Eskişehir Barosu avukatları; TTB’ndeki ‘Türkiye’ kelimesinin kaldırılacağı ve ‘Baroya kayıt olmadan da avukatlık yapılacağı’na dair söylemlerine sert tepki göstererek “Türkiye’nin Barolar Birliği ve Barolarıyız, Türkiye’nin avukatlarıyız” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.

Baro binasında yapılan ve Odunpazarı Belediye Başkanı Avukat Kazım Kurt’un da katıldığı basın toplantısında konuşan Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin, açıklamaların Anayasa’ya ve Avukatlık Kanununa açıkça aykırı beyanlar olduğunu belirterek TTB ve Baroların Anayasa 135. Maddeye göre kurulmuş kamu tüzel kişileri olup Anayasa değişikliği yapılmadan bu söylemlerin somutlaşma imkanı olmadığını söyledi.

Eskişehir’de iktidar partisi mensubu bir milletvekilinin TTB, TTB Başkanına, yönetim kurulu üyeleri, Baroları ve 110 bin avukatı hedef alan sözlerinin kendisini üzdüğünü belirten Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin şunları söyledi:

“Sayın vekilin kendisine bu sözleri söylemeyi nasıl yakıştırdığını gerçekten merak ediyoruz. Bu hususta TBB’ne yapılan her saldırı/itham, Türkiye Barolarına ve 110 bin avukata yapılmış sayılır ve bu saldırılar kimden nereden nasıl gelirse gelsin karşılıksız kalmayacaktır. Eskişehir Barosunun elindeki en büyük güç ‘Hukuk’tur ve bir çoğu hakaret içeren bu sözlere karşı hukuken gereği yapılacaktır.

TBB ve Eskişehir Barosu her zaman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanında olmuştur. Baromuzun ‘Ordusu olmayanın yurdu olmaz’ sözü halen görsel ve yerel basınımızın arşivlerinde durmaktadır. TBB’nin ve Baromuzun özellikle 2011 yılından itibaren kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize FETÖ tarafından kurulan kumpaslarla ilgili verdiği mücadele de keza arşivlerdedir.

Bugün bir çoğu Afrin Operasyonunda görev alan komutanlarımıza Ergenekon ve Balyoz adı altında kurulan insanlık dışı kumpaslara karşı o tarihlerde bir tek söz sarfetmeyen, sessiz kalan, yargı gereğini yapıyor diyerek o malum davaların savcısı olacak kadar ileri giden, FETÖ’cü savcılara zırhlı araçlar alan sonrasında da kandırıldıklarını/aldatıldıklarını beyan edenlerin bugün bizlere ‘Türkiyeli’, ‘Türk’ kavramları üzerinden ithamlarda bulunmaya ve milliyetçilik dersi vermeye hakkı yoktur. Herkes tarihte hak ettiği yeri almıştır ve alacaktır.

Anayasamızın değişmez maddelerini tartışmaya açanların, Anayasamızdan ‘Türk’ kelimesini çıkartmak isteyenlerin, Türk’süz ve Atatürksüz bir eğitim için adeta seferberlik ilan edenlerin, ‘T.C.’ ibarelerini bir çok kurumun tabelasından silenlerin ‘Türkiye’ ve ‘Türk’ kelimesini Akademik Odalardan da kaldırmak istemesi bizleri şaşırtmamıştır.

Yargının binlerce kronikleşmiş sorunu varken bunları çözmek yerine Barolar Birliği ve Barolar üzerinde ‘Türkiye’ kelimesini tartışmaya açmak aslında ‘Türkiye’yi tartışmaya açmaktır. Hiç kimsenin böyle bir tartışmaya açmaya hakkı yoktur.

Avukatlar yurttaşın yargıdaki temsilcisi ve güvencesidir. TTB ve Barolar bu bağlamda halkımızın avukatıdır. TBB ve Baroların maruz kaldığı saldırıdan en fazla zararı maalesef yurttaşlarımız görecektir. Bağımsız  savunma yok edilirse hak aramada yok olacaktır.

Ülkemizin her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bu günlerde ‘Türkiye’ ve ‘Türk’ kelimeleri üzerinden ayrıştırıcı bir dil kullanmak hele hele bir milletvekiline ala yakışmamıştır ve belirttiğimiz gibi bu sözlerden en fazla savunmasını üstlendiğimiz yurttaşlarımız etkilenmiştir.

Güney sınırımızın hemen dibindeki terör odakları her ne pahasına olursa olsun yok edilmelidir. Bu sebeple yurt içinde terörle mücadele eden ülkemizin uluslar arası hukuktan doğan meşru müdafaa hakkı kapsamında sınır ötesi operasyonlar yapması zorunludur. Afrin Operasyonu da bu kapsamında başlamış olup Türkiye’nin Barolar Birliği, Türkiye’nin Baroları ve Türkiye’nin Avukatları olarak Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize bir daha bu operasyonda başarılar diliyor ve vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. “

Editör: TE Bilişim