daha uzatılmamalıdır.

3. 6331 sayılı Yasa ile işverenlerin önlem alma yükümlülüğü ve devletin denetim görevi azaltılarak sorumluluk iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve çalışanlara yüklenmiştir. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalıdır. Bakanlık kamusal denetim yükümlülüklerini yerine getirmelidir.

4. Tüm çalışanlara hak ve sorumlulukları ile İSİG konusunda eğitimler ilgili meslek örgütleri tarafından verilmelidir.

Eğitim-öğretim müfredatı, temel eğitimden başlanarak, İSİG konusunu da içerecek şekilde yeniden düzenlenmeli, bütün okullarda ve üniversitelerde İSİG eğitimi yapılmalıdır. İş kazaları ve meslek hastalıklarına yönelik bir ”Toplumsal Kültür” oluşturulmaya çalışılmalıdır.

5. Gerçekleri yansıtmayan SGK tarafından yayımlanan İş Kazası ve Meslek Hastalıkları İstatistiklerinin şeffaf hale getirilmesi için işyerlerinde kaza ve meslek hastalıklarına ait bilgiler bir veri tabanında toplanmalı, bu bilgilerden ölçme ve değerlendirme amaçlı yararlanılmalıdır.*

6. Meslek hastalıkları sadece tazminat konusu olarak ele alınmamalı, öncelik önlemeye verilmeli, meslek hastalıklarının tespiti, tedavisi ve tazmini yönündeki tüm yasal ve idari engeller kaldırılmalıdır.*

7. “Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi” bileşenleri, hükümet ve işveren ağırlıklı bir yapıdan çıkarılmalı, sendikalar, üniversiteler, TMMOB, TTB ağırlıklı hale getirilmeli ve kararları tavsiye niteliğinden çıkarılarak bağlayıcı olmalıdır.*

8. İş Yasası, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ve ilgili bütün mevzuatta yapılan düzenlemeler işverenlerin çıkarları ve istekleri doğrultusunda çıkarılmaktan vazgeçilmeli, Esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan bu mevzuat iptal edilmelidir.

Tüm mevzuat ve denetim mekanizması yeniden düzenlenmeli, konunun taraflarının katılımı ile ekseni insan olan çağdaş bir yapıya kavuşturulmalıdır.*

9. “önce insan, önce sağlık, önce işçi güvenliği” anlayışı yerleştirilmeli, hem çalışan hem işveren için kültür haline gelmeli, İSG önlem ve uygulamalarına öncelik verilmelidir. Yapılacak tüm düzenlemelerde işyerlerinde İSG’nin sağlanmasında asıl sorumluluğun işverende olduğu gerçeğinden uzaklaşılmamalıdır.*

10.Çocuk işçilik yasaklanmalı, denetimler sıklaştırılmalı, kadın işçilere uygulanan cinsiyetçi ayırımdan vazgeçilerek eşit haklar, eşit işe eşit ücret politikası uygulanmalı ve istihdamda farklı uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır.

İş kazasının ve meslek hastalıklarının gündem olmaktan çıktığı, hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu, huzurla yaşayacağımız günlerin yakın olması dileğiyle, kazasız, sağlıklı nice haftalar."

Editör: TE Bilişim