Eskişehir Türk Ocağı Perşembe Sohbetlerine konuşmacı olarak Dr. Ayhan Pala katıldı. “Türkler Nasıl Türk Oldu’’ konusunda konuşan Pala’ya gençlerin ilgisi oldukça yoğun oldu. pala, konuşmasında şunları söyledi: “İlim tasnif ve tariften ibarettir denir. Kavramların belirlenmesi şarttır. Türk denince ne anlaşılır bunu belirlemezsek konuştuğumuzdan bir şey anlaşılmaz. Bugün Türk deyince Türkçe konuşanları anlıyoruz. Ancak yakın zamanlara kadar Türklük bir ırk olarak anlaşılıyordu. Bunda son yüzyıllarda ortaya atılan ırkçılık nazariyelerinin tesiri vardır. UNESCO’nun 1967’de Paris’te düzenlediği ‘Irkçılığın Tanımlanması Konferansı’ndan çıkan sonuca göre ırkçılık; işgalleri, köleliği ve sömürgeciliği haklı çıkartmak adına ortaya atılmış bir nazariyedir.  Yahudi teolojisi İsrailoğullarını seçilmiş ırk olarak görür. Hristiyanlıkta ve Müslümanlıkta ırka dayalı üstünlük kabul edilmez. Asabiyet kavramı reddedilir.

Irkçı fikirler zamanla Türkiye’ye de gelmiştir. Ancak tarihimize ve kültürümüze yabancı olduğundan tesirli olmamıştır. Günümüzdeki araştırmalar bütün ırka dayalı görüşlerin aslının olmadığını ortaya koydu. Bu araştırmalar yapılmadan da bu noktaya gelenler olmuştu.Biga milletvekili (1923) Sâmih Rıfat Bey "milliyet için şimdiye kadar kan tahlil edilmemiştir; milliyet revabıtı kandan ibaret değildir; harstır, dindir." Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları kitabında “Irk hayvanda aranır, insan kültüre göre tasnif edilir” demiştir.

Türk aslında bir şemsiye addır. Slav gibidir. Türkiye'nin bu adı benimsemesi diğer devletlerin halklarını farklı adla anma ihtiyacını doğurdu.Siyasî olarak Kazak, Özbek gibi adlar kullanılıyor. Tarihteki ırk nazariyelerini kesin olarak çürüten çalışma Genom Projesidir. İnsan genom projesi biyoloji ve biyotıp bilimlerindeki en önemli projedir.  Genom projesi ile elde edilen bilgiler Homo Sapiens denen modern insanın atalarının 300 bin yıl evvel Afrika’da ortaya çıktığını ve buradan dünyaya yayıldığını göstermiştir.

At arabaları ve kılıcı kullanan insanlar kendi dönemlerinin süper gücü oldular. Sayıca çok kalabalık toplumları hakimiyetleri altına almayı başarınca ilk devletler ortaya çıktı. Kazanan tarafın dili ve kültürü birkaç bin kilometre karelik alana yayıldı. Maykop kültürü, Andronova kültürü dediğimiz köy ve kabile hayatından devlet düzenine geçiş sadece 6 bin yıl önce başladı.

İşte aralarında Proto-Türklerin de olduğu milletlerin oluşma süreci böyle başladı. Ural dağlarından Altaylara kadar olan coğrafyada konuşulan dil Proto-Türkçe idi. Asya'nın çeşitli yerlerinde Andronovo, Afanesyovo gibi kültürler oluştu.  Bunlar çevre kültürlerle karıştılar. Hunlar, Türk ve Moğol ve başka unsurların karışması ile oluştu.  Güney Batı Sibirya, Türk tarihi açısından ata yurdu anlamını taşır. Sibirya, bünyesinde taşıdığı maddi kültür alanları ile önemli bir mihenk taşıdır. Afanesyevo, Okunyev, Andronovo, TagarTastik, Karasuk gibi en eski kültürler ve etki alanları bunun bazı tanımlamalarıdır. Bugün Türk diye kastettiğimiz Türkçe konuşan halklardır. Türklerin en eski ataları konusu halledilmiş değildir. İskitler (Sakalar) içerisinde Türklerin atalarının yaşadığı tahmin ediliyor.  Tarihçilerin bugün kabul ettikleri ilk Türk devleti Hun İmparatorluğudur. Ancak bu devletten yazılı bir belge elimizde yoktur. Türk adı ne demektir? Ne zaman ortaya çıkmıştır? Cins ismi halinde çok eskiden beri Türkçe'de mevcut olması gereken "Türk" kelimesinin "Altaylı" (Seyhun ötesi, Turanlı) kavimleri ifade etmek üzere 420 tarihli bir Pers metninde, daha sonra, yine cins ismi olarak, 515 yılı hadiseleri dolayısiyle"Türk-Hun" (kuvvetli Hun) tabirinde zikredildiği bildirilmektedir. Fakat "Türk" kelimesini Türk devletinin resmi adı olarak ilk kullanan teşekkül Gök-Türk imparatorluğudur (552-744). Bütün bunlar "Türk" adının belirli bir topluluğa mahsus "ethnique" bir isim olmayıp, siyasi bir ad olduğunu ortaya koymaktadır. Gök-Türk hakanlığının kuruluşundan itibaren, önce bu devletin, daha sonra bu imparatorluğa bağlı, kendi hususi isimleri ile de anılan, diğer Türklerin ortak adı olmuş ve zamanla Türkçe konuşan bütün toplulukları ifade etmek üzere milli ad payesine yükselmiştir.

Gök Türk devletini kuran topluluk tarihte ilk defa Türk adını taşıdı. Bu devlete ait Orhun Abideleri İkinci Gök Türk Kağanlığı dönemine aittir. 730 yılı civarında dikilmişlerdir. Türk tarihinin kendi dilinde en mühim kaynaklarıdır.O zaman Kırgız, Uygur, Basmıl, Karluk, Kıpçak gibi kavimler kendi adları ile anılıyorlar bu kavimlere Türk denmiyordu. Gök Türk hakimiyeti altında toplanan kavimlere komşuları Türk dediler. Araplar, Ruslar bunu yaydılar.Gök Türkler çeşitli Türk kavimlerini bir bayrak altında topladı. Bundan sonra komşuları hepsine Türk dedi. Komşuları Türklerin yaşadığı ülkelere Türkiye dediler. Zamanla Türkler de kendilerine Türk demeye başladılar. Kaşgarlı MahmudDivanü-Lugati’t-Türk’ü yazdı ve bütün Türkçe konuşan kavimlere Türk dendiğini gösterdi. Tarihte Türk adını kullanan ilk devlet Türk Kağanlığı oldu. Sonra Mısır’da Kıpçak ve Oğuzların 1250'de kurduğu Memluk Devleti kendi adını ed-Devleti’t-Türkiyye olarak kabul etti. Timur, Ali ŞirNevaî, Fuzulî kendilerini Türk olarak adlandırdılar ve dillerine Türkçe dediler. Ali ŞirNevaî “Cihanda Türk Edebiyatı bayrağını dalgalandırmak suretiyle Türkleri tek millet haline soktum!” “Hiç ordum olmadığı halde, Çin sınırına ve Tebriz’e kadar bütün Türk ve Türkmen illerini, sadece divanımı göndermek suretiyle fethettim!” dedi. İşte böyle, dil ve kültür ile Türk olduk.”

Editör: TE Bilişim