Türk Kızılayı Eskişehir Şube Başkanı Yüksel Girgin Hasırca Kampı’nın Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilmesi ve Odunpazarı Belediyesi Halk Market ile olan protokolü feshetmelerine ilişkin iddiaları yanıtladı. Her iki konu ile ilgili ilk açıklamayı Esgazete’ye yapan Girgin, tüm ayrıntıları paylaştı.
Odunpazarı Belediyesi’nin Halk Market uygulaması ile ilgili protokolü fesheden Türk Kızılayı Şube Başkanı Yüksel Girgin, konuyla ilgili iddialara yanıt verdi. Girgin, belediyenin Kızılay’ın adı ile bağış topladığını ancak bu bağışların kime verileceğinin Kızılay tarafından belirlenmesi gerekirken hiçbir bilgi verilmediğini söyledi. Girgin, şu ana kadar Halk Market dışında da Kızılay bünyesinde yapılmakta olan yardımların aynı şekilde devam edeceğini de sözlerine ekledi.
ALINAN KARAR TÜRKİYE GENELİNDE
Halk Market ile olan protokolün feshedilme sebebini Esgazete’ye açıklayan Girgin, “Gıda Bankacılığı protokolünü şubemiz tarafından Genel Merkezimizin onayı ile Odunpazarı Belediyesi ile 2 yıl önce yapmıştık. Fakat Türk Kızılayı Genel Başkanlığının ilgili yazısı ile Türkiye genelinde şubelerle yürütülen farklı gıda bankacılığı uygulamaları ile ilgili şikayetler nedeniyle sadece Kızılay şubelerinden yürütülmesi kararı alındı. Bu sadece bizde değil diğer illerde de farklı uygulamalarla yürütülen bir sistemdi. Genel Merkez bu uygulamaları kaldırarak tek merkezden Kızılay şubelerinden bu uygulamanın devam etmesini istedi. Bu nedenle biz de Odunpazarı Belediyesi ile olan gıda bankacılığı protokolümüzü feshettik” diye konuştu.
TBMM’DEN DENETİME GELDİLER
Konuyla ilgili TBMM’de ilgili komisyondan Eskişehir’e gelerek denetim yapıldığı bilgisini de paylaşan Girgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskişehir’e gıda bankacılığı ile ilgili denetim için TBMM’den ilgili komisyondan 2 milletvekili geldi. Ben yurtdışındaydım. Sayın Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt katılmış. Milletvekilleri ‘neden Kızılay bu yardımları kendi yapmıyor da sizinle ortak yapıyor’ demiş. Tarım Bakanlığından da bu iş için ruhsat alınması gerekiyormuş. Bu mevzuata da uyulmamış. Yardımlar gıda ile ilgili olduğu için dağıtılan gıdaların tarihi geçmiş mi, sağlığa uygun mu denetimde olması gerekiyormuş.”
İHTİYAÇ SAHİPLERİNİ KIZILAY BELİRLEMELİYDİ
Halk Market’in yardım hizmetini Kızılay olarak yürüttüklerini söyleyen Girgin, “Odunpazarı Belediyesi, Kızılay’ın adını kullanarak bağış topluyordu. Örneğin bir yerden 300 kilogram nohut, 300 kilogram fasulye alınıyordu. Bu bağışlarla ilgili bize makbuzlar geliyordu. Bağış olarak ne alınmış biliyorduk ama bu bağışlar kimlere yapıldı bizim hiç haberimiz olmuyordu. Aslında protokole göre ihtiyaç sahiplerini Kızılay’ın belirlemesi gerekiyordu. Belediyenin sadece bize yardımcı olması gerekiyordu. Onların verdiği isimleri de biz araştırıp belirleyecektik. Ama 2 yıl boyunca böyle olmadı” dedi.
“ORTAK OLDUĞUMUZ PROJEDE ADIMIZ GEÇMEDİ”
“Biz belediyenin Halk Market’te yaptığı faaliyetleri Kızılay olarak zaten yapıyorduk” diyen Girgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında ortak olduğumuz bir projede adımız hiç geçmedi. Bizim adımız kullanılarak alınan bağışlar belediye tarafından dağıtıldı. Belediye kendi adına gidip bir yerden evrakla bağış alamaz. Bağış yapanlar Kızılay üzerinden evrakla bağış yaptıklarında KDV’den muaf olurlar ve vergi indiriminden yararlanırlar. Belediye bu avantajı kullanmış oldu. Bundan sonra da bu yardımlar Kızılay çatısı altında devam edecek.”
HASIRCA KAMPI'NA AÇIKLIK GETİRDİ
Kızılay Hasırca Kampı’nın kendisinin başkanlığından önce yılda iki ay çalıştığını söyleyen Girgin, “bir yılda 60 gün hizmet veren kamp, her yıl bin 200 öğrenci kamp yapıyordu. Burada başarılı ve ihtiyaç sahibi çocuklar kamp yapıyordu. Daha modern ve sağlıklı bir ortamda öğrencilerimizin kamp yapabilmesi için bu projeye başladık. Büyük paralar buldum. 4 milyon lira Türk Dünyası Kültür Başkentliği Ajansından, 4 milyon genel merkezimizden buldum” dedi.
12 AY AÇIK KALMASI İÇİN BAKANLIK DESTEK VERECEK
Bundan sonraki aşamada kalan işler için yaklaşık 4 milyon liralık ödeneğe ihtiyaç olduğunu söyleyen Girgin, aynı zamanda kampın işletme giderlerinin de olacağını sözlerine ekledi. Girgin konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü: “Burası için hem kalan işler için hem de işletme sermayesine ihtiyacımız vardı. Eskisi gibi sadece yaz aylarında 2-3 ay çalıştıracaksak biz masrafları karşılayabilirdik. Ama eğer tüm yıl açık kalacak bir tesis olacaksa işletme sermayesi gerekiyordu. Isınma, yeme- içme, temizlik, çalışan ücretleri gibi birçok gideri var. Bu tesisi 12 ay açık kalsın, hizmet versin diye yaptığımıza göre açık kalması lazımdı. Bu konuda da maddi desteğe ihtiyacımız vardı. Sayın Valimiz Azmi Çelik ile bu konuyu görüştüm. O da sıcak baktı. Bu iş için en uygun yer Gençlik ve Spor Bakanlığı idi. Böylece ortak kullanım anlaşması yaptık.”
4 AY KIZILAY 8 AY BAKANLIK KULLANACAK
TÜM MASRAFLARI BAKANLIK KARŞILAYACAK
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan anlaşmanın detaylarını da paylaşan Girgin, şunları söyledi:
Tesisin kalan işleri için Bakanlıktan 10 milyon lira para aktarılacak. Kampı, daha da modern hale getirecekler. Kamp, yaz mevsiminde 4 ay bizim kullanımımızda olacak, geri kalan 8 ay Gençlik ve Spor Bakanlığının kullanımında olacak. Eğer onlar kullanmıyorsa biz yine kullanabileceğiz. Ya da herhangi bir tarihte biz kullanmak istersek 15 gün önceden haber vererek yine kullanabileceğiz. Protokolümüzü bu şekilde yaptık. İşin en güzel yanı biz kampı kullandığımız 4 ay süresince hiçbir gider için ücret ödemeyeceğiz. Buradan bir grup öğrenciyi götürdük diyelim. Onların yemeği, elektriği, ısınması gibi hiçbir hizmet için Kızılay’ın cebinden hiç para çıkmayacak. Tüm masraflarımızı bakanlık karşılayacak. Yani, Türk Kızılayı şu andan itibaren hem tesisin kalan işleri için hem de bundan sonraki hizmetler için hiçbir ücret ödemeyecek. Anlaşmayı bu şekilde, bu şartlarla yaptık.”
KIZILAY’IN HİÇBİR KAYBI YOK
Eleştirilere de yanıt veren Girgin, “Bu bizim Gençlik ve Spor Bakanlığımız, yani gelip yabancı biri kullanmayacak ki yine bizim gençlerimiz, bizim sporcularımız gelecek kalacak. Bu kampı yüzde 90 oranda Eskişehir gençleri kullanacak. Bu anlaşma ile Türk Kızılayı Eskişehir Şubesinin hiçbir kaybı yok hatta kazancı vardır. ‘Kamp elinizden gitti’ gibi yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır. Eğer bu anlaşma yapılmasa bizim bütçemiz kampı 12 ay açık tutmaya yetmeyecekti, belki de sadece 3 ay yaz döneminde açık kalabilecekti” diye konuştu.
