Bir tarafta yandaş basın olarak da bilinen havuz medyası, diğer tarafta tüm engellere rağmen gerçeğin haberini yapan gazeteciler. Odunpazarı Belediyesi, gazeteciliğin sorunlu gündemini masaya yatırarak “Türkiye’de gazeteci olmayı” tartıştı. İsmail Saymaz ve Nevşin Mengü’nün konuşmacı olarak katıldığı söyleşi, Odunpazarı Belediyesi Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde YKSM gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Soner Yüksel’in yaptığı “Türkiye’de Gazeteci Olmak” başlıklı söyleşiye CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Nevşin Mengü’nün babası CHP’nin Eski Milletvekillerinden Şahin Mengü, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen, Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Azmi Kerman’ın yanı sıra çok sayıda Eskişehirli katıldı.

Söyleşide sansürden, havuz medyasına, yeni medyadan ve tutuklu gazetecilere kadar birçok konu konuşuldu. İktidarın medyanın yüzde 70’ine sahip olduğunu dikkat çeken İsmail Saymaz, medyadaki çok sesliliğin ortadan kaldırıldığını vurguladı. Geçmiş dönemlerde yandaş medya olarak bilinen basın organlarında gazetecilerin daha rahat yer alabildiğini ifade eden Saymaz, bugün bu ihtimalin ortadan kalktığını anlattı. İktidar yanlısı olmayanların ötekileştirildiğini vurgulayan Saymaz, “Ben bu ülkede kendimi bir davanın şüphelisi ya da bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşı olarak görmüyorum. Ben bu ülkenin asli vatandaşıyım” dedi. 

Tutuklu gazetecilere değinen Saymaz, 139 gazetecinin çeşitli suçlamalarla cezaevinde olduğunu belirtti. Saymaz, “Öyle bir terör yasası var ki, ucu açık. Herkes terörist olmakla suçlanabilir. Cezaevindeki gazeteciler çoğu da terör örgütü üyesi olmakla ya da istemeden terör örgütüne destek olmakla suçlanıyor” diye konuştu. Havuz medyasında yer bulamayan birçok gazetecinin yabancı ajansların Türkiye’de açtıkları temsilciliklerinde iş bulabildiğine dikkat çeken Saymaz, bu ajansların aslında yabancı devletlerin resmi haber ajansları olduğunu vurguladı. Bu durumun aslında beyin göçü olduğunu söyleyen Saymaz, “Bu ajanslarda çalışan gazeteciler, Dünya çapında haberlere imza atabilecek isimler” dedi.

CNN Türk’te çalışırken, haber sunması yasaklanan adından da istifa eden Nevşin Mengü, Alman Devlet Kanalı Deutsche Welle Türkçe’de çalışıyor. Youtube da program yaptıklarını belirten Mengü, havuz medyasındaki durumun gazeteciliği tembelliğe alıştırdığını ifade etti. Gündem toplantılarında nasıl olsa kabul edilmez diye haber önerisinde bile bulunmadıklarını anlatan Mengü, çalıştığı kanalın daha özgür olduğunu dile getirdi. Yeni medyanın geleneksel medyaya oranla daha özgür olduğunu belirten Mengü, ancak yeni medyanın da sınırlı sayıda insana ulaşabildiğini kaydetti. AKP’nin kendinden olmayanları ‘ötekileştirdiğini’ söyleyen Mengü, insanların konuşmaya bile korktuğunu belirtti. DW Türkçe’de sokak röportajları yaptıklarını anlatan Mengü, “CHP’nin güçlü olduğu Beşiktaş, Bakırköy gibi ilçelerde insanlara soru sorduğunuzda cevap vermeye korkuyorlar, ama iktidarın güçlü olduğu Üsküdar’da insanlar sorularınıza cevap vermeye korkmuyor. Kendilerine güveniyorlar, başlarına bir şey gelmeyeceğinden eminler” dedi. Konuşmasında özeleştiri de yapan Mengü, CNN Türk’te Medya Mahallesi adlı programı sunarken işten çıkarılan Ayşenur Aslan’a atıfta bulunarak “Ayşenur Aslan işten çıkarıldığını biz bir araya gelip, karşı çıkabilseydik, belki de bugün bunlar yaşanmazdı” dedi.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, söyleşinin ardından Odunpazarı’na geldikleri için  Mengü ve Saymaz’a teşekkür etti. Başkan Kurt, Saymaz ve Mengü’ye Hamamyolu’nun cam  heykeli ile birlikte Es-Es atkısı hediye etti. İsmail Saymaz ve Nevşin Mengü, “Türkiye’de Gazeteci Olmak” söyleşisinin ardından Hamamyolu Açıkhava Kütüphanesi’nde kitaplarını imzaladı. Eskişehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği imza günüde, uzun kuyruklar oluştu.

Editör: TE Bilişim