Birlik Vakfı Eskişehir Şubesi tarafından gelenekselleştirilen Pazartesi konuşmalarının bu haftaki konuğu Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu oldu. Sofuoğlu Tarih Konuşmaları başlıklı sohbetinde tarih ve bilim anlayışımızdaki yanlışlıklara dikkat çekti. Sofuoğlu son yüzyıla kadar dünyanın büyüklerinden olan bir milletin nasıl bir asırda bu kadar geri kaldığını ve ezik bir toplum haline dönüştürüldüğünü anlamakta güçlük çektiğini ifade etti.

“Muasır medeniyet seviyesine çıktık mı? Yazı gerçekten sonradan mı bulundu? Darwinizm Teorisinin bilimsel bir yanı var mı?” gibi sorular üzerinde duran Sofuoğlu şunları söyledi:

“BATININ BİZE BİLİM DİYE İNANDIRMAYA ÇALIŞTIĞI TUTARSIZ ŞEYLER!”

“Bilim, bugün insanların, hatta Müslümanların dahi tanrısı haline dönüşmüştür. Bilim kendisini beş duyu organı ve bir deneyle ispatlar. Ancak bugün ilim yuvası dediğimiz bilimin merkezi olan üniversitelere bakıldığında hiçbir akademisyenin bir deney sonucu ispatlanmış gibi hiçbir konuda uzlaşamadıklarını görüyoruz. O halde Darwinizm tartışmasına dönersek bu teoriyi iddia edenler hangi gözlemi yapmış hangi deneyi uygulamış ki bu sonuca ulaşmışlardır. Lakin aynı iddiayı savunanlar ‘bilim her şeyi deneyleyemez’ derken yazının belirli bir dönemden sonra olduğunu ve Hz. Âdem’e sahife inemeyeceğini savunmakta bunun gözleme dayanamadığı için bilinemeyeceğini söylemektedirler. Bu söylemler arasındaki çelişkilerden batının bilim diye bizi inandırmaya çalıştığı şeyler olduğu anlaşılmaktadır.

“HAÇLI SEFERLERİNİN EN BÜYÜK ZAFERİ İSLAM TARİHİDİR!”

Cemil Meriç’in güzel bir sözü vardır; ‘Haçlı seferlerinin en büyük zaferi İslam tarihidir.’ Tarih kitapları tazminattan beri değiştirilmelidir. Çünkü dört çağdan iki çağı değiştiren bir toplumun tarih kitaplarında anlatıldığı gibi ezik bir uygarlık olma ihtimali mümkün değildir. Bunu bize aydın kesim, üniversiteler hattan seven sevmeyen herkes batıya inanarak yapıyor, tarihine sahip çıkmıyor.

Dikkat edilmeli sosyal bilimlerde bizim batıdan alacağımız hiçbir şey yoktur olamazda. Bizim gençlerimiz bu alanlarda batıda gitmemeli, çünkü döndüklerinde her biri tarihini eleştiren muhafazakâr birer monşer olacaklardır. Bizler batıdan fikirler almaya çalıştıkça asla özgür olamayacağız.

“SAVAŞ ÖLÜNCE DEĞİL DÜŞMANA BENZEYİNCE KAYBEDİLİR!”

Peki, biz 300 senedir uğraştığımız gibi batının olduğu muasır medeniyetler seviyesine yükseldik mi? Bu kadar uğraşmamıza rağmen neden o seviyeye çıkılamadığının cevabı oyalanmamızdır. Bizi birileri oyaladı hep, sahanın dışında tutmaya çalışıp onlardan aldığımız şeylerle oyaladı. Şimdi ise kendi çocuklarımız batıya özenerek ve onları anlatarak bizi oyalıyor. Ve onlara benzemeye başlıyorlar. Savaş ölünce değil düşmana benzemeye başlayınca kaybedilir.

Yapmamız gereken sorgulamak, eleştirmek en önemlisi şüphe edip araştırmak, Allah’ın istediği gibi akletmek. Bütün bilgiler dağınık vaziyette, hepsini tek merkezde toplayıp, alakalı hadiseleri bir araya getirince oyunu çözersiniz.”

Editör: TE Bilişim