Kütahya’nın Hisarcık ilçesi Hamamköy ve Sefaköy köyleri arasında bulunan ve Kont Drakula’ın cüzam hastalığından şifa bulduğu rivayet edilen Romalılar döneminden kalma şifalı suya sahip tarihi havuzun sağlık turizmine kazandırılması isteniyor. İlçeye 10 kilometre uzaklıkta Esire Termal Kaplıca alanında bulunan Romalılar döneminde kayalar oyularak yapılan 51 derece sıcaklıkta şifalı suya sahip etrafı çevrili üstü açık tarihi havuzun tuvaletleri tıkalı ve etraf koku içerisinde. Uzun süredir fiziki şartlarında hiçbir iyileştirme çalışması yapılmayan havuz ve çevresi bakımsız vaziyette. Üzeri açık olduğu için sadece yaz aylarında halkın kullanımına sunulan havuzun bakımını yapacak hiçbir görevli yok. Kötü durumdaki havuza giren de yok. Havuza girmek için gelenler ise havuzun çevresinde fotoğraf çektirip gidiyorlar. Yöre halkı, romatizmal hastalıklarda, deri hastalıklarında, kas ve eklem ağrılarında, çeşitli kadın hastalıklarında ve içme kürleriyle de; böbrek taşı, mide-barsak sistemi, karaciğer safra kesesi hastalıklarında etkili olduğu bilinen tarihi havuzun aslına uygun restore edilerek termal turizme kazandırılmasını istiyor. ESİRE KAPLICALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER "Halk dilinde Esire olarak bilinen kaplıca hakkında şu rivayet anlatılmaktadır. Emet ilçesinin güney batısında bulunan Eğrigöz dağındaki tarihi Eğrigöz kalesinde, tarihte Kazıklı Voyvoda olarak bilinen Macar imparatorunun hapsedildiği bilinmektedir. Efsaneye göre tarihi Eğrigöz Kalesinde hapsedilen esirlerin bulunduğu ortamın çok kötü olması nedeniyle esirlerde genellikle cüzzam hastalığı görülmektedir. O tarihte tedavisi mümkün olmayan cüzzam hastalığına yakalanan ve kalede esir tutulan 15. yüzyılda Eflak Derebeyi olan 3.Vlad Tepes yani günümüz Romanya’da yaşamış efsanelere konu olmuş Kont Drakula, kurtuluşun ancak ölümle olabileceğini düşünerek, kalenin yakınından geçen ve aynı zamanda sıcak suyun da karıştığı Kocaçaya atlayarak ölmek ister. Fakat ölmez. Nehrin akış istikametine ters olarak yüzerek kaçmaya çalışırken, suyun giderek ısındığını fark eder. Gecenin karanlığından da yararlanarak bu suda gecelemeye karar verir. Hasta ve bitkin düşen esir, sıcak suların çıktığı yerde kalır. Bir süre sonra hastalığının iyileştiğini fark eder. Bunun üzerine kaçmaktan vazgeçip tekrar kaleye geri döner ve başından geçenleri kale komutanına anlatarak diğer esirlerin de bu sıcak sudan şifa bulmasını sağlar. O günden sonra buraya Esir Hamamı denilmiş, fakat bu isim zamanla değişikliğe uğrayarak günümüze Esire olarak intikal etmiştir."