Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Gürol Yer yaptığı açıklama ile üniversitelerde YÖK Yasası ile ilgili sorunların oluştuğunun altını çizdi. Yer, “Yasada köklü değişikliğe gidilmeli” dedi.

Kendi çocuklarının da TEOG sorunu ile karşılaştığının altını çizen Gürol Yer, “Bununla ilgili eğitim uzmanları, konunun muhatapları görüş bildiriyorlar. Bizim esas ilgi alanımız ise Yüksek öğretim. Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Bilecik Şeyh Edebâli Üniversitesi ve her iki ilde bulunan Kredi ve Yurtlar Kurumunun kapsandığı sendika şubesiyiz. Eskişehir’in sendikal anlamda ilk kurulan üniversite şubesiyiz biz. Şuanda bin 50 üye ile bölgemizde faaliyet yürütmekteyiz. Aşağıdaki eğitimde hangi anlamda sıkıntılar var ise yukarıda ki eğitimde de sıkıntılar mevcut. Gerek üniversitelerin tabi olduğu YÖK yasası, gerekse çalışma hayatını ilgilendiren yasalar, pek çoğu birbirleri ile çakışıyor ve çatışıyor. Bu da üniversite çalışanlarını mağdur ediyor” dedi.

Yer açıklamasında, 2017- 2018 eğitim öğretim döneminde üniversitelerde öncelikle iş barışı ve iş huzuru temenni ettiklerini belirterek, “ Verimli çalışma için üniversite yönetimlerinin birinci asli görevi budur. Daha önceki dönemlerde yaşanan sıkıntıların önümüzde ki dönemde yaşamadan öğrencilerimiz için, akademisyenlerimiz için ve idari çalışanlarımız için iyi geçmesini temenni ediyorum. Üniversite yönetimleri, çalışanları ile ilgili tasarruflarında sendikalarla istişare ederlerse, bunu farklı bir yerlere çekmek istemiyorum ancak en azından görüş sorup, bize danışırlarsa doğruyu çok çabuk buluruz. Çünkü sıkıntıların ilk elden her zaman sendikalardır” diye konuştu.

Gürol Yer,  Üniversitelerde çok boyutlu sorunların yaşandığının altını çizerek şunları aktardı: “Çünkü kapsamlı yapı var üniversitelerde. İdari çalışanların kendi aralarında sınıfları var. Akademisyenlerin kendi aralarında unvanları var. Her unvanın kendine göre sorunu var. İdari anlamda her gurubun ayrı sorunu var.  Bakıldığında en sıkıntılı olan ise yardımcı hizmetler sınıfı. Öyle bir duruma gelmişiz ki; Devlet alt kadrolar için dışarıdan hizmet alımı yapıyor. Böyle olunca 657’ye tabi memurlara gerek kalmamış oluyor bir anlamda. Genel merkezimiz gündeme getiriyor, yardımcı hizmetler sınıfını genel idari hizmetler dediğimiz kısma geçirilmesini talep ediyoruz. Kredi Yurtlar Kurumuna bir talepte bulunduk. Her taraf yurt açılıyor ancak personel sayısını aynı tutuyor. Oralarda çalışan arkadaşlarımız her iki üç günde bir tam gün personel yetersizliğinden dolayı nöbet tutmak zorunda kalıyor. Buralarda 657’ye tabi güvenlik görevlileri nöbet tutuyorlar. Diğer insanların pasif olarak orada bekletilmeleri anlamsız oluyor. Yapılacak basit bir mevzuat düzenlemesi ile güvenlik grevlisi arkadaşlar Yurt Yönetim Memurluğuna aktarılabilir. Böyle olduğunda ayrıca çalışan sayısı da artmış olacaktır. Bir diğeri ise arkadaşlarımız görevde yükselme sınavlarına ilişkin. Unvan değişikliği yapması gerekilenler var. Maalesef üninersiteler bu konuyu biraz ağırdan alıyorlar. Ellerinde boş miktarda boş kadro olmasına rağmen. Yine parçalanmış aileler problemlerimiz var. Maliye Bakanlığı her sene çok dar sayıda kurumlar arası geçiş kadrosu veriyor. Eşin biri burada çalışıyorsa diğeri başka şehirde çalışıyor. Bu konunda ki kararın Maliye Bakanlığı’nın dışında karar alınmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcı Doçentliğin kaldırılması gerektiğini belirtti. Orada bir ‘acaba’ konusu var. 33- 34 bin kişişlik kitleyi ilgilendiren araştırma görevlilerinin durumları var. ÖYP’lilerin geleceği belirsiz. Büyük bir sorun yumağı içindeyiz. Köklü bir Yüksek Öğretim Yasası değişikliğine ihtiyacımız var genel anlamda. Bizim asli prensibimiz kişisel çekişmelere girilmeden sorunların çözülmesidir. Çalışma barışının sağlandığı iyi geçecek bir eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

Editör: TE Bilişim