HABER: GÖKHAN KOÇAL

Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı soğan, patates ve diğer sebzelerdeki aşırı fiyat artışının sebeplerini anlattı.

Hasanbey Mahallesi’ndeki soğan tarlasında konuşan Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Buluşan, “Biz üreticiler olarak bu sorunu her yıl yaşıyoruz. Geçen yıl bir ürün para etmediği zaman bir sonraki yıl bu ürünü ekmeme gibi bir karar alıyoruz. Bu üreticiler kendi aralarında birbirlerini yönetmiş gibi oluyor. Böylece bir anda üretim azlığı ortaya çıkıyor. 50 dönüm bir anda 20 dönüme 15 dönüme düşüyor.   Soğanın bu seneki pazar fiyatı 5-6 lira. Geçen yıl üretici soğanı 30-40 kuruşa sattı. Eğer biz üreticiler 1 liraya soğanı satmış olsaydık soğan ekmekten vazgeçmezdik, devam ederdik.  30 kuruşa satabilen sattı, satamayan ektiği soğanı dereye döktü” dedi.

DEPOLAMA SORUNUNU ÇÖZMELİYİZ

Fiyat artışındaki bir diğer sebebin aşırı yağış olduğunu aktaran Buluşan, şunları söyledi: “Bu seneki hava şartları daha değişik 6 Mayıs’a kadar kuraklık söz konusuydu. Bundan dolayı üretim yapamaz hale gelmiştik. Kuraklık adeta kapıya dayanmıştı. Yeraltındaki, göletteki sular çekildi. Domates üreticilerimiz adres değiştirmeye başlamıştı. Gitmiş olduğu yerden su olmadığı için başka yere gitmek zorunda kaldı. Cenabı Allah Mayıs ayında bol yağış verdi. Bu sefer de yağış afete döndü. Aşırı yağıştan dolayı ayçiçeği, mısır ve kuru soğan harici üreticilerimiz zarar gördü. Arpa, buğday yattı. Yeşillik tarlada kaldı. Dolu ilk etapta pancara zarar vermişti ancak şu an pancarın gelişi güzel. Bu sene fiyatların aşırı yüksek olmasındaki bir sebep ise aşırı yağışlar oldu. Patates ve soğanda Adana bölgesinde hastalıkların olması, aşırı yağışlar olması ve üreticinin malını satamaması. Var olan mevcut malın ise fiyatının bir anda yükselmesi. Burada acil olarak yapmamız gereken üretimden sonraki depolama sistemi. Biz bir ürünü bir ayda üretiyoruz bir ayda pazarlıyoruz. İkinci bir ayda elimizde ürün kalmıyor. Soğanda buna benzer sıkıntıyı yaşadık. İşte depo olsa, üretici soğanını söker, kurutur ve yavaş yavaş piyasaya sürer. Domates ve yeşillikte depolama sorunu giderilirse fiyat artışı önlenebilir.”

ÜRETİCİNİN MASRAFINI ANLATAMIYORUZ

Burada üreticinin suçunun olmadığını söyleyen Buluşan, “Bir ürün satılırken üretici maliyeti hiç görünmüyor. Bizim en büyük mağduriyetimiz burada. 5 liraya satılan ürünün bahanesi var ama bizim üretip de 30 kuruş ile 1 liraya sattığımızın ürüne yaptığımız masrafı hesaplayıp anlatamıyoruz. Üreticinin düşük fiyata sattığını, halkın yüksek fiyata yediği bir ortam var, bir düzenleme yapmamız şart ki üretici üretimden vazgeçmesin” dedi.

ÜRETMEYEN BİR ÜLKE OLURUZ

Havza sisteminden de bahseden Buluşan, “Havza sistemi nedir; ürünü desteklemedir. Havza sisteminde desteklenen bir üründe planlamaya geçilir. Pazar planlaması da bunun içindedir. Üreticimiz soğanı yetiştirmiş, soğan pazara çıkmak üzere ancak bunu kaça satacağını bilmiyor. Tarım Bakanlığımız burada Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızla ortak bir çalışma yaparak bir an önce üreticimizi üretir hale getirmeliyiz. Yoksa üretici yavaş yavaş üretmez hale gelecek. Üretmeyen bir ülke olacağız ”diye konuştu.

TÜRKİYE TARIMDA BÜYÜYOR

Ülke olarak tarım sektöründe ciddi bir büyüme olduğunu belirten Buluşan, “Biz ülke olarak tarım alanında büyüyoruz. Ancak büyürken bazı şeyleri israfa çeviriyoruz. Plansız işler yapıyoruz. Planlı ilerlediğimiz zaman maliyeti düşürmeyeceğiz ama maliyeti aynı zamanda yüksek fiyatlara çıkarmayacağız. Üretici bir ürünü 1 liraya satıp, tüketici bunu 4-5 liraya yiyorsa biz buradaki payımızın biraz daha fazlalaşmasını istiyoruz. Maliyet masrafsa bizde daha fazla. Tarım olarak geriliyoruz diyemem, aksine daha ileri gidiyoruz. Kaliteyi de yakalıyoruz. Üreticilerimiz en iyisi için çalışıyor. Ama fiyatta istediği rakamı bulamayınca üretici ekmeme kararı alıyor” ifadelerini kullandı.

ÖRGÜTLENMEMİZ LAZIM

Üreticinin zarar etmemesi, tüketicinin ucuz ürün yemesi için yapılması gerekenleri anlatan Buluşan şunları söyledi: “Tarım Bakanlığımız, hükümetimiz ve meclisteki milletvekillerimiz hep beraber bir olup yeni dönemde bürokrasiyi bir an evvel çözme adına başta üreticiler olmak üzere ziraat odalarımız, üretici örgütlerimiz hep beraber maliyeti düşürecek, kaliteli ürün yetiştirebilecek, üreticinin emeğinin karşılığını alabileceği bir sistem oluşturmalıyız, bir tarım ülkesi olursak biz kaliteyi devam ettiririz. Üretmediğimiz hiçbir ürün olmaz. Halkımızda bu noktada hakikatten maliyeti düşük ürün yer. Fiyat dalgalanmasını önleriz. Örgütlenmeyi bir an önce hızlandırmamız lazım.”

FİYAT ARTIŞINI BİZE YANSITMASINLAR

Soğan üreticisi Murat Kaçmazhan ise, “Geçen sene soğanı dökenler de oldu. Ekip 30 kuruşa satanlar da oldu. Bu sene 5-6 liraya satıldı. Fiyat artışını bize yıkıyorlar. Bu ekimden kaynaklanıyor. Bu sene soğan ekimi az. Çünkü geçen yıl çok fazla ekim olup, üretici zarar ettiği için bu sene üretim yok. Biz kışlık soğan üretimi yaptığımız için 11’inci ayda bu soğanı satacağız. Mesela geçen sene 30 kuruşa sattık. Bu sene kaça satacağımızı bilmiyoruz. Bizim de bir maliyetimiz var. Ama bu yüksek fiyatları bize yansıtmasınlar. Biz 1 liraya satalım, kazanalım ” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim