HABER : GÜLÇİN ÖZDEN - KADİR ARSLAN 
 
ESKİŞEHİR (İHA) - Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, son 10 yıl içerisinde Eskişehir’de tarım ihracatında yaklaşık 7 katlık bir artış meydana geldiğini ifade ederek, “2002 Yılında 10 milyon dolarlık tarım ve hayvancılık ihracatı, 2013 yılında ise 72,5 milyon dolara çıktı" dedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Eskişehir’e gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Ak Parti İl Teşkilatı’nı ziyaret etti. Bakan Eker, gerçekleştirdiği ziyarette yaptığı konuşmada, Eskişehir’in tarım ve hayvancılık potansiyeline sahip olan da bir il olduğunu, Eskişehir’de sisteme kayıtlı 28 bin çiftçi bulunduğunu söyledi. Bakan Eker, “Bunların gerek bitkisel üretimde, gerek hayvancılıkta, gerek endüstriyel tarımda, gerekse Türkiye’nin en önemli atçılık noktasından biri olması sebebiyle önemli bir potansiyele sahip. Biz de bu potansiyelin daha iyi bir noktaya erişebilmesi, daha fazla faydalanabilmek için burada hem çiftçilerimize desteklerimizle hem de yürüttüğümüz projelerle bütün Türkiye tarım ve hayvancılığına katkı sağlayacak projelerin hayata geçmesi için burada çaba içerisindeyiz” dedi.
“AK parti döneminde Eskişehir’de kayıtlı 28 bin çiftçiye yaklaşık olarak eski parayla 950 trilyon bir nakdi karşılıksız hibe desteğinde bulunduk” diyen Bakan Eker, şöyle devam etti:
“Bu önemli bir rakam. Gerek kırsal kalkınma faaliyetleriyle ilçelerimizin ve köylerimizdeki ekonomik hayatın canlandırılması buralarda tarım ve hayvancılıkta çalışan insanların hem hayat standardının yükseltilmesi hem de burada yetiştirilen zirai ve hayvansal ürünlerin işlenip paketlendiği, ambalajlandığı bir ekonomik yatırıma dönüştüğü tesislerin desteklenmesinde biz önemli bir proje yaptık. Burada biz 65 tane ekonomik yatırım tesisi tamamladık. Eskişehir ilimizde modern sulama sistemlerinin kurulmasıyla ilgili burada önemli destekler uygulandı ve çiftçilerimizin mekanizasyona geçmek suretiyle yani daha verimli bir zirai ya da hayvansal üretim yapmaları için kullandıkları makine ve ekipmanların desteklenmesi yoluyla biz verimliliği arttırmayı destekledik. Yaklaşık bin 700 civarında makine ekipman projesine de Eskişehir’de destek verdik. Burada Eskişehir’in bu desteklerle zirai üretimde önemli bir artış sağlandı. 560 milyon lira tutarındaki Eskişehir bütün tarımsal hasılası 2013 yılında 2 milyar 100 milyon liraya çıktı. Yani yaklaşık 4 kat oranında bir büyüme meydana geldi.”
Son 10 yıl içerisinde Eskişehir’de tarım ihracatında yaklaşık 7 katlık bir artış meydana geldiğini ifade eden Bakan Eker, “Eskişehir’in tarım ihracatında da yaklaşık 7 katlık bir artış meydana geldi 10 yıl içerisinde. 10 milyon dolarlık bir tarım ve hayvancılık ihracatı var 2002 yılında. 2013 yılında ise 72 buçuk milyon dolarlık bir tarım ihracatına çıktı Eskişehir. Burada köylere biz 150 ziraat mühendisi ve veteriner hekim gönderdik. Hep köylüyle, çiftçiyle bir arada olabilsin diye. İl merkezinde, ilçe merkezinde oturmak yerine, çiftçinin üretim yaptığı sahada, onun yanında olsun diye 151 tane burada görevlendirdiğimiz tarım danışmanımız var” diye konuştu.
“TÜRKİYE TARIM HASILASI BAKIMINDAN AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ÜLKESİ”
Türkiye’deki tarım hasılasından bahseden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, “Toprak mahsülleri ofisimizin burada yaptığı çalışmalar var. Kaymaz’da Sivrihisar’da o bölgede 40 bin ton kapasiteli silolar yaptık. Bunlarda yine bu bölgedeki hububat üreticilerinin üretimlerinin muhafaza edilebildiği böylece sanayiye hammadde sağlayacak önemli bir tesis. Bizim bakanlık olarak bütün kuruluşlarımızla, gerek tarım işletmeleri genel müdürlüğü gerek tarımsal araştırmaların yapıldığı enstitüler, gerekse tarım il müdürlüğümüzün çeşitli ilçe müdürlükleri çevresinde yürütülen faaliyetler. Biz tabi Türkiye’deki tarım sektörünü temel reformlarla dünyanın önemli ülkeleri arasına taşıdık. Bugün Türkiye’deki tarım sektörü, Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde birinci sıraya üretim hasılası bakımından yükselmiş durumda. 2008 yılından beri daha önce 4’ncü Avrupa’nın tarım ülkesiyken, 2008 yılından bu yana Türkiye tarım hasılası bakımından Avrupa’nın en büyük ülkesi. Fransa’yı İtalya’yı ispanyayı tarım hasılası bakımından geride bakıldı. Yaklaşık 65 milyar dolar tarım hasılası ile buraya geldik. Bundan sonraki süreçte yaptığımız reformlar semeresini çok daha hızlı bir şekilde verecek” ifadelerini kullandı.
"TARIM ARAZİLERİNİN MİRASLA BÖLÜNMESİ ÖNEMLİ SORUNDU"
Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin büyük bir sorun haline geldiğini, ancak kanunla bunun önüne geçtiklerini kaydeden Bakan Eker, “Özellikle tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçilmesi çok önemli bir konuydu. Bu yaklaşık 100 yıllık bir problem. Türkiye tarımını sürekli küçülten, işletmeleri küçülten, arazi yapısını bozan bir uygulamaydı. Biz bunu bir kanunla geçtiğimiz mayıs ayında son verdik. Bütün uydularımızın ve tarım parsellerini artık uydularla takip edebiliyoruz. Uydu fotoğraflarıyla her bir tarım parselinde ne yetişiyor, sulu mu kuru mu ekili mi, dikili mi, ne tür tarım faaliyeti yapılıyor, verimlilik durumu nedir? Bütün bunları artık biliyoruz. 32 buçuk milyon Türkiye’de tarım parseli tespit ettik. Her bir parsel için, kaç dönüm olursa olsun. Onun bir kimlik numarası var. kimlik numarasından dijital ortama aktardık. Numarayı bilgisayara girdiğimizde Türkiye’nin hangi vilayetinde, hangi ili, hangi ilçesi, hangi köyünde, hangi işletme içindeyse o parselin denizden yüksekliği ne, toprak özelliği ne hepsini biliyoruz. Bu temel tarım reformu için gerekli bir çalışmaydı. Bunları tamamladık. Son 3 yıldır bunun üzerinden verimliliği tespit ediyoruz. Şuanda da sahada 10 bin personelimiz anlık olarak Türkiye’nin bütün tarım envanterini kaydediyor ve biz merkezden bunu bir Türkiye haritası üzerinden takip edebiliyoruz. Bu tarımla ilgili bizim reformlarımızı sadece küçük bir kısmı, Türkiye bu alanda önemli bir mesafe kat etti. Bu reformların 10 yıl içerisinde gerçekleştirdik. Birçok alanda yapıldığı gibi bu reformlar gerçekleşti” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin son 12 yılını tarihinin hiçbir döneminde görülmediği kadar hem önemli bir büyüme oranıyla hem de büyük bir dönüşümle bütün sahlarda vatandaşlarına daha çok hizmet getirmekle geçirdiğini dile getiren Bakan Eker,şunları söyledi;
“TÜRKİYE’NİN KENDİ MESELESİNİ ÇÖZMESİNDEN RAHATSIZ OLANLAR VAR” 
“Uluslararası alanda da etkinliği giderek hissedilen bir ülke haline geldi. Uluslararası siyasette de, bölgede de sözü dinlenen önemli bir aktör haline geldi. Tabi bundan rahatsızlık duyanlar olacak, tabii ki Orta Doğu’da daha önceden çok daha rahat at oynatan, sadece kendi dediklerini uygulayanlar vardı. Bunlar Türkiye’nin yeni bir aktör olarak artık ‘zalime sen zalimsin’ diyen bir ülke haline dönüşmüş olması, ‘bu iş yanlıştır, doğru değildir’ diyen bir Türkiye elbette birilerini rahatsız ediyordu, edecekti. Bu Türkiye’nin aslında geldiği noktayı gösterme açısından önemli. Türkiye, uluslararası siyaseti, dış politikası esasen küresel ve bölgesel barış üzerine inşa edilmiş, insan hakları üzerine inşa edilmiş bir anlayışı benimsedi ve uyguladı. Doğusuyla da batısıyla da güneyiyle kuzeyiyle Türkiye hep barış içerisinde olmak istedi ama Türkiye bunları yaparken de evrensel insani değerlere de medeniyet değerlerine de bağlı olarak bunları savunarak bu ülkeleri bu siyaseti izliyor. Buna ters düşüldüğü zaman da zulüm gördüğü yerde ‘burada zulüm var, ben zulme karşıyım’ dedi. Bunun için eğer bazı sorunlar bizimle ilişkili olarak görülüyorsa, bu sorunların kaynağı oralardaki zulümlerdir. Bizim zulme karşı çıkmamızdır. Suriye’deki zulme karşı çıkmamızdır, Mısır’daki darbeye karşı çıkmamızdır. Problemin özü, esası budur. Türkiye kendi meselelerini barış içerisinde çözme iradesini ortaya koymuş ve çözüm süreciyle 76 milyon vatandaşımızın her birinin etnik mezhep ve mensubiyeti ne olursa olsun bir kardeş ve aynı medeniyet değerleri çerçevesinde yeni bir güzelliği inşa edecek tasavvurun bir parçası olarak değerlendirdiğimizden dolayı biz bu anlayışı savunuyoruz. Bundan da rahatsız olanlar var. ” değerlendirmesinde bulundu.. içeride de bundan rahatsız olanlar olabilir, dışarıda da bunların bağlantıları olabilir. Bazen bunlar paralel örgütlenmelerle bir takım komplolar kurarlar, tuzaklar kurarlar. Bir meseleyi saptırmak için bir takım başka teşebbüslerin içerisine girebilirler ama biz bunların hiçbirisine milletimizden aldığımızdan destekle, milletimizden aldığımız güçle, milletimizin bizim için yaptığı hayır duayla aştık. Bundan sonra da Allah’ın izniyle aşacağız. Bundan hiç ama hiç kimsenin şüphesi olmasın” değerlendirmesinde bulundu.
2015 seçimleri ile ilgili konuşan Bakan Eker, şunları kaydetti:
“Önümüzde 2015 seçimleri var. Türkiye’nin esas tarihsel reformu yeni bir anayasa ihtiyacıdır. Bu yeni anayasanın mutlak surette yapılması lazım. Bugüne kadar biz kısım kısım 2010 yılındaki referandumla bunun 26 maddesini değiştirdik, halk oyuna götürdük. Referandumda milletimiz bizden yana tavır gösterdi. 2015 seçimleri inşallah buna vesile olacak. Teşkilatlarımız bu konuyla ilgili bu meseleleri milletimizle ne kadar paylaşır, daha iyi misyonu, vizyonu ve kutlu yürüyüşü ne kadar anlatırsa, biz milletimizle o kadar buluşul, milletimizin burada hüsn-ü kabulüne nazar olmuş olacağız.”
Bakan Eker, açıklamalarının ardından partiden ayrılarak bir konak otelde öğlen yemeğine geçti.

Editör: TE Bilişim