Eğitim için dünyanın birçok ülkeden Türkiye’ye gelen uluslararası öğrenciler, ülkelerine geri döndüğünde hayat boyunca Türkiye’yi merak edenler için gönül elçisi oluyor.

Sahra Altı Afrika’dan başlayarak Güney Asya’ya, Avrupa’dan Latin Amerika’ya kadar hemen hemen her ülkeden uluslararası öğrenciler artık okumak için Türkiye’yi tercih ediyorlar. Yurt dışı Türkler ve Akrabalar Toplulukları (YTB) aracı ve kendi hesaplarıyla okumak için Türkiye’ye gelen uluslararası öğrenci sayısı geçen her gün artarken şimdi yaklaşık 172 bin öğrenci ülkemizde eğitim görüyor. Bu öğrenciler Türkiye’ye geldiğinde ilk olarak Türkçe öğrenirken kaldığı sürece Türkiye ve kendi ülkeleri arasında kültür alış-verişinde bulunuyorlar. Onlar eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine geri döndüğünde de hayat boyunca Türkiye ile ilgili sorulara muhatap olurken ülkemizin gönül elçisi olmaya devam ediyor.

Uluslararası öğrenciler için Eskişehir’de gerçekleştirilen bir kahvaltı programında bulunan Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) Başkanı Dr. Mehmet Ali Bolat, Türkiye olarak uluslararası öğrencilerden isteklerini dile getirirken, öğrencilerin Türkiye’de ki rollerinden söz etti.

“Türkiye’nin elçisi olmasının ilk şartı Türkçeyi iyi öğrenmek”

UDEF Başkanı Bolat, Türkiye’de eğitim alan uluslararası öğrencilerden ilk isteği olarak eğitimlerini güzelce bitirmelerini ve Türkçeyi iyi öğrenerek ülkelerine dönmesi olduğu belirtti.

Başkan Bolat, konuşmasının devamında ise, “Bizim öğrencilerden beklentilerimiz aslında şu; Türkiye’de eğitimlerini tam anlamıyla gerçekleştirmeleri. Hangi eğitim için gelmişlerse mesela Türkçe için, lisans, yüksek lisans, doktora veya her hangi bir bölüm. Onların mezun olarak gitmelerini yani mezun olmalarını, eğitimlerini en iyi şeklinde almalarını istiyoruz. Bu birinci hedefimiz. Çünkü o okulunu bitirmeden dönerse; Türkiye, kendi ülkesi, zamanı, mekanı her şey ile kaybetmiş oluyoruz. İkinci isteğimiz ise Türkçeyi en iyi güzel şekilde öğrenmeleri. Bir yıl Türkçe ve 4 yıl üniversite düşündüğünüzde yaklaşık 5 yıl Türkiye’de eğitim alıyorlar. Türkiye’de sokakta Türkçe konuşuluyor, Türkiye’de kullandığımız dil. Bunun Türkiye’deki öğrencilerimiz tarafından en iyi şekilde öğrenilmesini istiyoruz. Türk kültürünü tanımalarını istiyoruz. Çünkü yarın ülkelerine döndüklerinde Türkiye’yi temsil ediyorlar. Hayatların sonuna kadar hep Türkiye ile alakalı sorularla muhatap oluyorlar. Türkçeyi iyi öğrenilirse, Türkiye’yi iyi tanırlarsa o iletişimi, o köprü görevini başarı bir şekilde yerine getirecekler” şeklinde konuştu.

“Kültür alış-verişinde bulunmaları gerekiyor”

UDEF Başkanı Bolat, uluslararası öğrencilerden bir diğer isteği olarak ise Türk kültürünü öğrenmeleri ve kendi kültürlerini Türkiye’ye taşımak olduğu ifade etti. Başkan Bolat, “Bir diğer isteğimiz öğrencilerden kendi kültürlerin tanıtmaları. Herkes bir ülkeden geliyor. Gambia’dan geliyor, Burkina Faso’dan geliyor, Tataristan’dan, Moğolistan’dan, Bosna Hersek’ten geliyorlar. Bir kültürün içinden geliyorlar. Biz Türkiye’ye o kültürü taşımaları istiyoruz. Uluslararası Öğrenci Buluşmaları, ülke tanıtım programlarımız hep bunun için yapılan çalışmalar. Dolaysıyla öğrencilerden talebimizin biri de kendileri olmaları. Kendi kültürünü Türkiye’ye tanıtmaları, kendi ülkelerin temsilcileri olmalarıdır” diye konuştu.

“Her ülkeden öğrencilerle iletişimde kalın”

UDEF Başkanı Bolat, Türkiye’de eğitim gören öğrencilerden son olarak da Türkiye’de bulurken diğer uluslararası öğrencilerle iletişim kurması ve ülkelerine döndüğünde de bu iletişimin koparmaması gerektiğinin altına çizdi.

Başkan Bolat, sözlerine şöyle devam etti; “En sonunda da şunu istiyoruz öğrencilerimizden; Türkiye’de dünyanın her tarafından uluslararası öğrenciler eğitim alıyor. Bunların hepsi ile tanışalım. Uluslararası öğrenci olarak kendi ülkenizde döndüğünüzde dünyanın dört bir tarafından insanlarla iletişimi olan birisi olarak giderseniz Türkiye’ye çok daha faydanız olur, ülkenize çok daha faydanız olur. Yaptığınız ise çok daha faydası olur. Biz bu başlıklar altında UDEF olarak uluslararası öğrencilerimizden faaliyetlerimizden bunu istiyoruz.”