İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi, Eskişehir – Tepebaşı –Beyazaltın Mahallesi alanında yapılmak istenen kömürlü termik santral ile ilgili yaptığı açıklamada, sadece Eskişehir’de değil, dünyanın neresinde olursa olsun Termik santrallere karşı oldukları ifade edildi.

Enerji üretiminde fosil yakıt kullanımı en alt seviyeye indirilmesini ifade eden İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Bülent Erkul, “Enerji üretimde kullanılan kömürün sera gazı salınımını yükselterek iklim değişikliğine dolayısıyla Dünyanın doğal dengesine olumsuz etkisi olduğu bilimsel bir gerçektir.  Eskişehir – Tepebaşı –Beyazaltın Mahallesi arazisi üzerinde 1080 Mwh. gücünde bir termik santral kurulması istenilmekte ve bunun için çalışmalar hızla ilerletilmektedir.

 Bu santralde kömürün yanması sonucu 1.900.000 (bir milyon dokuz yüz bin) ton taban külü ve uçucu kül açığa çıkacaktır. Projenin isminde de geçen “kül depolama tesisi” çok büyük bir saha gerektirecektir. Az bir bölümü beton santrallerinde kullanılan uçucu kül, yaklaşık; 3 metre yüksekliğinde 95 adet futbol sahası genişliğinde bir alanda depolanacaktır Zamanla bu küllerin rüzgar ve yer altına sızmalarla doğaya karışması büyük bir çevre kirliliği oluşturacaktır” dedi.

 Gerek enerjiyi elde edecek buhar için gerekse soğutma için santralin ihtiyacı olan suyun bir kısmı geri dönüştürülerek kullanılsa bile oldukça büyük bir bölümü kirlenmiş olarak tekrar doğaya verileceğini ifade eden İMO Başkanı Erkul şunları söyledi:

“Bu da yöredeki yer altı sularını kullanılamaz hale getirdiği gibi Porsuk Çayı’nın dolayısıyla Sakarya Nehri’nin de büyük bir risk altında olacağının göstergesidir. Sadece santralin yapılacağı Beyazaltın, Kozlubel, Gündüzler ve diğer mahallelerin arazilerinde değil Beylikova, Yunusemre ve hatta Polatlı ovalarında da tarım yapılmasını neredeyse imkansız hale getirecektir. Kurulmasına karşı çıktığımız termik santralin 50 bin metre küp olan günlük su ihtiyacı ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) başvuru dosyasına göre 70 km. uzaklıktaki Gökçekaya Barajından karşılanacaktır. Yıllık harcanacak su miktarı Eskişehir il merkezinin tükettiği yıllık kullanma suyunun %75’i dir. Beyazaltın köyü ile Gökçekaya Barajı arasında ki yaklaşık 400 metrelik tersine olan kot farkı da su temini esnasında fazladan bir enerji kullanımına neden olacaktır.

 Fosil yakıtların kullanıldığı enerji santrallerinin mevcut en ileri teknolojilerde yapılması bile atmosfere yayılan kükürt di oksit, azot oksit ve partikül maddelerin rüzgarla yüzlerce kilometre kat ederek değil şehirler, ülkeler arası sınırları aşmasına engel olamamaktadır. Eskişehir 20 yıldır temiz bir havaya kavuşmanın mutluluğunu yaşarken yıllar öncesine dönüp nefes alınamaz bir kent olmak; akciğer, kalp ve damar hastalıklarının çoğaldığı bir toplum olmak istemiyoruz. Sadece kış aylarında değil tüm mevsimlere yayılacak hava kirliliği ile kentimizin geleceğinin karartılmasını istemiyoruz.  

 Bölgedeki tarımın yok olmasının yanı sıra İlimizin simgesi haline gelmiş ve bölge halkının da önemli bir geçim kaynağı olan Lületaşı ocakları termik santral alanı ve kül döküm sahalarının altında kalacak ve bu değerimiz yok olacaktır.

Enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklar öncelikli olmalıdır.

Dünyada tükenen enerji kaynakları olduğu gibi yenilenebilir enerji kaynakları da bulunmaktadır ve bunlar insanın doğada var olduğundan bu yana çeşitli şekillerde kullanılmaktadır. Güneş, rüzgar, su, gelgit, jeotermal ve benzeri enerji kaynakları tükenmezler; yenilenebilirler. Bu kaynaklardan gelişmiş teknolojilere göre enerji üretilmesi durumunda doğa en az zararı görmüş olur. Ülkemizde yıllık toplam enerji ihtiyacımızın 100 milyar kWh. fazlasını karşılayacak Güneş enerjisi kaynağı mevcuttur. Doğa ve iklim koşulları nedeniyle Rüzgar enerjisi de oldukça önemli bir kaynaktır. Söylenildiği gibi sadece kömür değil güneş, su ve rüzgar da bizim kullanımımıza açık doğal zenginliklerimizdir. Dünyanın gelişmiş birçok ülkesi yenilenebilir enerjiye ağırlık verirken ellerindeki nükleer ve termik teknolojilerini sınırlarından uzaktaki ülkelere enerji kartelleri eliyle pazarlamaktadır. Ülkemizde 39 adet termik santral mevcutken 50 adet daha termik santral yapımı planlanmaktadır. Güneş, su ve rüzgar zengini olan ülkemiz için bu sürdürülebilir değildir.

Değerli Eskişehirliler..

Enerji kaynağının üretilmesi ve enerji tesisi kurulması konusunda son sözü bölgede yaşayan halk söylemelidir.

Enerji tesisleri kuruldukları bölgedeki insanların yaşamlarını az veya çok değişikliğe uğratırlar. Enerji tesisleri halkın yararı için kurulmalıdır. Ancak bu enerji yarar getirecekken tesisin yapılacağı bölge ve çevresindeki insanların yaşamını etkileyecek ise bu insanların söz söyleme hakkı olmalı, doğru bilgilendirilmeli ve son sözü söylemelidir.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak elbette ülkemizin enerjide dışa bağımlı olmasını istemiyoruz. Fakat bundan kurtulmanın tek yolunun gelecek nesillerimizi tehdit eden, canlılarımızın sağlığını etkileyen bir teknoloji olmadığını, bilime ve gelişmelere ağırlık verilerek planlanan ve kullanılmasının sonsuz olduğu kaynaklarla mümkün kılınabileceğini biliyor ve söylüyoruz.

 Tüm yetkililere buradan seslenerek Termik Santralden vazgeçmelerini, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmalarını bildirirken, gerek yöre halkından gerekse tüm Eskişehirlilerden sağlıklarına, topraklarına ve geleceklerine sahip çıkmalarını istiyoruz. “

Editör: TE Bilişim